Geri Dön

Karaciğer sirozunda azotemik ve nonazotemik hastalarda renal hemodinamik değişikliklerin doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi

Evolution of renal hemodynamics changes in azotemic ve nonazotemic subjects with liver cirrhosis by doppler ultrasonography

  1. Tez No: 248967
  2. Yazar: DENİZ ÜNSAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZUHAL ERDEM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Siroz ve kronik karaciğer hastalığı ABD'de 1994 yılından bu yana en sık ölüm nedenleri arasında 10. sırayı almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyada sirozun tüm ölüm nedenlerinin %1,1 kadarından sorumlu olduğunu tahmin etmektedir. Siroz, tedavisinin zorluğu yanında korunma, tanı ve tedavi giderlerinin oluşturduğu ağır yük nedeni ile önemli bir sağlık sorunudur. Siroz tanısında, en önemli tanı metodu iğne biyopsisidir. Sirozda prognozun saptanabilmesinde en yaygın olarak kullanılan araç Child-Pugh (CTP) skorudur. CTP skorunun hesaplanmasında, ensefalopati, total bilirubin düzeyi, albümin düzeyi, asit ve PTZ uzama süresi (INR değeri) hesaplanarak buna karşılık gelen puan dereceleri toplanır. Sirozda özellikle splanknik bölgede esas olarak vazodilatasyon olmakla birlikte böbrek gibi bazı diğer bölgelerde tam tersine arteriyolar akıma direnç artmaktadır. Haziran 2009 ve Ocak 2010 tarihleri arasında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine başvuran 45 sirozlu hasta çalışmaya dahil edildi. Olgular azotemik-nonazotemik ve Child-Pugh skorlaması yapılarak sınıflandırıldı. Yapılan renal renkli doppler ultrasonografi (RDUS) incelemede, her iki böbrekteki distal arkuat arterlerdeki renal arter rezistif indeks (RRI) hesaplandı. Sirozda böbrek fonksiyonlarının bozulmasının aktif renal vazokonstrüksiyonun bir sonucu olduğu düşünülmektedir. Hepatorenal sendrom, portal hipertansiyon ile ilişkili olarak kötüleşmiş renal perfüzyona bağlı hemodinamik bozukluğun en uç bulgusu olarak sirozlu hastalarda ortaya çıkan fonksiyonel böbrek yetmezliğidir. Renal hemodinamideki değişimler, sirozun son evrelerinde net olarak açıklanamamaktadır. Bu nedenle çalışmamızda ileri evre sirotik hastalardaki, renal hemodinamideki değişiklikleri değerlendirmeyi amaçladık. Azotemik gruptaki RRI ile non-azotemik gruptaki RRI arasında anlamlı istatiksel ilişki saptadık (r=0,50 p=0,001). Olgular CTP skorlamasına göre sınıflandırıldığında her üç grup açısından da RRI de anlamlı farklılık saptanmıştır (p

Özet (Çeviri)

Cirrhosis and chronic liver disease have been the 10th common cause of death in the USA since 1994. World Health Organization predicts that cirrhosis is responsible for 1.1 percent of all causes of death. Cirrhosis is a significant health problem due to the heavy burden caused by the expenses for the diagnosis and treatment as well as the treatment difficulty. In the diagnosis of Cirrhosis, the most important diagnostic method is the biopsy. The most widely used tool in determining the prognosis of Cirrhosis is Child-Turcotte-Pugh score (CTP). To find out the CTP score, encephalopathy, total bilirubin level, albumin level, acid and PTZ elongation time (INR value) are calculated and the corresponding scores are added together. In cirrhosis, while especially in the splanchnic area vasodilatation occurs, in kidneys resistance to arterial flow increases. 45 patients with cirrhosis who entered Zonguldak Karaelmas Practice and Research University were recruited in the study between June 2009 and January 2010. In the colour Doppler ultrasonographic (RDUS) examination, the renal artery resistive index (RRI) in distal arcuate arteries of the both kidneys was evaluated. In cirrhosis, disturbances of kidney functions are considered to be the result of active renal vasoconstriction. Hepatorenal Syndrome is a functional renal failure developing in patients with cirrhosis as the extreme symptom of hemodynamic disorder due to the deterioration of renal perfusion related to portal hypertension. The changes in renal hemodynamics cannot be explained clearly in the final stages of cirrhosis. Therefore, we have aimed at assessing the changes in hemodynamics in the patients with advanced cirrhosis in this study. We have established a meaningful statistical relation between RRI in azotemic group and RRI in nonazotemic group (r=0,50 p=0,001). When the subjects were classified according to CTP score, a meaningful difference was detected in terms of RRI in all the three groups (p

Benzer Tezler

  1. Karaciğer sirozunda barsaktan çinko emilimi

    Başlık çevirisi yok

    SELİM KARAYALÇIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1985

    GastroenterolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  2. Karaciğer sirozunda etiyoloji ve hastalık evresi ile diyastolik disfonksiyon ve brain natriüretik peptid (BNP) arasındaki ilişki

    The relationship between etiology and grade of disease diastolic dysfunction and brain natriuretic peptid (BNP) in liver cirrhosis

    MELİH BANİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GastroenterolojiGaziantep Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYHAN BALKAN

  3. Karaciğer sirozunda helicobacter pylori sıklığı ve sirozun şiddeti ile ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    DAMLA KARATAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. CAN DAVUTOĞLU

  4. Karaciğer sirozunda safra kesesi taşı sıklığı

    Frequency of cholelithiasis in cirrhotic patients

    ENGİN GÖNÜLTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    GastroenterolojiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ASLAN