Geri Dön

Cinsel işlev bozukuluğu görülen kadınlarda geçmiş travmatik deneyimler

Past traumatic experiences of women having sexual dysfunction

  1. Tez No: 203862
  2. Yazar: HATİCE KULAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATİH YAVUZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Adli Tıp Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 311

Özet

Cinsel ilgi veya yanıtın normal alışılagelmiş tarzının sürekli bozulma hali olarak tanımlanan ?Cinsel İşlev Bozukluğu?nun nedenleri fiziksel veya psikolojik kökenli olabilmektedir. Psikolojik nedenler arasında yer alan travmatik deneyimler, özellikle de cinsel travmalar, cinsel işlev bozukluklarının etyolojisinde hem yatkınlık yaratıcı hemde başlatıcı faktörler olarak önemli bir yere sahiptirler. Bu travmatik faktörlerin net olarak ortaya koyulması hem cinsel işlev bozuklukları tedavisinde yer alan kişilerin çalışmalarına, hem cinsel sağlık konusunda toplumu bilinçlerdirme çalışmalarına, hem de adalet sisteminin daha iyi işlemesine katkı sağlayacaktır. Ülkemizde bu konuda özellikle travmaların etkilerine dönük geniş kapsamlı araştırmaların olmaması bu çalışmanın oluşmasına katkı sağlamıştır.Bu çalışmayla; çocukluk, yetişkinlik veya evlilik dönemlerinin herhangi bir aşamasında fiziksel, cinsel, duygusal açıdan istismar edilmiş ve/veya cinsel şiddete uğramış mağdurlara destek ve yol göstermek için yapılan çalışmalara bilimsel bir katkı sağlamak amaçlanmıştır. Ayrıca, elde edilecek verilerin, özellikle cinsel travma mağdurlarına adli ve tıbbi açıdan hizmet veren kurumlarda çalışan kişilerin eğitiminde kullanılması hedeflenmiştir.Çalışma grupları, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Hastanesi Cinsel İşlev Bozuklukları (CİB) Polikliniğine başvuran 50 kadın (deney grubu) ve normal popülasyonu temsil eden 50 kadın olmak (kontrol grubu) üzere toplam 100 kişiden oluşturulmuştur. Araştırmada Demografik ve Cinsel Yaşam Bilgi Formu, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği ve Travmatik Deneyim Bilgi Formu kullanılmıştır.Araştırma sonucunda, türü ne olursa olsun yaşam boyu travma öyküsünün, araştırma grubunda kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstererek oldukça yüksek olduğu saptanmıştır. Özellikle de çocukluk çağlarında aile üyelerinden biri ya da akrabalarından biri tarafından cinsel istismara uğramanın; evlilik döneminde ise, eşin duygusal ve cinsel şiddetine maruz kalmanın cinsel işlev bozukluğu nedeniyle polikliniğe başvuran grupta kontrol grubuna oranla anlamlı bir şekilde yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çocukluk, yetişkinlik ya da evlilik içi cinsel, fiziksel ve duygusal travmaya maruz kalan kadınların, büyük bir bölümünün yaşadıkları travma sonrasında adli makamlara başvurmadığı; yine, travmaya maruz kalan kadınların, travmanın kısa ya da uzun dönem psikolojik etkilerini kendi içlerinde yaşadıkları ve genellikle profesyonel yardım almayı tercih etmedikleri saptanmıştır.Travma mağduru kadınları, hatta potansiyel mağdur olan tüm kadınları kapsayacak nitelikteki araştırmalar; travma sonrası adli ve tıbbi destek programları için ve ayrıca, halk sağlığı ve toplumsal bilincin artması için önemli katkılar sağlayacaktır.

Özet (Çeviri)

Causes of sexual dysfunction, which was defined as the continuous deterioration of normal ordinary manner of sexual interest or responsiveness, could be physical or psychological in origin. Traumatic experiences, especially sexual traumas, which are among the psychological causes, are important in the etiology of sexual dysfunctions by creating predisposition or directly leading to sexual dysfunctions. Clarification of these traumatic factors will provide contribution to the works of individuals dealing with the treatment of sexual dysfunctions, works of making society conscious of sexual health issues, and to the operations of justice system. Presence of no wide range researches on this issue, especially on the effects of traumas in our country, provided contribution to the formation of this research.This study was aimed to provide scientific contribution to works that were supporting and leading victims of physical, sexual, and emotional exploitation who were victimized during the any period of their childhood, adulthood, or marriage. Furthermore, it was also aimed to use the results in the training of individuals employed by organizations that provide medical and judicial service to the victims of sexual trauma.Work groups were composed of 100 women, 50 of which were women (experimental group) who were applied to the Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Policlinics of Sexual Dysfunctions and the rest who were 50 women were representing the normal population (control group). Demographic and Sexual Life Information Form, Golombok-Rust Sexual Satisfaction Scale, and Traumatic Experiences Information Form were used in the study.According to the results, it was found out that regardless of the type, life long trauma history was significantly different for experimental group than control group. Particularly, being sexually abused by a family member or a relative during the childhood and being exposed to the emotional and sexual violence of spouse during the marriage were more significantly high for experimental group than the control one. Besides, it was found out that great portion women who were exposed to sexual, physical, and emotional trauma during childhood, adulthood or marriage did not applied to judicial authority, lived the psychological effects of trauma within her selves, and did not prefer to receive professional help.Researches with women victims of trauma, and even by comprising potential victims, will provide important contributions to post trauma judicial and medical support programs, beside important contributions to public health and improvements in societal conscious about this issues.

Benzer Tezler

  1. Vajinismus tanısı ile izlenen kadınlarda premenstrüel disforik bozukluk sıklığının araştırılması

    Frequency assessment of premenstrual dysphoric disorder in women diagnosed with vaginismus

    HATİCE KIZILKALE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    UZMAN MÜNEVVER HACIOĞLU YILDIRIM

    UZMAN ÖZLEM ZEKİYE ÇETİNKAYA

  2. Hemodiyaliz ve böbrek nakli sonrasında kadınlarda cinsel işlev fonksiyonlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of sexual function in women after hemodialysis and kidney transplantation

    CAN VARAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Genel CerrahiPamukkale Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ONUR BİRSEN

  3. Kadın multipl skleroz hastalarında cinsel işlev bozukluğu ve partner cinsel şiddet ilişkisi

    Sexual dysfunction and partner sexual violence relationship in women with multiple sclerosis

    BEGÜM CENGİZLER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NörolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MESRURE KÖSEOĞLU

  4. Birinci basamakta takip edilen evli obez kadınlarda cinsel işlev bozukluğu ve ruhsal hastalık riskinin araştırılması

    Investigation of sexual dysfunction and risk of mental illness in married obese women followed in primary care

    BAYRAMALİ TAPARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KENAN TOPAL

  5. Multiple skleroz hastalarında cinsel işlev bozukluğu: Sıklığı, yordayıcıları ve yaşam kalitesi üzerine etkisi

    Sexual dysfunction in multiple sclerosis patients: Prevalence, predi̇ctors and effect on quality of life

    YUSUF SARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Nörolojiİnönü Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NESLİHAN CANSEL