Osmanlı sanayileşme hareketleri içerisinde Zonguldak kömür havzası
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 21203
- Danışmanlar: DOÇ.DR. GÜMEÇ KARAMUK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1992
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 117
Özet
ÖZET Zonguldak havzasında 1830' lu yıllardan itibaren kömür madenleri işletilmekteydi. Osmanlı Devleti 'nin bu madenlerle ilgisi 184-8 yılında başlamıştır. Bazı hayır kurumlarına vakfedilen havzanın yönetimine getirilen kişilerin yetersizliği sebebiyle uzun yıllar üretimde bir artış kaydedilememiştir. 0 yıllarda kömüre ihtiyaç duyan Tersane ve Tophane gibi kurumların ihtiyaçları karşılanamamıştır. 1865 yılından itibaren Bahriye Nezareti nin yönetimine verilen havzada bir nizamname hazırlanarak, işlerin düzene konulmasına çalışılmıştır. Ancak bu çabalara rağmen üretimde istenilen artış sağlanamamıştır. Bunun en önemli sebeplerinden biri de, Bahriye Nezareti'nin tek alıcı olarak kömürü kendi belirlediği fiyattan almasıydı. Madenciler bu şartlarda bile ala caklarını çoğu zaman tahsil edemiyor lardı. 1882 yılından itibaren kömürün bir bölümünün serbestçe satışına izin verilmesiyle, havzada belirli bir canlılılık başlamıştı. Bu gelişmeden sonra havzaya gelen yatırımcılar, özellikle de Fransız sermayeli Ereğli Şirket-i Osmaniyesi havzadaki madencilerin karşısında büyük bir güç olarak çıktılar. Ereğli şirket-i Osmaniyesi elde ettiği imtiyazlarla kısa bir süre içerisinde havzadaki en önemli kuruluş haline geldi. Bu şirketin havzadaki üstünlüğü Cumhuriyet devrindeki devletleştirmeye kadar sürdü.II Havzadaki madenciler ilk yıllarda devletin ilgisizliğinden yakınıyorlardı. Ancak, devletin havzaya el atmasın¬ dan sonra da durumlarında önemli bir değişiklik olmadı, özellikle havzaya sermaye akınının başlamasından sonra küçük madenciler zor durumlara düştüler ve çoğu iflâs etti. işçilerin çalışma şartları, 1867'de yürürlüğe giren nizamname ile düzeltilmek istenmiş, ancak başarılı olunamamıştı. Sağlık sorunlarına ilişkin bir düzenleme ve mağduriyetlerine karşı bir güvence getirilmemiştir. Meşrutiyet döneminde havzada açılan sağlık kuruluşlarında da tedavi ve ilaç ücretli olduğundan, zaten maddi sıkıntı içinde olan işçilere bir yarar sağlamamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan yardım sandıklarıyla, çok sınırlı da olsa bazı sosyal güvenceler sağlanmaya çalışılmıştır. Osmanlı Devleti, Zonguldak havzasındaki doğal servet ile yeterince ilgilenmeyerek, bu serveti sanayii geliştirecek biçimde değerlendirememiştir.
Özet (Çeviri)
i i i SUMMARY The coal mines in the Zonguldak field have been operated since 1830's. The relation of Ottoman State with these mines has began in 1848. There has not seen any increasing in the production for a long time as the managers were incompetent of the field that had been devoted to some of charitable foundations. The requirements of the foundations such as Dockyard and Arsenal that needed the coal in that years could not been met. Then the field was given in the authority of ministry ör marine from the date of 1865 and it was tried to put the works in order by preparing a regulation. But in spite of these efforts the desired increase could not be obtained. Because the sale purchaser ministy of marine bought by the price on basis of it had determined Even under these conditions the miners mostly could not collect their money. As the permission was given to run some part of the coal freely from the date of 1882 a certain movement existed in the field. Upon this improvement the new ' investors, especially Ottoman Ereğli Firm with French were the great powers againist the old miners. Ottoman Ereğli Firm became very powerful in a short time by the privileges it had obtained. The predominance of this firm in the field lasted until nationali zation in republic period.iv in the fıst years the miners in the Zonguldak field complained about the unconcern of the govetrment. And there uas not much development in the coditions after the goverment had handled the field. Especially little miners were in difficulty and most of them bankrubted because of the capital rush in the field. The working conditions of the workerş tired to be arranged by a regulation that had come in to force in 1867. Any arrangement and security about healt problems could not be handled. As the medicine and treatment in the health foundations in the field were with fee during concti tutional goverment it did not bring any advantage for the workers. it was tried to provide some social securities by the assistance departments established in the first years of republiç. The Ottoman State could not make profitable use of the field in order to improve the industry as it did not pay attention to the natural wealth satisfactorily.
Benzer Tezler
- Liman kentlerinde koruma ve yaşatma prensipleriyle değerlendirilen gemi inşa endüstrisi yapıları: Tersane-i Amire üzerine yeni bir senaryo 'Haliç tersanesi bilinç platformu'
Buildings of shipyard industry evaluated with conservation and preservation principles in port cities: New scenario about Tersane-i Amire- Haliç shipyard awareness platform
ESİN SARIMAN ÖZEN
Doktora
Türkçe
2014
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesiİç Mimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SAADET AYTIS
- Haydarpaşa Garı ve çevresindeki yapıların tarihsel araştırması, askeri karakol ve muhacır misafirhanesi yapılarının yeniden değerlendirilmesi
Historical research on Haydarpasa railway station and surroundings, re-evaluationof military station house and migrant guesthouse
SEÇİL YAVUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF.DR. FÜSUN ALİOĞLU
- Kalite standartlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri
Effects of the quality standarts on Turkish economy
ATAKAN ÜNLÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
EkonomiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. SEFER ŞENER
- XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde sanayi ve Zeytinburnu Demir Fabrikası
Industry and 'Zeyti̇nburnu Demi̇r Fabri̇kası' in the Ottoman Empire during the nineteenth century
MİNE SU MIZRAK