Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de Laisizmin değerlendirilmesi
The evaluation of Laisizm in European Union and in Turkey
- Tez No: 214629
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜLYA BAYKAL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Avrupa Birliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 114
Özet
Ölümünden 69 yıl sonra Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ü taparcasına sevenler olduğu gibi o denli sevmeyenler de olduğu yadsınmaz bir gerçektir. Bu ikinci grupta yer alanlar arasında ülke içindeki şeriatçı kafalar, etno-santristler ve pseudo-liberallerin yanı sıra ülke dışında da önemli oranda İslâm âlemi ve Lozan Antlaşması'nın tarihi rövanşını almak isteyen emperyalist odaklar sayılabilir.Kemalist önderliğin Türk halkına miras olarak bıraktığı düşünce; aklın ve bilimin önderliğinde Ulusalcılık, Bağımsızlık ve Laik Cumhuriyet'tir. Ancak bu sayede, Ülkemiz çağı yakalayabilir ve uygar uluslar ailesinin eşit ve onurlu bir üyesi olabilir. Dışarıdan objektif gözle izleyenler Türkiye'nin diğer İslâm ülkelerinden farklı olduğunu görmektedirler ve bunu açıklamaya kalktıklarında ise karşılarına Atatürk olgusu çıkmaktadır.Türkiye 18. yüzyılın sonlarından beri batılılaşma çabası içindedir. Çarpık batılılaşma girişimleri Osmanlı'nın iflasını ve çöküşünü hızlandırmıştır. Modernleşme ve çağdaşlaşma girişimi ancak Kemalist Laik Cumhuriyet ile sağlıklı bir temele oturmuşsa da Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra“DEMOKRATİKLEŞME”kisvesi altında onun ilkelerinden sürekli ödün verilerek günümüze gelinmiştir.Mustafa Kemal'in eserlerine doğrudan hücum edemeyen iç ve dış odaklar, Cumhuriyet, Laiklik ve Demokrasi kavramlarını sanki birbirlerinin anti tezleriymiş gibi sunmaya başlamışlardır. Bugün Türkiye'de demokratikleşme adı altında Cumhuriyet'in laik kurumlan tek tek çökertilmektedir. İşin tuhaf yanı ise bu gerileme hareketleri Avrupa Birliği tarafından da cesaretlendirilmektedir.Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile -hele bugünkü koşullar altında- bütünleşmesinin olanaksız olduğu bilinmelidir.Avrupa Birliği, bir ekonomik ve siyasi bütünleşme projesi olduğu kadar uygarlaşma projesidir de aynı zamanda. Bu projenin kültürel boyutu da laikliktir. Laiklik ilkesi demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Laiklikten her geçen gün uzaklaşan bir Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ortak bir kültürel projede buluşması olanaksızdır.Gerek Avrupa Birliği ve gerekse Türkiye bunun farkında değil midir? Tabii ki evet. O hâlde oynanmakta olan oyun nedir?Avrupa Birliği'nce, Türkiye'yi Kemalist çizgiden uzaklaştırarak periferik ılımlı İslâm ülkesine dönüştürmek.“Ilımlı İslâm”Batı'nın çıkarlarına ılımlı yaklaşan İslâm'dır.Görüşümüz odur ki; Türkiye'de laikliği içselleştirmiş önemli bir kitle vardır. Bu kitlenin ödün vermeksizin laik demokratik Cumhuriyet'e sahip çıkması gerekiyor. Ilımlı İslâm'ın radikal İslâm'a dönüşmeyeceğinin hiçbir teminatı yoktur. Laik Cumhuriyet hem Türkiye'ye hem de Avrupa Birliği'ne barış ve huzur getirecektir, kısa ve uzun vadede...
Özet (Çeviri)
69 years after his passing, in Turkey, there are those who worship Mustafa Kemal Atatürk as well as those who dislike him. Among those in the latter group; domestically there are domestic followers of shari'a, ethno-centrists and pseudo-liberals while abroad there are a majority of the Islamic world and imperialist interests that aim to win a rematch of the Lausanne Treaty.The thought inherited by the Turkish nation from the Kemalist leadership is; is Nationalism, Independence and the Secular Republic leaded by rationalism and science. Only by this end, shall our Country be up to its contemporary era and be an equal and honorable member of the family of nations. Those who view Turkey with an objective extrospective see that it is different from all other Islamic countries and in explaining the situation they are met by none other than the reality of Atatürk.Turkey has been in an effort to westernize since the end of 18th century. Deviant attempts at westernizing have hastened the bankruptcy and the collapse of the Ottoman Empire. Although attempts of becoming modern and contemporary have only acquired a healthy basis with the Kemalist Secular Republic, after the passing of Mustafa Kemal Atatürk under the guise of democratization constant concessions were made from the founding principles of the Republic, arriving at the current state.Domestic and foreign malign interests, unable to challenge the works of Mustafa Kemal, have begun to present the concepts of Republic, Secularity and Democracy as antitheses of one another. Today in Turkey, the secular institutions of the Republic are being demolished in the name of democratization. This is also being encouraged, most peculiarly by the European Union.It must be acknowledged that Turkey's integration with the European Union is impossible, especially under these current conditions.European Union is a project of civilization as well a project of economical and political integration. The cultural facet of this project is secularism. The principle of secularity is an essential sine qua non of democracy. It is impossible for Turkey to meet with the European Union in a cultural project, while drifting away from secularity at every passing day.Is the European Union and Turkey aware of this drift? Naturally they are. In this case what is the game being played upon Turkey?Distancing Turkey from the Kemalist streak in order to convert it into a bordering moderate Islamic country via the influence of the European Union.It is our opinion that there is a major population that has internalized secularity. This population has to claim the secular democratic Republic without giving any concessions. There is no assurance that moderate Islamism will not convert into radical Islamism. Both in the short term and the long term, a secular Republic will provide peace and tranquility both to Turkey and to the European Union...
Benzer Tezler
- Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de Çevre Hukuku
Environmental law in European Community and Turkey
SELMA AKSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
EkonomiAnkara ÜniversitesiAvrupa Toplulukları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FÜSUN ARSAVA
- Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de küçük ve orta ölçekli işletmelere sağlanan destekler
The Supports to the small medium enterprises in European Community and in Turkey
SELMA AKTAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
İşletmeHacettepe ÜniversitesiMaliye Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. NECMİDDİN BAĞDADİOĞLU
- Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de devlet yardımlarının izlenmesi ve denetimi
The monitoring and controlling of state aid in European Union and Turkey
MUZAFFER ŞİLAN IŞIK
- Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de doğrudan yabancı sermaye yatırımları
Foreign direct investment in the European Union and Turkey
EBRU TERAZİ
- Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de AR-GE vergi teşvikleri
R&D tax incentives in European Union and Turkey
UĞUR KARDAŞ