19.yy. Osmanlı saraylarında kullanılan kumaşlar ve bu kumaşlarda Hereke Fabrika-i Humayu'nun yeri ve günümüze yansımaları
In 19th century the materials which was used to in Ottoman pallace and at this materials the Hereke Factory's Imperial's position and to be reflected in this da
- Tez No: 226066
- Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. TAHSİN CANBULAT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İç Mimari ve Dekorasyon, Interior Design and Decoration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İç Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 106
Özet
İnsanlar tarihler boyu ellerindeki materyalleri ilkel yöntemler kullanıp gelistirmeye devam etmislerdir. Aynı sekilde dokuma ürünleri insan elinde gelismis ihtiyaçlar ve gelenekler dogrultusunda sekillenmistir. Medeniyetlerin birbirlerine etkileri ve dönemsel akımlardan etkilenip günümüze kadar geliserek bugünkü seklini almıstır. Buna dönemsel akımların ve medeniyetlerin birbirinden etkilenimleri de eklenerek bir gelisim süreci göstermis bugünkü konumuna ulasmıstır Türkler için dokuma sanatı, hakimiyet ve saltanatın bir göstergesi ve ayrıca diger sanatlardan daha öncelikli olmustur. Bu sanat dalı Osmanlı imparatorlugun geçis süreçleriyle aynı süreçleri yasamıs, yasanan tüm olaylar her alana yansıdıgı gibi dokuma sanatına da yansımıs ve gelisimini etkilemistir. 15. ve 16. yy'lar da altın çagını yasayıp gerileme döneminde de duraklamaya baslayan dokuma sanatı giderek eski kalite ve güzelligini yitirmistir. Bu dönem ayrıca Osmanlı imparatorlugunun Batılılasma çabaları içine girdigi bir süreçtir. Avrupa'da sanayi devriminin etkisinde olusan teknik gelismeler, sanayilesmenin getirdigi seri üretim, Osmanlı İmparatorlugunun çok geride kalmasına ve Türk kumas sanatının en kötü dönemini yasamasına neden olmustur. Yapılan antlasmalarla yabancılara ticari ve ekonomik imtiyazların tanınması yerli kumas endüstrisinin çok zor durumda kalmasına neden olmustur. Türk kumas sanatının kötüye gittigi ve etkisini iyice yitirmeye basladıgı dönemde Hereke sahillerinde bir dokuma fabrikası kurulmustur. Bu fabrika Ohannes ve Bogos Dadyan kardesler tarafından 1843 yılında 50 pamuklu ve 25 ipekli canfes tezgahla üretime açılmıstır. II. Abdülmecid'in saltanatına denk gelen bu dönemde, padisahın fabrikadan haberdar olmadıgı ve daha sonra ögrendigi bilinmektedir. Durumun ortaya çıkmasıyla Ohannes ve Bogos Dadyan kardesler fabrikadaki haklarını devretmisler ve fabrika bu dönemden itibaren saraya baglanarak yalnızca saray için kumas üretmeyi sürdürmüstür. 19. yy.' da Osmanlı İmparatorlugun' da baslayan Batılılasma etkisiyle batı yasam tarzı seçilmis ve bu dönemin etkileri bütün sanat kollarında oldugu gibi dokuma sanatında da kendini göstermistir. Bu etkilenme 18. yy.' da doruk noktasına ulasmıs ve kendini çok net hissettirmistir. Hereke kumasları da bu Batılılasma sürecinden etkilenmis, bunun dogrultusunda ürünler vermistir. Fabrikada çalısan tasarımcıların yabancı oldugu göz önünde tutuldugunda bu etkilesimin yasanmasının nedenleri anlasılmaktadır. Bu dönemde sarayların dösenmesinde tamamıyla Hereke kumasları kullanılmıstır. Yine dönemde çok ragbet gören Hereke kumaslarının halka satısı için stanbul Kapalıçarsı'da fabrika adına bir magaza açılmıstır. Fakat saray halkının buna karsı çıkması sonucu kısa bir süre sonra kapatılmıstır. Bunun yanı sıra fabrika 1891 yılında 100 tezgahla halı üretimine de baslamıstır. Sultan Abdülhamid' in istegiyle Sivas, Ladik ve Manisa'dan ustalar getirtilmis ve ilk önce saraydan verilen desenler dokutturulmus daha sonra bu desenler gelistirilerek özgün bir Hereke üslubu olusturulmustur. Osmanlı mparatorlugu'nun çöküs dönemi olan 20.yy.' ın ilk çeyreginde (1902) Hereke fabrikasında yeni üretim alanları olusturulmaya baslanmıs çuha, sayak ve iplik dairesi pesinden de 1905 yılında fes bölümü açılmıstır. Kuruldugu 1843 yılından itibaren büyük basarılar gösteren fabrika bu sayede yurt içi ve yurt dısında pek çok ödüller almıstır. Pek çok asamalardan geçen Hereke Fabrikası Cumhuriyetin ilanıyla Sanayi ve Maddin Bankası'na devredilmistir. Fabrika 1932'de geçirdigi yangın sonrasında onarılarak faaliyetlerine devam etmis 1938 yılında Sanayi Ofisine ve ardından Sümerbank'a baglanarak 14.06.1995 tarihli 95/45 sayılı kararıyla Milli Saraylar Daire Baskanlıgına devredilmistir. Hala müze-fabrika statüsünü tasıyarak çalısan fabrika milli sarayların tefrisi ve özel siparise yönelik üretim yapmaktadır. Hereke halıları, aynı özgün tasarım ve teknikleriyle günümüzde de son dönem Osmanlı gelenegini yasatmaktadır. Hereke ipekli dokumaları da gelenegini sürdürmekte, malzemede sadece ipek ve pamuklu kullanarak aynı kumasları yasatmaktadır. Döneminde 180 adet olan kumas çesidinin sadece 85 tanesinin üretimi günümüzde devam ettirilmektedir. Fabrikada çalısır durumda 15 tezgah bulunmaktadır, ancak dokumacı olarak 12 kisi çalısmakta ve 3 tezgah bosta durmaktadır.
Özet (Çeviri)
People have continued to use primitive metha and to develop their materials thraughout the history. In the same was the weaving products have been formed by the developed roguire ments and traditions.(They have been formed by the interactions of civilizations and periodic mave ments of the civilizations) in addition tho this periodical movements and the interactions go civilizations are added to this development process and reached its today?s position. For Turkish people the art of weaving was a sign of domination and sultanate. It had man priarity than other arts. This branch of art had the same process with the transition process of the otoman Empire. All these events were reflected in every field as well as the art of weaving and influenced the development of it. 15th and 1 bth centurles were the gorden age of the art of weaving last its beark and quality. This period was olso a process in which the otaman Empire struggle for westernization. in Europe technical developments, quick production laused the regression of otoman Empire and Turkish fabric industry had the warst period of its age. With the treaties, foreign people had the ecanomic and commercial priviliges. As a result of this Turkish fabric industry was affected badly. In the 18 th century in ottoman Empire with the effects of westernization, westa life style was chose and the effct of this perıod showed itself in the art of weaving. This effection reached the toppoin in the 19 th century. The fabrics of Hereke were affected by the westernization, as a result of this new products were produced wen it is taken into consideration than designers who worked in the foctory were foreigners, the results of the interactions were understood. In this period Hereke fabrics were cample tely used. In furnishing the courts. Also in this period, a market in the Grand Baazr, in stanbul, to sell for Hereke . But it was closed ofter a short while because the people in the court refused it. Besides, the foctory started to produce corpets with 100 looms in 1891. The masters who were troya from Sivas, Ladik and Manisa by the demaas of Sultan Abdulhamid and firstky the desing of court were women, then on original Hereke style was formed by developing these desing. The first quarter of the 20 th century (1902), the period of collopse of the otoman Empire, new fields of productions- broadcloth, a woolen fabric, thread- were started to form, later in the factory of Hereke in 1905 a fez department was opened. From 1843 the year of foundation the foctary whichhad a great success goined so many rewards in home and a brood. The factory of Hereke was transfer red to the Bank of ındustry and mine with the decloration of Republic. It continued to produce again after a great fire in 1932 th ıt was tied to the Office of Industry, then to Sumer Bank in 1938, later it was transferred t the presidency deportment of National Court with the decision of 95/45 on dated 14.06.1995. The factory stil standing as a museu-factory status has produced towords special order and natianol courts furnishing. The corpets of Herekehave corried on the recent tradition of the Otoman Empire with the same original designs and technigues, nowadays. Reviving this tradition, the textiles of silh have kept alive the same fabrics by usil only silk and cotton in materials. Nowada the productions of only 85 of the variations of fabric which were 180 numbers in that period. There have been 15 looms which are on duty, but however 12 people have been working and 3 looms are free.
Benzer Tezler
- Ejderhanın motif olarak gelişimi ve Osmanlı sanatında kullanımı (1453-1600)
Başlık çevirisi yok
CANDAN ÜLKÜ
- morrison
Başlık çevirisi yok
NİDA SAVAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
1993
Coğrafyaİstanbul ÜniversitesiBeşeri ve İktisadi Coğrafya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜHA GÖNEY
- İstanbul'daki Osmanlı Dönemi değirmenlerinin mimari açıdan incelenmesi ve Unkapanı Değirmeni'nin günümüz şartlarında değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
FÜSUN SEÇER
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiRestorasyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. Z. HALE TOKAY
- İstanbul'daki sefarethanelerin oluşumu, günümüzdeki mevcut durumları, koruma sorunları ve önerileri
Embassy buildings' formation, today's conditions, conservation problems and suggestions for the related problems, which exist in Istanbul
EDA UĞUR SELÇUK
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. TÜLAY ÇOBANCAOĞLU
- Beylerbeyi Sarayı 21 numaralı odanın mekan analizi ve restorasyonu
Architectural space analysis and restoration of room 21, Beylerbeyi Palace
MERVE GÖK
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
MimarlıkFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SUPHİ SAATÇİ