Geri Dön

Uluslararası Hukukta seyrüsefer serbestliği ve deniz güvenliği

Freedom of navigation and maritime security on International Law

  1. Tez No: 228063
  2. Yazar: SAMİ DOĞRU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SERAP AKİPEK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Hukuk, Kamu Yönetimi, Law, Public Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Deniz Hukuku Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 315

Özet

Seyrüsefer serbestliği, uluslararası deniz hukukun temel ilkelerinden biridir. Buna göre, denize kıyısı olsun olmasın her devlet bayrağını taşıdığı gemisini açık denizlerde seyrüsefer ettirme hakkına sahiptir. Bu ilke, devletlerin denizler üzerindeki egemenlik iddiaları ile denizlerin serbestliği prensibinin hayata geçirilmesine yönelik mücadele sonunda, başlangıçta örf ve adet hukuku prensibi olarak ortaya çıkmış, sonra hem 1958 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi hem de 1982 B.M.D.H.S. ile kodifiye edilmiştir.Devletlerin denizler üzerindeki egemenlik hakları başlangıçta karasuları ve bitişik bölge ile sınırlıyken oldukça geniş deniz alanlarında kullanılan seyrüsefer serbestliği, 1982 B.M.D.H.S. ile kabul edilen 200 deniz mili genişliğindeki münhasır ekonomik bölgede deniz çevresi ve canlı kaynakların korunması nedeniyle bazı sınırlamalara tabi tutulmuştur.Son dönemde, özellikle 11 Eylül terör saldırılarından sonra ?denizde güvenlik? ön plana çıkmış, hiçbir devletin egemenliğinde olmayan açık denizlerde seyreden ve sadece bayrak devletinin yargı yetkisine tabi olan gemilerin terör aracı haline gelebileceği korkusu tüm büyük bir güvenlik endişesine neden olmuştur. Bu güvenlik endişesi, dünya ticaretine konu olan malların % 90'nın taşındığı deniz ulaştırmasının kontrolünden, limanlardaki güvenliğe kadar etkili olacak uluslararası hukuk araçlarının yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. ABD öncülüğünde bu yönde başlatılan çalışmalarda, denizdeki yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi ile ?seyrüsefer serbestliği? arasındaki hassas dengenin korunması zorunluluğu yönündeki görüş etkin olmuştur. Bununla birlikte, güvenlik endişesiyle seyrüsefer serbestliğinin sınırlanmasına yönelik devlet uygulamalarının, gelecekte bu yönde oluşacak ahdi sınırlamaların zeminini teşkil edeceği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Freedom of navigation is one of the basic principles of the International Law of Sea. According to this principle, all states, whether coastal or land-locked, enjoy the right of freedom of navigation on the high seas. This principle, first, emerged as a principle of customary international law as a result of conflicting state claims for sovereignty rights on one side and freedom of the seas on the other. Then, this principle was codified in, both 1958 United Nations Convention on the High Seas, and 1982 United Nations Convention on the Law of the Sea.At the beginning, sovereignty rights of states were limited to territorial seas and adjacent belt of sea, leaving remainder of the seas subject to freedom of navigation. However, after the adoption of 200-nautical mile wide exclusive economic zone concept for the purpose of conserving the natural resources and the protection of the marine environment in 1982 United Nations Convention on the Law of the Sea, freedom of navigation was limited.Recently, especially after terrorist attacks of September 11th, the concept of ?security on seas? has gained importance. The fear of probable use of ships, which are only subject to national jurisdiction of flag state while on the high seas, for terrorist purposes caused significant security concerns. These security concerns made the review of wide range of legal tools, which could be effective from the control of sea transportation, as 90 percent of the goods traded each year is moved by ship, to security of the ports, a current issue. It was accepted in these new studies innovated by the USA that sensitive balance between the needs for preventing illegal acts on seas and principle of freedom of navigation must be preserved. However, it seems that states practice aiming at restriction of freedom of navigation due to security concerns, will probably constitute the first seeds of the conventional restrictions in the future.

Benzer Tezler

  1. Hava sahasının hukukî rejimi

    The legal regime of the airspace

    ALİ BAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    HukukDokuz Eylül Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELDA SUR

  2. Uluslararası Deniz Hukukunda adaların durumu

    Islands in international Law of the Sea

    ANIL ÇAMYAMAÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    HukukDokuz Eylül Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELDA SUR

  3. Uluslararası Hukukta çok taraflı tahkim

    Başlık çevirisi yok

    LEYLA KESER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    HukukMarmara Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERGUN ÖNEN

  4. Uluslararası hukukta ve Türk Hukuku'nda göçmen kaçakçılığı suçu

    The crime of migrant smuggling in international law and Turkish Law

    UMUT GÜNEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukMarmara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUSUF YAŞAR

  5. Uluslararası hukukta sivil havacılığın güvenliğine karşı hukuka aykırı eylemlerde devletin cezai yetkisi

    Criminal jurisdiction of states on unlawful acts against the security of civil aviation in international law

    AZİME AYÇA KAHRAMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BERAT LALE AKKUTAY