Geri Dön

Türk kadın öykü yazarlarında toplumsal sorunlar (1960-1980)

Social problems in the stories of Turkish woman authors (1960-1980)

  1. Tez No: 228212
  2. Yazar: MERAL DEMİREL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RAMAZAN KAPLAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sosyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Sociology, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Edebiyatı Bölümü
  12. Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 548

Özet

Öykü türünün uzun bir geçmişi vardır. Türk edebiyatında yüzyıllardır önemini korumuş olan geleneksel öykü anlayışı, Tanzimat Döneminde Batılı örneklerin etkisiyle bir değişim içine girer. Modern Türk öyküsü böylece oluşmaya başlar. Türk öyküsü, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde daha çok erkek yazarların katkısıyla gelişimini sürdürür. 1950'li yıllardan itibaren, kadın yazarlar da öykü edebiyatımızda kendini göstermeye başlar. 1960-1980 döneminde, Türk kadın öykü yazarlarının sayısal olarak ciddi biçimde arttığı görülür.Ülkemiz, Tanzimat'tan itibaren önemli toplumsal değişimler yaşamıştır. Bunların yarattığı sorunların edebiyatımıza yansıması da kaçınılmaz olmuştur. Toplumsal kaynaklı olan bu sorunlardan başka, bireysel çerçevede başlayıp sonuçları bakımından toplumsal nitelik kazanan olgular da kurmaca eserlerin konusu olmuştur. Türk Kadın Öykü Yazarlarında Toplumsal Sorunlar (1960-1980) başlıklı bu çalışma, kadın yazarların 1960-1980 yılları arasında yayımlanan öykü kitaplarında toplumsal sorunlara ne ölçüde ve nasıl yer verildiğini belirlemeyi amaçlamaktadır.Konu, edebî eserin temel malzemesi değildir. Ancak temel malzeme olan insanı anlatmada önemli bir araçtır. Bu anlamda toplumsal sorunları öykülerinde işleyen yazarlardan beklenen, bunları öykü sanatının özelliklerine uygun biçimde yansıtmaktır. İncelememize dahil olan yazarlardan on beş kadar öykücünün bu nitelikte ürünler verebildiğini söylemek mümkündür. Öyküyü toplumsal sorunların dile getirilmesinde bir araç olarak gören yazarların dışında, toplumsal sorunu da onu yaşayan bireyi de derinlemesine ele almayanlar vardır. Bunların, Türk öyküsünün gelişimine önemli bir katkı sağlamadıkları da açıktır.

Özet (Çeviri)

Story, as a literary genre, has quite a long past. The Traditional story type which has remained crucial for centuries in Turkish literature has undergone many changes with the influence of the examples from Western narratives following the Tanzimat Period, which gave way to the development of the first examples of modern Turkish story. Story type in Turkish literature continued to develop mainly with the contribution of male writers during the early years of the Republican Period. Beginning from the 1950s, however, Turkish women writers began to appear in the field as well and the number of Turkish women story writers increased considerably in the years of 1960-1980.Turkey has undergone a number of noticeable social transformations beginning from the Tanzimat Period. Apart from the problems that were of social origin, events that originated at an individual base at first, and that got social characteristics in relation to their results in time became the topic of Turkish fictional works as well. The aim of this story which is named ?Social Problems at Turkish Women Writers? Works (1960-1980)? is to determine how and to what extent all these social problems have been included within the works of women writers which were published in the years of 1960-1980.Subject matter is not the most basic element of a literary work. However, it is a crucial tool of describing man who constitutes the most important material of a work of fiction. In that respect, what is principally expected from the writers who deal with social problems in their stories is that they should reflect these social problems in accordance with the characteristics of story art as much as possible. Accordingly, nearly fifteen women writers dealt with in this study can be said to have stories that are of such characteristics. Except for the writers who regard story as as a medium of expressing social problems, however, there are writers who do not deal with neither the related social problems nor the individual who experiences these problems and it is quite obvious that these writers have not contributed to the development of Turkish story.

Benzer Tezler

  1. Kadın öykü yazarlarında aile (2000-2010)

    Women in the family story writer (2000-2010)

    TUBA TUNÇSAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Türk Dili ve EdebiyatıMarmara Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA NÜKHET ŞEHNAZ ALİŞ

  2. Muzaffer Buyrukçu'nun öykücülüğü

    Storytelling of Muzaffer Buyrukçu

    NUMAN ALTUĞ ÖKSÜZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Türk Dili ve EdebiyatıKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURAN KARATAŞ

  3. Füruzan'ın öykülerinde anne-kız ilişkisi

    Mother-doughter relationship in Füruzan's stories

    BURCU ŞAFAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Türk Dili ve Edebiyatıİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENGİN SEZER

  4. Ayşe Kilimci insan-eser-üslûp

    Ayşe Kilimci human-work-wording

    ALPAY GEZER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Türk Dili ve EdebiyatıYıldız Teknik Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAKUP ÇELİK

  5. Guy de Maupassant'ın ve Ömer Seyfettin'in öykülerindeki kötümserlik görüngesinden karşılaştırmalı kadın imgesi

    The comparative image of woman from the perspective of pessimism in Guy de Maupassant's and Ömer Seyfettin's stories

    ELİF MİLLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Karşılaştırmalı EdebiyatAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TİLDA SAYDI