Geri Dön

Rusya'nın medeniyetsel kimlik inşası olarak Avrasyacılık

Eurosianism as a civilizational identity building for Russia

  1. Tez No: 206487
  2. Yazar: VUGAR IMANOV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EMİNE BÜŞRA ERSANLI
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 385

Özet

Samuel P. Huntington, 1993 yılında medeniyetlerle ilgili yazdığı meşhurmakalesinde Rusya'yı, global olarak en mühim ?parçalanmış/bölünük ülke? (torncountry) şeklinde niteler. Ona göre, bölünük ülke toplumları, ?hangi medeniyetemensup oldukları konusunda bölünmüş? olanlardır. Doğrudur ki, Rusya, çok milletli veçok mezhepli bir ülkedir. Ve yine tarihen vakidir ki, XIX. yüzyılda Batıcılar veSlavofiller olarak bilinen iki etkin Rus entelektüel grubu arasında ülkenin hangimedeniyete dâhil ve ait olması gerektiği hususunda ?büyük tartışma? yaşanmıştı. Amatam da Huntintgon'un makalesinden yetmiş küsur yıl önce, kendilerini Avrasyacılarolarak adlandıran muhacir genç Rus aydınları, söz konusu tartışmayı aşan ve ?bölünükhâli? bertaraf eden ve aynı zamanda Rusya'nın medeniyet kimliğini yenidenyorumlayan görüşler ileri sürmüşlerdir.Avrasyacılar, Rusya (ve `yakın çevre') coğrafyasını ve kimliğini, Avrupa veAsya'dan ayırarak farklı ve kendine özgü bir coğrafî dünya/medeniyet, yekvücut birekonomi-politik yapı ve kültürel-tarihî bir alan olarak telakki etmekte; bu hayat alanına da ?Avrasya? ismini vermekte idiler. Bu bağlamda, onlar Rusya-Avrasya'nın kendineözgü bir geleceğinin olduğuna inanmaktaydılar. Avrupa'nın çeşitli kentlerinde muhacirhayatı yaşayan bu `Rus çocuklar', kendi ülkelerinin geçmişi, hâli ve geleceği ile ilgiliazımsanamayacak miktarda ciddi yayınlar yapmışlardı. On yıl boyunca muhacirlerarasında etkili olan bu cereyan, Avrupa'daki Ruslar arasında derin etkiler bıraktı;dahası, Soğuk Savaş'ın bitimine doğru post-Sovyet Rusya'da Yeni Avrasyacılıkşeklinde tekrar canlanmıştır.Önemli aydın ve akademisyenlerce gündeme getirilerek yeni koşullardageliştirilmeye çalışılan Avrasyacı görüşler, özellikle Putin iktidarı tarafından rağbetgörmeye başladı. Putin döneminde Rusya'da gerek iç politikadaki birçok uygulama,gerekse çok kutupluluk tezi çerçevesinde dış siyasette atılan adımlar ve yapılanaçılımlar, Avrasyacı fikriyatın birçok unsurunun yönetici elitlerin zihniyet dünyalarınanüfuz ettiğini örneklemektedir. Bu bağlamda, Rusya, önümüzdeki dönemde karşılaştığıiç ve dış engelleri bertaraf edebilirse, Avrasyacılık etrafında yeni bir kültürel-tarihîfikriyat ve yeni bir dünya düzeni modelini elde edebilir.Türkiye'de ise 1991 sonrasında çeşitli kesimlerce ?Avrasya? kavramıkullanılmaya başlanmış ve bunu daha önce mensup oldukları düşünce sistemlerineeklemlemeye çalışmışlardır. Birçok akademisyence bunlar Avrasyacı söylemler olaraktasnif edilmişlerse de, sol kesimden milliyetçilere değişen böylesi çok farklı düşünceçevrelerini bir (Avrasyacı) kategori altında tanımlamak zordur. Ayrıca, bunlar, temeldüşünsel parametreler (mekân anlayışı, tarih felsefesi, medeniyet algılaması vs.)bakımından Rusya'daki Avrasyacılık akımı ile de zıtlık teşkil etmektedir.

Özet (Çeviri)

Samuel P. Huntington, in his famous `clash?ing article, written in 1993, definesRussia as a globally torn country. According to him, societies of the torn countries aresplit as to which civilization they belong. It is true that Russia is a multi-national and amulti-confessional country. And it is also a historical fact that in the nineteenth centurya `great debate? took place between two influential Russian intellectual groups,Westernists and Slavophils, regarding to which civilization their country should havebelonged. But approximately seventy years before the publication of Huntington?sarticle, during 1920?s, a group of young Russian emigrant intellectuals in Europe,naming themselves as Eurasianists, put forward the theses going beyond theabovementioned debate and eliminating the state of `torn-ness? as well as reformulatingthe civilizational identity of Russia.Eurasianists, separating Russia (and `near abroad?) from Europe and Asia,considered this geography and identity as a sui-generis geographical world/civilization,a single political-economic structure and a cultural-historical area. In this context, theybelieved that Russia-Eurasia would have her own way in the future differentiatingRussia-Eurasia from the other countries. During their emigration years in various citiesof Europe, these young Russian intellectuals published a lot of serious works related topast, present and future of their country. This conception had been influential for adecade among Russians in Europe during 1920?s; furthermore, at the end of the ColdWar it has been revitalized as New-Eurasianism in post-Soviet Russia.Eurasian theses have been developed and had been put on the agenda by theprominent intellectuals and academicians under new conditions. Eurasianist ideas havebeen welcomed especially by the Putin administration. Some implementations in theinternal politics and new steps in the foreign policy during the Putin era illustrate thatmany aspects of the Eurasian conception have penetrated into the thinking of thegoverning elites. In this context, if Russia overcomes some internal/external obstacles,she will be able to obtain Eurasianism in terms of a new cultural-historical conceptionand a new model for the world order.After 1991 various segments of Turkish intelligentsia began to use the conceptof ?Eurasia? and tried to connect it to their own agenda. Although some academicianshave classified discourses of these intellectuals as Eurasianism, it is difficult tocategorize such diverse intellectual inclinations ranging from the left to the nationalistgroups under one (Eurasianist) category. Apart from this, in terms of the basicintellectual parameters (such as understanding of space, philosophy of history,civilizational perception etc) they are not in accord with the Eurasianist movement inRussia.

Benzer Tezler

  1. 'The east is a delicate matter' or soviet orientalism in films about Central Asia 1955-1970

    'Doğu hassas bir konudur': Filimlerde Sovyet şarkiyatçılığı (1955-1970)

    ELVIRA KULIEVA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Sahne ve Görüntü Sanatlarıİbn Haldun Üniversitesi

    Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NAGİHAN HALİLOĞLU

  2. Orta doğu'da yeni stratejik çevreleme girişimlerinin Türk dış politikasına etkisi: Suriye örneği

    The effects of strategic containment attempts in the middle east on turkish foreign policy: The example of Syria

    OĞUZHAN ERGÜN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Kamu YönetimiDokuz Eylül Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET NAZMİ ÜSTE

  3. A neorealist analysis of Iran-Russia relations: Tajik and Syrian civil wars

    İran-Rusya ilişkilerinin neorealist bir analizi: Tacik ve Suriye iç savaşları

    ESRA YANIK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Ortadoğu Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DERYA GÖÇER AKDER

    DR. ZELAL ÖZDEMİR

  4. Integration of Ukraine into NATO and its geopolitical implications

    Ukrayna'nın NATO entegrasyonu ve jeopolitik çıkarımlar

    SEVSU ÖNDER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Avrasya Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. IŞIK KUŞÇU BONNENFANT

  5. Nikolay Nikolayeviç Muravyev'in journey to Khiva Through the Turcoman Country, 1819-20 adlı eserinin tercümesi ve değerlendirilmesi

    Translation and evaluation of Nikolai Nikolaevich Muraviev's Journey to Khiva through the Turcoman Country, 1819-20

    DUYGU ATASOY ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihSakarya Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMED BİLAL ÇELİK