Geri Dön

Anevrizmal subaraknoid kanamalı hastalarda akut dönem ve 3 yıl sonra hipofiz fonksiyonlarının değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 242490
  2. Yazar: AHMET TURAN DAĞLI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AHMET SELÇUKLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nöroşirürji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

SAK, yılda 6/100,000 sıklıkla görülür ve spontan SAK'ların en yaygın sebebirüptüre olmuş intrakranial anevrizmalardır. willis arter yayına yakınlığından dolayıanevrizmal SAK'ların pituiter disfonksiyonu arttırabileceği ileri sürülmüştür. FakatSAK'nın hipotalamik pituiter fonksiyon üzerine etkisi çok az sistematik ilgi görmüştür veendokrin anormalliklerin insidansı ile ilgili literatürde yeterli veri yoktur ve çelişkilisonuçlar bildirilmiştir.Bu çalışma 2004-2006 tarihleri arasında 20 anevrizmal SAK'lı olguda akutdönemde ve 3'üncü yılda hipofiz hormon eksikliklerinin olup olmadığını araştırmak içinyapıldı. Çalışmada yer alan 20 olgunun 18 tanesinin akut dönem bazal hipofiz hormondeğerleri mevcutken 3'üncü yılda olguların tamamının sonuçlarına bakıldı.Akut dönemde hipofiz hormon eksikliklerinin sıklığı; 18 hastadan 6 (%33.3)tanesinde gonadotropin (FSH/LH) eksikliği, 4 (%22.2) tanesinde ACTH eksikliği, 4(%22.2) tanesinde GH eksikliği mevcuttu. 18 hastanın 4 (%22.2) tanesinde (1 erkek, 3kadın) hiperprolaktinemi vardı.Üçüncü yılını dolduran olgulara glukagon testi yapıldı, buna göre glukagonuyarısından sonra 1 hastada (%5) pik kortizol yanıt, eşik değerinden düşüktü ve ACTHeksikliği olarak kabul edildi. Glukagona pik GH yanıtı düşük olan 6 hastada(%30), GH42eksikliği olarak kabul edildi. Üçüncü yılda 20 hastanın 1 (%5) tanesinde (1 kadın)hiperprolaktinemi vardı.Sonuç olarak SAK'ya bağlı akut dönemde görülen gonadotropin eksikliğinintamamının, ACTH eksikliğinin çoğunun ve hiperprolaktineminin büyük bir kısmının3'üncü yılda düzeldiği görülürken bazı olgularda görülen GH eksikliklerinin devam ettiği,bazılarında da GH eksikliğinin uzun vadede yeni oluştuğu tespit edilmiştir.Anevrizmaya bağlı SAK geçiren ve ameliyat edilen hastalarda takibeden yıllardaaşırı halsizlik, yorgunluk gibi nonspesifik belirtilerin SAK sonrası hipopituitarizme bağlıolduğu ile ilgili klinik çalışmalar mevcuttur. Benzeri çalışmalar kafa travması sonrasındave menenjit geçirmiş hastalarda da yapılmaktadır. Dolayısıyla vücutta birçok sisteminnormal çalışması için gerekli olan hipofiz hormon eksikliklerinin yerine konması birihtiyaç halini almıştır.

Özet (Çeviri)

SAH occurs at a frequency of 6/100,000 per year and the most common cause ofspontaneus SAH is ruptured intracranial aneursyms. Aneurysmal SAH can increasepituitary disfunction because of closed location to the Willis artery polygon. But the effectof SAH on hypothalamic pituitary function aroused little interest systematically and datawith the incidence of endocrinologic abnormalities in the literature is not sufficient andcontradictory results has been informed.In this study, 20 aneurysmal SAH cases had been evaulated for pituitary hormonedeficiencies in the acute phase and at the third year between the years 2004-2006.Pituitary hormone deficiencies were determined in the acute phase in this study asfollows: Gonadotropin (FSH/LH) deficiency %33.3 (6 of 18 patients), ACTH deficiency%22.2 (4 of 18 patients), GH deficiency %22.2 (4 of 18 patients) . Hyperprolactinemy wasdetermined (%22.2) 4 of 18 patients (1 male, 3 female).Glucagon tests had been applied to the patients who passed three years period,According to this, after glucagon stimulation peak cortisole level was determined lowerthan threshold in one patient (%5) and was accepted as ACTH deficiency. 6 patients (%30)whose peak GH levels after glucagon stimulation were lower than threshold were acceptedas patients with GH deficiency. Hyperprolactinemy was determined in only one of twenty(%5) patients (1 female) at the third year.44In conclusion; recovery of all of gonadotropin deficienciencies, most of ACTHdeficienciencies and hyperprolactinemy cases were determined at the third year. Howeversome cases of GH deficiency resisted and in some cases GH deficiency just arised in longterm evaluations.Clinical studies exist which defines the nonspecific symptoms like excessiveweariness, exhaustion to be related with hypopitutarysm in cases of SAH due to aneurysmrupture and who underwent to operations. Similar studies also has been made in cases ofhead trauma and meningitis. Consequently, replacement of these pituitary hormonedeficiencies in order to supply to process many systems normally in the body has become anecessity.

Benzer Tezler

  1. Subaraknoid kanamalı hastalarda iskemik modifiye albumin seviyesinin serum ve BOS'ta korelasyonu

    Başlık çevirisi yok

    ONUR BOLOĞUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    NöroşirürjiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    UZMAN HÜSEYİN BERK BENEK

  2. Spontan subaraknoidal kanamaya yol açan willis poligonu anevrizmalarının tanısında spiral bilgisayarlı tomografik anjiografinin rolü

    The role of spiral computed tomography in the diagnosis of circle of willis aneurysms leading to subarachnoid hemorrhage

    NAZAN OKUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Radyoloji ve Nükleer TıpÇukurova Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT OĞUZ

  3. Anevrizmal subaraknoid kanamalı hastalarda beyin omurilik sıvısında resolvin D1 (RDV1) düzeyi ile vazospazm arasındaki ilişki

    The relationship between resolvin D1 (EDV1) level and vasospasm in cerebrospinal flui̇d in patients wi̇th aneurysmal subaracnoi̇d hemorrhage

    ABDULMUTALİP KARAASLANLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    NöroşirürjiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    UZMAN DR.LUAY ŞERİFOĞLU

    UZMAN DR.ALİ ERHAN KAYALAR

  4. Anevrizmal subaraknoid kanamalı hastalarda endotelyal nitrik oksid sentaz (eNOS) geninin promoter t786c ve intron-4 (27 baz çifti tekrarı) polimorfizmi

    Aneurysmal subarachnoid haemorrhage in patients with endothelial nitric oxide synthase (eNOS) gene promoter t786c and intro-4 (27 base pair repeat) polymorphism

    BURÇAK SÖYLEMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NöroşirürjiCumhuriyet Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜNAL ÖZÜM

  5. Anevrizmal subaraknoid kanamalı hastalarda serebral vazoreaktivitenin beyin SPECT çalışmaları ile değerlendirilmesi

    The Role of brain perfusion SPECT in the assessment of cerebrovascular reactivity impatients with aneuyrsmal subarachnoid hemorrhage

    FATMA BERK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Üniversitesi

    PROF.DR. GÜLSEREN ARAS