Türkiye'de 1930-1940 yılları arasında seçkinci söylemin oluşumu: Falih Rıfkı Atay ve Peyami Safa, karşılaştırmalı bir analiz
Construction of the elitist discourse in Turkey between 1930 and 1940: a comparative analalysis on Falih Rıfkıf Atay and Peyami Safa
- Tez No: 218597
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NUR BETÜL ÇELİK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Gazetecilik, Siyasal Bilimler, Sosyoloji, Journalism, Political Science, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Türkiye siyaseti, seçkinci söylem, halk, halkçı söylem, modernlesme/medenilesme, ulusal birlik, siyasal katılım, yurttas, köylü, Turkish politics, elitist discourse, people, populist discourse, modernisation/civilisation, national unity, political participation, citizen, peasants
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 269
Özet
Bu çalısmada, Türkiye'nin 1930-1940 yılları arasında dönemin etkin yazarları olan Peyami Safa ve Falih Rıfkı Atay'ın metinleri temel alınarak seçkinci söylemin kurulusu incelenmistir. Çözümleme için, yazarların metinlerinde ?halkın söylemsel insası?, merkezi tema olarak belirlenmistir. Bu merkezi temanın, bir söylem olarak ?modernlesme/medenilesme? ile ?halkın birligi? tahayyülü ve ?millet? kavramına geçisin bir göstergesi olarak kültürel ve ahlaki degerler söylemleriyle iliskileri çözümlenmistir. Bu ikili eklemlenme sayesinde birlige kavusturulurken halkın, aynı zamanda heterojen unsurlarından nasıl arındırıldıgına dikkat çekilmistir. Seçkinci söylemi kuran en önemli argüman, toplumu bilenlerin yönetmesi iddiasıdır. Bu argüman, ?yöneten-yönetilen?, ?halk-devlet?, ?seçkin-kitle? gibi karsıtlıkları üretir. Bu karsıtlıklar arasındaki hiyerarsik iliskiyi ortaya çıkaran ?bilgili olmak? ayrımı, siyasal katılıma dair algıyı da belirlemektedir. Halkçı söylem, esas itibariyle ?halk? kavramının içini dolduran tikel unsurların popüler siyasal taleplerinin birbirlerine eklemlenmesi sonucu ortaya çıkacaktır. Ancak bizim çalısmamızda seçkinci söylemin çözümlenmesi için metinleri incelenen yazarların söyleminde halk, toplumsal ve siyasal birligin göstergesi olarak tanımlanırken, tikel unsurlar dıslanmakta, homojen bir bütünlük içine yerlestirilmektedir. Bu bütünlük tahayyülünde halkı söylemsel olarak metinlerinde kuran yazarlar, aynı zamanda halkın yönetime katılmaya ehil olmadıgı, bu nedenle de devletin askın denetleyici veyönlendirici gücüne ihtiyaç duydugu gibi iddialara yaslanmaktadırlar. Böylece dönemin genel halkçı söyleminin insasında rol oynayan iki yazarın söyleminin de esas itibariyle retorik düzeyde bir halkçılıgı ve dolaylı olarak seçkinci söylemi ürettigi ortaya çıkmaktadır.
Özet (Çeviri)
This study aims to discover the construction of the elitist discourse in Turkey, between 1930 and 1940 by focusing on the works of Peyami Safa and Falih Rıfkı Atay. The central theme of the study is ?discoursive construction of the people? in the texts of these authors. This central theme is studied in relation with the discourses on modernisation/civilization, and the cultural and ethical values that represent the conceptualisation of the ?nation? and the imaginative construction of the ?unity of the people?. Within the articulations in both these levels people is looked upon as a unity purifiying it from its heterogeneous aspects. The basic argument of the elitist discourse is the claim that the society must be guided/governed by those who are competent. This argument is built on certain contradictions as ?rulers-subordinates?, ?people-state?, ?elits and masses?. Having political competence and knowledge gives a superior position to the political elits and shapes the perceptions of political participation. . Essentially popular discourse must be a totality of the articulation of hetoregeneous demmands of individuals that form the ?people?. This study displayed that in the discourse of the two authors analysed, ?people? is the concept to signify the social and political unity, a homogeneous entitiy without any differences. The authors that construct this unity in their texts also claimed that the people don?t acquire the competence for politics andthey do need the state?s control and guidence. Thus, both Safa and Atay?s retorical discussions on the public reproduces the elitist discourse of their period.
Benzer Tezler
- Cumhuriyet Dönemi mimarlığı bağlamında Arif Hikmet Holtay
Arif Hikmet Holtay in the context of the Republican architecture
ZEYNEP İREM KÜREĞİBÜYÜK
- Milliyetçilik kavramı: Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yayınlanan Türk spor dergileri örneği (1930-1940)
Sample of Turkish sports journals published in the first years of the republic (1930-1940)
BURAK BÜYÜKGÜLLÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
SporOrdu ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYHAN DEVER
- 1930-1940 yılları arasında Türkiye'de ulusal güvenlik anlayışı ve tehdit algısı
National security concept and threat perception in Turkey between 1930-1940
KEMAL OVACIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Uluslararası İlişkilerKapadokya ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞDAŞ SÜMER
- Turkish Republican elite's Arab perception: Examples from the Ulus between 1930-1940
Türk Cumhuriyetçi elitinin Arap algısı: 1930-1940 yılları arasında Ulus Gazetesi'nden örnekler
SEMİH PATAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
TarihSabancı ÜniversitesiTürkiye Çalışmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMİL KOÇAK
- Türkiye modernleşme projesinin 1930-1940 dönemi mimarlığa etkileri
Influence of Turkey's modernization project on architecture in the period between the years 1930-1940
ELİF SAHTİYANCI