Geri Dön

Hipertansif ve diyabetik hastalarda P dalga dispersiyonunun uç organ hasarı belirteci olarak kullanımı

Usefullness of P wave dispersion as marker of target organ damage in hypertensive and diabetic patients

  1. Tez No: 236314
  2. Yazar: İLKER YILMAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. CEYHUN CEYHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: P dalga dispersiyonu, diyastolik disfonksiyon, diyabet, hipertansiyon, P wave dispersion, diastolic dysfunction, diabetes mellitus, hypertension
  7. Yıl: 2008
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

Amaç ve HipotezYüksek kan basıncı ve hiperglisemi sol atriyum miyokardında morfolojik değişikliklere neden olmaktadırlar. Bununla birlikte gelişen diyastolik disfonksiyon nedeniyle sol atriyumda hemodinamik değişiklikler meydana gelmektedir. Bunlara bağlı olarak sol atriyum dokusunda elektriksel iletide değişiklik ve düzensizlik oluşmaktadır. Bu olay elektrokardiyogramda artmış P dalga dispersiyonu (PDD) şeklinde görülmektedir. Diyastolik disfonksiyon hipertansif ve diyabetik hastalarda kardiyak hasarın, hipertansif ve diyabetik kardiyomiyopatinin öncü bulgusu olarak düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı hipertansif ve/veya diyabetik hastalarda PDD'nun kardiyak uç organ hasar belirteci olarak kullanımını araştırmaktır.YöntemÇalışmaya koroner arter hastalığı veya başka kronik hastalığı olmayan, esansiyel hipertansiyon ve/veya tip 2 diyabet nedeniyle tedavi gören 65 hasta (ortalama yaş 50.9±5.5) alındı. Sağlıklı 20 bireyden (ortalama yaş 49.1±7.8) kontrol grubu oluşturuldu. Sistolik ve diyastolik ekokardiyografi parametreleri, PDD ve mikroabüminüri (MAÜ) düzeyleri değerlendirildi. PDD ? 40 ms patolojik olarak değerlendirildiBulgularHasta grubuna PDD ortalaması hipertansiflerde 31.3±2.4 ms, diyabetiklerde 34.7±3.9 ms, her iki hastalığı olanlarda 39.3±3.7 ms olarak saptanmıştır. Kontrol grubunda ortalama PDD 25.6±8.8 ms olarak saptandı. Hasta grubunda PDD anlamlı derecede uzun saptandı (p= 0.015). Her üç hasta grubunda da PDD diyastolik fonksiyon belirteçleri olan doku Doppler mitral E ve mitral E dalga hızlarıyla ilişkili bulunmuştur. PDD ? 40 ms olanlarda MAÜ düzeyi belirgin derecede yüksektir.SonuçHipertansif ve/veya diyabetik hastalarda PDD diyastolik fonksiyonlar ve MAÜ düzeyi ile ilişkilidir. Bu sonuç PDD nin bu hastalarda uç organ hasarının ucuz ve girişimsel olmayan bir belirteci olarak kulanılabileceği hipotezini desteklemektedir.

Özet (Çeviri)

BackgroundHigh blood pressure, chronic hyperglycemia and diastolic dysfunction may cause morphlogical and hemodynamic changes in the left atrium, consequently instability and heterogeneity in atrial conduction. This is seen as an increase in P wave dispersion (PWD) on the electrocardiogram. Diastolic dysfunction is regarded as a intial stage of a diabetic and hypertensive cardiomyopathy. The aim of this study is to examine whether PWD can be used as a non-invasive marker of target organ damage in hypertensive and diabetic population.Material and methodsSixty-five diabetic and/or hypertensive patients who had no coronary artery disease (mean age 50.9±5.5) and 20 healthy individuals (mean age 49.1±7.8) were enrolled in the study. Systolic and diastolic functions of all cases were evaluated by echocardiography, PWD from 12-lead surface ECG was calculated and microalbuminuria levels were assessed. PWD cutoff value was 40 msec.ResultsMean PWD was 31.3±2.4 msec in hypertensive patients, 34.7±3.9 msec in diabetic patients and 39.3±3.7 msec in patients with both. In the control group mean PWD was 25.6±8.8 msec. PWD was significantly higher in the study group (p= 0.015). Tissue Doppler mitral E, pulse wave Doppler mitral E velocities were significantly lower and microalbuminuria levels were significantly higher in patients with PWD ? 40 msec.Conclusion:PWD was found to be correlated with diastolic functions in hypertensive and diabetic patients. Thus, the results support the hypothesis that PWD can be used as a non-invasive marker of target organ damage in the hypertensive and diabetic population.

Benzer Tezler

  1. Hipertansif ve diyabetik hastalarda aterosklerozun erken tanısında doppler ultrasonografi ile ölçülen damar kompliansının önemi

    Evaluate the effects of compliance measured by color doppler ultrasonography in early diagnosis of atherosclerosis in hypertensive and diabetic patients

    SERPİL ELLERGEZEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Radyoloji ve Nükleer TıpUludağ Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NAİLE BOLCA TOPAL

  2. Hipertansif ve/veya diabetik hastalarda doku doppler ile isovolemik kontraksiyon velositesinin diğer doppler parametreleri ve sol ventrikül fonksiyonu ile ilişkisi

    The evaluation of the relationship between the tissue doppler and isovolemic contaction velocity in patients with hypertension, diabetes or both

    GÜLLÜ ÖZALP

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    KardiyolojiPamukkale Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASUMAN KAFTAN

  3. Hipertansif hastalarda kalp hızı, kalp hızı değişkenliği ve kardiyovasküler risk belirteçleri arasındaki ilişki

    The relatıonshıp between heart rate, heart rate varıabılıty and cardiovascular rısc factor at hypertantıon patıent

    ALPER ÇİL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZHAN GÖLDELİ

  4. Akut strok hastalarında prognostik risk göstergesi olarak nabız dalga analizi

    The relationship between arterial stiffness parameters, stroke severity and mortality in patients with acute ischemic stroke

    AYŞEGÜL DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NörolojiSelçuk Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEREFNUR ÖZTÜRK

  5. Oksidatif stres parametreleri ile doku doppler ekokardiyografi ile değerlendirilen diyastolik fonksiyon indeksleri arasındaki ilişki

    The relationship between oxidative stress parameters and diastolic function indices evaluated by tissue doppler echocardiography

    GÜLTEKİN GÜNHAN DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiUfuk Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYCAN FAHRİ ERKAN