Akut miyokard infarktüsü sonrası ilk bir ay içerisinde depresyon ve anksiyetenin yaygınlığı ve hayat kalitesi üzerine etkisi
The prevalence of depression and anxiety within the first month following acute myocardial infarction and its impact on quality of life
- Tez No: 224309
- Danışmanlar: PROF. DR. NEŞE KOCABAŞOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Psikiyatri, Cardiology, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 112
Özet
AMAÇ:Akut miyokard infarktüsü (AMİ) sonrası depresyon ve/veya anksiyetenin yaygınlığını değerlendirmek ve bunların sosyodemografik değişkenler ve hayat kalitesi ile ilişkisini incelemek.METOD:Bu kesitsel çalışma İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı ve İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde yapılmıştır. AMİ nedeniyle hastanede yatmakta olan 40 hasta çalışmaya alınmıştır. Depresyon, anksiyete ve hayat kalitesini değerlendirmek için AMİ sonrası 7-30. günler arasındaki dönemde her hastaya Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAM-D), Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği (HAM-A) ve Kısa Form-36 Yaşam kalitesi Ölçeği (sf36) uygulanmıştır. Bununla beraber, sosyodemografik bilgiler, psikiyatrik öykü ve kardiyak değişkenleri kapsayan yarı-yapılandırılmış bir klinik görüşme yapılmıştır. Sonuçların istatistiksel analizi Sosyal Bilimler İçin İstatistik Paketi (SPSS) ile yapılmıştır.SONUÇLAR:Çalışmamızda 40 hastanın 29'u (% 72,5) erkek ve 11'i (% 27,5) kadındı. Yaşları 37-78 arasında değişmekteydi (yaş ortalaması 58,4±9,8). Hastaların BDÖ'ye göre 23'ü (% 57,5), HAM-D'ye gore 30'u (% 75) depresyon tanısı alıyordu. HAM-A'ya göre anksiyetenin yaygınlığı % 87,5 (n=35) olarak bulundu. Sonuçlar, eş tanı olarak hipertansiyonu olan hastalarda AMİ sonrası depresyonun daha yaygın olduğunu ortaya koydu. Nitekim, depresyon ve/veya anksiyete ile cinsiyet, yaş, eğitim durumu, medeni durum, mesleki durum, ekonomik durum, önceden geçirilmiş depresyon öyküsü, sigara kullanımı, diyabet, dislipidemi, AMİ tipi, geçirilmiş AMİ öyküsü ve ejeksiyon fraksiyonu gibi değişkenler arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamadı. Diğer taraftan, depresyon ve/veya anksiyete tanısı ile hayat kalitesi arasında güçlü bir ilişki vardı; hem depresyon hem de anksiyete, tüm sf36 alt ölçek puanları ile anlamlı düzeyde negatif ilişkiliydi. Herhangi bir işte çalışmama, sf36'nın 3 alt ölçeği (fiziksel fonksiyon, ağrı, genel sağlık) ile anlamlı düzeyde negatif ilişkiliydi. Hipertansiyon eş tanısı ile sf36'nın 3 alt ölçeği (fiziksel fonksiyon, genel sağlık, vitalite) arasında anlamlı düzeyde negatif ilişki vardı. Bunlara ek olarak, daha önce AMİ geçirmiş olmak sf36'nın ?genel sağlık? alt ölçeği ile anlamlı düzeyde negatif ilişkiliydi. Ne var ki, hayat kalitesi ile daha önce sözü edilen diğer değişkenler arasında anlamlı bir istatistiksel ilşki bulunamadı..TARTIŞMA:Şimdiye dek yapılan araştırmalarda, depresyon ve anksiyete AMİ sonrası morbidite ve mortalitede artma ile ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, her ikisi de AMİ sonrası hayat kalitesinde azalmayla ilişkili görünmektedir. Bu nedenle, AMİ nedeniyle hastanede yatan hastaların kardiyak rehabilitasyonu sırasında komorbid depresyon ve/veya anksiyetenin sevk ve idaresinde psikiyatrik konsültasyon çok önemlidir.
Özet (Çeviri)
OBJECTIVE:To assess the prevalence of depression and/or anxiety following acute myocardial infarction (AMI) and to analyze their association with sociodemographic variables and quality of life (QoL).METHOD:This cross-sectional study was carried out at Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Cardiology Department and Istanbul University Cardiology Institute. A total number of 40 inpatients suffering from AMI were recruited to the study. Beck Depression Inventory (BDI), Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D), Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A) and Short Form-36 Health Survey Questionnaire (sf36) were administered to each patient during the period of 7-30 days following AMI to assess symptoms of depression, anxiety and QoL. A semi-structured clinical interview was also conducted which included sociodemographic information, psychiatric history and other cardiac variables. Results were analyzed by using Statistical Package for Social Sciences (SPSS).RESULTS:In our study, out of 40 subjects, 29 (72,5%) were males and 11 (27,5%) were females. Their ages ranged from 37-78 years (mean age: 58,4±9,8). Overall, depression was found in 23 (57,5%) based on BDI and in 30 (75%) based on HAM-D. The prevalence of anxiety was 87,5% (n=35) based on HAM-A in the study group. Results revealed that patients with comorbid hypertension were more likely to experience depression following AMI. However, no significant association was found between diagnosis of depression and/or anxiety and variables such as sex, age, educational status, marital status, occupational status, economic status, history of prior depression, smoking, diabetes, dyslipidemia, type of AMI, history of prior AMI and ejection fraction. On the other hand, there was a strong correlation between diagnosis of depression and/or anxiety and QoL; either depression or anxiety had a significant negative correlation with the 8 sf36 subscale scores. Unemployment had a significant negative correlation with 3 subscales of sf36 (physical functioning, bodily pain, general health). Comorbidity of hypertension had a significant negative correlation with 3 subscales of sf36 (physical functioning, general health, vitality). In addition, history of prior AMI was significantly negative correlated with general health subscale of sf36. However, no significant correlation was found between QoL and the other variables, that we have mentioned before.CONCLUSION:Depression and anxiety have been associated with increased morbidity and mortality after AMI, in the studies up to present. In addition, both seem to be related to low QoL. Therefore, psychiatric consultation is crucial for management of comorbid depression and/or anxiety, during the cardiac rehabilitation of such patients while they are hospitalized for AMI.
Benzer Tezler
- Tipik gögüs ağrısı ile acil servise başvuran hastalardapatolojik elektrokardiyogram bulguları
Pathological electrocardiographic findings of patient with typical chest pai̇n that appli̇es to emergency service
NURCAN ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
İlk ve Acil YardımGaziantep ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEVKİ HAKAN EREN
- Akut miyokard infarktüsü sonrası miyokard performans indeksinin sol ventrikül dilatasyonu ve kardiyak mortalite ile ilişkisi
The prognostic significance of myocardial performance index on left ventricular dilation and cardiac mortality in acute myocardial
KHALİD BADER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Kardiyolojiİstanbul ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HAŞİM MUTLU
- Akut ST elevasyonlu miyokard infaktüsünde ısı şok proteini 60'ın hastane içi ve kısa dönem prognostik değeri
The value of heat shock protein 60 on in-hospital and short-term prognosis in patients with acute st segment elevation myocardial infarction
RECEP KARATAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
KardiyolojiSelçuk ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BÜLENT BEHLÜL ALTUNKESER
- Sigara kullanan ve akut koroner sendrom tanısı alan hastaların taburculuk sonrası sigara içme durumları ve sigara kullanmaya devam edenlerde etkileyen faktörlerin belirlenmesi
Evaluation of tobacco smoking status and related factors that effect continuing smoking after discharge in patients with acute coronary syndrom
AYBÜKE DEMİR ALSANCAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TİJEN ŞENGEZER