Cerrahi yoğun bakım üntesinde takip edilen hastalarda venöz tromboembolizm profilaksisi etkinliğinin araştırılması
Assesment of the efficacy of venous thromboembolism prophylaxis in the surgical intensive unit patients
- Tez No: 224329
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET KURTOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2008
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
Venöz tromboembolizm (VTE), derin ven trombozu ve pulmoner emboliden olusan ikiklinikopatolojik antite olarak tariflenebilir. Toplumda ortalama yasamın uzaması ve yaslı popülasyondaartıs, pek çok hastalıkta sagkalımın artması, kanser vakalarında artıs ve radikalcerrahi tekniklerin gelismesi, yogun bakım hastalarında sagkalımın daha iyi olması gibi pekçok edinsel neden venöz tromboembolizm sıklıgının giderek artacagını düsündürse de uygulananbasarılı proflaksi yöntemleri sayesinde korkulan olmamıstır. VTE'nin ve ayrıca komplikasyonlarınıntanı ve tedavisinin maliyeti düsünüldügünde proflaksi ile bunları önlemenin dahaekonomik oldugu sonucuna varmak güç olmamıstır. Toplumda DVT ve PE gerçek sıklıgıbilinmemekle beraber kabaca DVT için her 1000 kiside 1, PE için her 10000 kiside 5 olaraksöylenmektedir. Hastanede yatarak tedavi görmekte olan hastalarda mevcut patolojiye göreDVT riski %10 ile %60 arasında degismektedir. Genel olarak hastane ölümlerinin %10'upulmoner emboli sebebi ile olmaktadır. PE geçiren hastaların %70'inde DVT, DVT'si bulunanhastaların, pek çogunda sessiz olmak üzere, %50'sinde PE gösterilmistir. Eger tromboemboliproflaksisi uygulanmazsa hastanede yatan dahili hastalarda %15, cerrahi hastalarında %30-50venöz tromboz görülür. DVT gelisen hastalarda pulmoner emboli riski %30-50 düzeylerindedir.Pulmoner emboli önlenebilir hastane ölümlerinin en sık nedenidir ve hastanede hasta güvenliginisaglayan bir numaralı strateji PE proflaksisidir. Tanımlanmıs ve iyi bilinen belli baslırisk faktörleri, yas, immobilizasyon, hormon içeren ilaçlar, hiperhomosisteinemi, geçirilmisVTE ve aile anamnezi, antifosfolipid sendrom, obezite, sigara kullanımı, etnik köken ve kansertanısı almıs olmaktır. VTE halen tüm dünyada tam tanımlanamamıs, profilaksi ve tedaviaçısından halen konsensus olusturulamamıs ama üzerinde yogun çalısmaların ve tartısmalarınsürdügü konu olmaya devam etmektedir. Patofizyolojisinin daha iyi anlasılmıs olması, genisserili toplum ve hastane çalısmalarının sonuçlanması ile tıp dünyası artık bu konuya gerekenönemi göstermeye baslamıs, ekonomik boyutu ile iliskili çalısmalar sonrası saglık politikasındakiyeri daha iyi tanımlanmıstır. Bütün bunlardan sonra ortak varılan kararların basındaprofilaksi ile VTE'nin önlenmesinin tedaviden, gerek saglık gerekse ekonomik açıdan, tercihedilmesi gereken yol oldugudur. Biz de çalısmamızda acil cerrahi ve travmatoloji ünitesi yogunbakımı servisinde medikal ve cerrahi olarak VTE için yüksek risk faktörüne sahip hastagurubunda VTE profilaksisi uygulamalarımızın etkinligini ve mortaliteyle olan iliskisini arastırmayıamaçladık.
Özet (Çeviri)
Venous thromboembolism (VTE), can be identified as two clinicopathological entities,composed by deep venous thrombosis (DVT) and pulmoner emboly (PE). Because of theincrease of elder population, survival from many diseases, cancer cases and improvement insurgery techniques, and growing up length of mean life-time, and better survival results ofintensive care unit patients, makes us to think that frequency of venous thromboembolism willrise. But, due to applying successful prophylaxis procedures, what we afraid of didn't cometrue. It's not so difficult to come to conclusion that prophlaxis is much more economical thandiagnosis and treatment of VTE and its complications. However we don't know the realfrequency of DVT and PE, approximately DVT is seen 1/1000 also PE is seen 5/10000. Dueto primary pathology of patients who are at hospital; the risk of DVT changes between 10%-60%. PE is the 10% cause of deaths at hospitals. Seventy percent of PE patients have alsoDVT; also almost all DVT patients have undefined but %50 have clinically PE is beendenoted. If prophylaxis is not been applied venous thromboembolism can be observed at30%- 50% of surgical patients and 15% of non-surgical patients. Patients who have DVT, therisk of conjegately have PE is between 30%- 50%. PE is the most common reason ofavoidable hospital deahts. Prophylaxis is the major way to avoid hospital deahts. The definedand well-known risk factors are age, immobilisation, hyperhomocysteinemia, hormon drugs,undergone VTE and family history , antiphospholipid syndrome, obesity, smoking, ethnic andmalignancy. VTE isn't been defined completely and there isn't any consensus for prophylaxisand treatment. Studies and debates are being continue all over the world. Being understoodbeter now, and coming to an end about extended laid community and hospital studies, medicalsociety now gives the importance that it deserves, to this affair. So after the studies about itsdimansion in economy, its place and importance is now more clear in the medical policy.After all, the common desicion is that prophilaxis and preventing from VTE is the way thathave to be preferred bacause of the benefits about economy and also about health. And weaimed to analyse how we can approve effectiveness and applicating VTE prophylaxy and theeffects on the patients mortality that have many surgical and medical high risc factors, in theintensive care unit of emergency surgery and traumathology service.
Benzer Tezler
- Yoğun bakım ve major cerrahi hastalarında transfüzyona bağlı kan gazı değişiklikleri
The blood gas changes in ICU and major surgery patients due to transfusion
EMİL GASIMOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ EMRE ÇAMCI
- Rehberlere dayalı önlem ve bakım paketlerinin yoğun bakım ünitesinde santral venöz kateter enfeksiyonları üzerine etkisi
The effect of care bundles based on guidelines over the central venous catheter infections in an intensive care unit
FERDİ POLAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Anestezi ve ReanimasyonOndokuz Mayıs ÜniversitesiCerrahi Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. HAYDAR ŞAHİNOĞLU
- Yoğun bakım Ünitesinde yaşlı hastalarda enfeksiyonlar ve ilişkili olduğu risk faktörlerinin belirlenmesi
Evaluation of risk factors and infections in the elderly followed in intensive care Units
MUSTAFA HATİPOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıGATAEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ASIM ÜLÇAY
- Açık kalp cerrahisinde genel anesteziyle birlikte olan torakal epidural anestezi ve analjezinin reperfüzyon hasarı üzerine olan etkileri
The effects of thoracic epidural anesthesia with general anesthesia on reperfusion injury in open heart surgery
SEVİM KAVRAZ ELTEMİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonKaradeniz Teknik ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENGİN ERTÜRK
- Acil serviste tüp torakostomi uygulanan hastaların incelenmesi
Analyse of patients underwent tube thoracostomy in emergeny room
YUSUF KANTAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
İlk ve Acil YardımErciyes ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. POLAT DURUKAN