İstanbul Boğazı tüp geçit projesinde karşılaşılabilecek olası jeoteknik sorunlar
Possible geotechnic problems to be encountered at Bosphorous strait tube tunnel project
- Tez No: 216862
- Danışmanlar: PROF.DR. SÜLEYMAN DALGIÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Jeoloji Mühendisliği, Geological Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uygulamalı Jeoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 184
Özet
Dünyadaki en önemli projelerden biri olan Marmaray Projesi, stanbul'un kentsel yasantısını saglıklı olarak sürdürebilmesi, kentlilere çagdas bir kent yasamı ve kentsel ulasım imkânları sunabilmesi, kentin dogal tarihi özelliklerinin korunabilmesi için; yüksek kapasiteli, elektrik enerjisi kullanarak çevreyi kirletmeyen, bireysel ulasıma ve karayoluna bagımlılıgı azaltan, yolları otopark alanına dönüstürmemeyi amaçlamaktadır. Avrupa yakasında bulunan Halkalı ile Asya yakasında bulunan Gebze ilçelerini, kesintisiz, modern ve yüksek kapasiteli bir banliyö demiryolu sistemiyle baglayacak olan bu proje, stanbul'daki banliyö demiryolu sisteminin iyilestirilmesine dayanmaktadır. Bu proje kapsamında Marmaray Projesinin stanbul Bogazı Tüp geçis kısmı ele alınmıstır. Dünyada birçok örnegi olan bu sistem Türkiye'de ilk defa uygulanacaktır. Benzer örneklerinden farklı olarak Marmaray'ın en önemli özelligi dünyadaki en derin batırma tipi tüp tünel olmasıdır. Bogaz geçisinde derinligi 70 metreyi bulmaktadır. Tünel güzergâhında yapılan jeoteknik çalısmalar, bu çalısmaya da yol göstermislerdir. Yapılan testlerin sonuçları (arazi deneyleri ve laboratuar deneyleri) bogaz zemininin sorunlu oldugunu göstermektedir. Çalısmada kullanılan veriler 3 grup altında toplanmıstır. Bunlar; 1986, 2003, 2004 yıllarında yapılmıs çalısmalardır. Bu çalısmalar, 18 adet SPT, 22 adet CPT ve arazi deneyleriyle birlikte yapılmıs laboratuar deney sonuçlarından olusmaktadır Sorunların en basta geleni, yüksek bir yer sarsıntısı durumunda bogaz çökellerinin sıvılasma riskidir. Sıvılasma analizi yapılırken kullanılan çalısma yöntemleri; SPT verileri ve laboratuar sonuçları kullanılarak Seed vd. yöntemi ile Ambraseys yöntemine göre sıvılasma analizleri, CPT verileri ve laboratuar sonuçlarına göre ise Robertson & Wride yöntemi ile Juang yöntemine göre sıvılasma analizleridir. Laboratuar verileri kullanılarak yapılan sıvılasma analiz yöntemleri ise Modifiye Çin Kriteri yöntemi ve Dane Boyu Gradasyonu yöntemidir. Yapılan bu analizlerle Tüp tünel güzergâhında ki Bogaz Çökellerinin sıvılasma risk degerlendirilmesi yapılmıstır. Yapılan analizler sonucu Bogaz Çökelleri Bogazın dogusunda ve Orta kısımında sıvılasma potansiyeline sahiptir. Analizler sonucu çıkan sonuçlara bakıldıgında ilk 15 metrede çıkan degerler ihmal edilmelidir çünkü Tüp tüneller batırılırken zemin bu derinlige kadar kazılacaktır. Genelde zemin 15-20 metreleri arası ve 25-30 metreleri arasında sıvılasma riskine sahiptir. Analizleri karsılastırdıgımızda karsılasılan durum ise aynı qu ve fs degerlerinde farklı degerler vermeleridir. Genelde Robertson ve Wride yönteminde Juang yöntemine göre sıg zeminlerde sıvılasma daha az bulunurken derinlerde ise daha fazla sıvılasma riski hesaplanmaktadır. SPT ile CPT yöntemleri karsılastırıldıgında SPT sonuçlarından yapılan sıvılasma yöntemlerinin avantajları; Deneyin daha yaygın oldugundan dolayı veri bulma sansının daha çok olması, N(1,60)cs =30 degerinin yaklasık olarak sınır deger olmasından dolayı sahada da dogruya yakın bir yorumun yapılabilmesi. Dezavantajları ise deneyin uygulanmasında insan faktörününde eklenmesiyle hata payının artmasıdır. CPT sonuçlarından yapılan sıvılasma yöntemlerinin avantajları; Ic degerinin bulunabilmesiyle zemin sınıflaması yapılabilmesi, Numune almadan deneyin gerçeklestirilebilmesi, elektronik yöntemlerle alınan degerlerinin hata paylarının düsük olmasıdır. Dez avantajları ise CPT deneyinin SPT kadar yaygın olmaması ve CPT yöntemlerindeki formüllerin yogunlugudur. Tüp tünelin güvenligi açısından sıvılasma riski olan bölgelerde zemin iyilestirme yöntemlerine basvurulmalıdır.
Özet (Çeviri)
One of the most important projects of the world, Marmaray Project, aims not changing the roads which have the properties of high capacity, not contaminating the environment by using electrical energy and reducing the dependence on individual transportation and highway into parking lots in order to offer a modern city life and urban transportation possibilities to the citizens and to preserve the natural historical properties of the city. This project, which is going to connect Halkalı district in European side and Gebze district in Asian side by means of a continuous, modern, high-capacity suburb railway system depends on improvement of suburb railway system in stanbul. Bosphorous immersed tunnel part of Marmaray Project is discussed in this project. This system has many examples worldwide but it will be used in Turkey for the first time. Most important property of Marmaray keeping it apart from its similar examples is that it is the deepest immersion tunnel in the world. The depth of the tunnel reaches 70 m by Bosphorous pass. Geotechnical operations made on the tunnel route have also guided this project. Results of the tests (in-situ tests and laboratory tests) made showed us that ground of Bosphorous has inconveniences. Data used in this work combined under 3 groups. These are the studies caried out in years1986,2003 and 2004. These studies consist of labratory experiment results taken place at the same time with 18 number SPT, 22 numbers CPT and site experiments. The liquefaction risk of Bosphorous sediments when a strong earthquake takes place is the leading problem. Work method using for liquefaction analysis; these are the analysıs that with respect to method of Seed et al. and of Ambraseys liquefaction analysis by using SPT data and labratory results, with respect to method of Robertson & Wride and of Juang liquefaction analysis according to CPT data and labaratory results. Liquefaction analysis methods using labratory data are Modified Chinesse Criteria and Grain Size Gradation. In accordance with these analysis there heve been made assesment of liquefaction along to mmersed Tube Tunnel Acording to analysis results Bosphorus Sediments have potential liquefaction risk on the eastern and the central part of Bosphorus.When we look at the results taken from the analysis the the values from the firs 15 m can be neglected because when mmerese Tube Tunnels are being sunk, the ground excavated up to these deep.In general soil has a liquefaction risk between 15-20 meters and 25-30 meters. When we comparing the analysis,the situation we faced; is same qu and fs values are in different values. Generally in method of Robertson and Wride againts to Juangs method in shallow grounds the liquefaction exist less in comparison in deeper grounds more liquefaction risk can be calculated. In comparison of SPT and CPT methods, the advantegous of method using SPT results; because of common use of this experiment access to data is easy and value N(1,60)cs=30 is very close to limit and thats way can be made an assesment in the site close to real. Otherwise the disadvantegous of this method is the error percentage becomes higher because of human factor. The advantageous of the liquefaction methods using CPT values ; by finding the Ic value the calsification of the soil can be made, experiment can be done without specimen, electronically achived values decrase the error factor. The disadvantageous is the less usage of CPT with respect to SPT and too much formulas in CPT method For the safety of Immerse Tube Tunnel there must be ground improvement where there find out liquefaction risks.
Benzer Tezler
- Yeraltı demiryolu projelerinde kritik risklerin faktör analizi ile belirlenmesi ve değerlendirilmesi
Identifying and assessing critical risk factors in underground rail projects with factor anaylsis
AYFER GÜRKAHRAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Kamu Yönetimiİstanbul ÜniversitesiTedarik Zinciri Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKÇE AKDEMİR ÖMÜR
- 1980 sonrası Türkiye'de gelişen sivil toplum: Arnavutköy semt girişimi
The developing civil society in Turkey after 1980?s: Arnavutköy District initiative
NURTEN ÖZMELEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SİBEL YARDIMCI
- TRACECA projesinin değerlendirilmesi ve Karadeniz-Hazar taşıma hatları
An evaluation of TRACECA project and Black Sea-Caspian transportation routes
SELÇUK BAKANOĞLU
- Konya ili yolculuk zaman değerleri
Passenger time value for Konya province
MURAT DOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
UlaşımGazi Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HİKMET BAYIRTEPE
- İstanbul Boğazı'nın sayısal modellenmesi ve tüp geçit kazısının boğaz hidrodinamiğine etkisi
Numerical modelling of bosphorus and effects of tube tunnel trench over bosphorus hydrodynamics
BURAK AYDOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
İnşaat MühendisliğiYıldız Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YALÇIN YÜKSEL