Kendi kusuruyla hataya düşen tarafın tazminat sorumluluğunun şartları ve kapsamı
The terms and scope of the liability of the mistaken party by self negligence
- Tez No: 250032
- Danışmanlar: PROF. DR. ÇİĞDEM KIRCA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk (Medeni Hukuk) Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Medeni Hukuk Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 193
Özet
Türk-İsviçre Borçlar Kanunu, 23. maddesinde, sözleşmenin kuruluşu esnasında esaslı hataya düşen tarafın bu sözleşme ile bağlı tutulamayacağını belirtmektedir. Hüküm, irade özerkliği ilkesine dayanmaktadır. Bu ilke bakımından, asıl iradesi ile beyan ettiği iradesi arasında uygunsuzluk bulunan kişinin, kendi iradesine uygun olmayan beyanı ile bağlı tutulmaması doğaldır. Diğer taraftan, beyanın muhatabı, beyanı asıl iradesine uygun olmayan kişinin asıl iradesini bilebilecek durumda olmadığından, bu sonuç adil görülmemiştir. Bu nedenle, kanunun 26. maddesinde, sözleşmenin geçerliliğine güvenen karşı tarafın sözleşmenin geçersizliğinden doğan zararını, kendi kusuruyla hataya düşen ve bu hataya dayanarak sözleşmeyi iptal eden taraftan talep edebilme olanağı getirilmiştir.Tezimizin amacı, BK m. 26'daki bu tazminat sorumluluğunun şartları ve kapsamının açığa kavuşturulmasıdır. Bu amaca sağlıklı bir şekilde ulaşabilmek için, önce tezimizin birinci bölümünde anılan tazminat sorumluluğunun hukuki niteliği belirlenmektedir. Sorumluluk; taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmadığından, sözleşme sorumluluğu hukuki niteliğini haiz olamaz. Kusuruyla hataya düşen taraf, amacı karşı tarafın malvarlığını korumak olan özel bir koruma normunu ihlal etmediğinden, haksız fiil sorumluluğundan bahsedilemez. Demek ki, kanun koyucunun, m. 26'da beliren iradesi, ne sözleşme ne de haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer alan, salt karşı tarafın güveninin korunduğu faklı bir sorumluluk türünün şartlarını ortaya koymaktadır. Buradan, son zamanlarda doktrinde salt ?güven? esasına dayanan ve culpa in contrahendo sorumluluğunu da kapsayan bir sorumluluk türü olarak ifade edilen güven sorumluluğu ile m.26'da düzenlenen sorumluluğun hukuki niteliklerinin örtüştüğü sonucuna varılmakta ve sorumluluğun hukuki niteliği ?kanunda düzenlenmiş güven sorumluluğu? olarak ifade edilmektedir. Tezimizin, ikinci ve üçüncü bölümlerinde ise, bu belirlemeye dayanarak, sorumluluğun şartları ve kapsamı açıklanmaktadır.
Özet (Çeviri)
Article 23 of the Turkish-Swiss Code of Obligations indicates that a party succumbing to ?error? ought not to be held bound by this contract. Consequence of error is the voidabilty of this contract. This provision is based on the principle of autonomy of will. However, the other party can only know the apparent meaning of a declaration even if another meaning was intended. As this is seen unjust, Art. 26 holds liable the party terminating this contract on the legal ground of error for damages if the erroneous understanding was due to this party?s own negligence. The compensation established in Art. 26 has to cover the negative interest of the other party, but in exceptional cases the positive interest of the other party.The aim of our thesis is to clarify the terms and scope of this liability. In order to achieve this aim, first the legal basis of this responsibility should be determined. Since there is not a valid contract between the parties, it is not determined as contractual liability. As the party avoiding a contract for his mistake does not violate a legal rule aiming at the protection of the interests of the other party, it can not be determined as delictual liability. That is to say, in Art. 26, the law maker establishes obligations of the party avoiding a contract for his mistake from creating confidence. Besides, academic doctrine has recently defined the third category of liability based on the obligations from creating confidence (Vertrauenshaftung), which covers the liability of culpa in contrahendo. As a result, the legal basis of Art. 26 is determined as the above-mentioned liability (Vertrauenshaftung). Afterwards, in order to achieve the aim of our thesis, the terms and scope of this liability in Art. 26 are clarified.
Benzer Tezler
- Sosyo ekonomik ve çevresel etkileri ile yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye'de mülk edinmesi ?riskler ve fırsatlar?
Foreign national legal and natural entities' acquiring a property in Turkey for social and environmental factors ? risks and opportunities?
ÖZCAN ERDOĞAN
Doktora
Türkçe
2008
Kamu YönetimiAnkara ÜniversitesiSosyal Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇELİK ARUOBA
- İşçinin suç teşkil eden eylemlerinin ceza hukuku yaptırım ve koruma tedbirlerinin iş ilişkisine etkisi
The effect of the worker's criminal actions and criminal law sanction and protection measures on the employment relationship
GİZEM MERAL KILINÇ
- Distopyalarda özgürlük ve ahlak
Freedom and morality in dystopias
SAFİNAZ YURTTAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
DinNecmettin Erbakan ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖMER FARUK ERDEM
- İflâsın ertelenmesi bağlamında kayyımlık
The trustee during the adjourment in bankruptcy
ÖZLEM KAYHAN ÇETİN
- Kiralayanın ayıba karşı tekeffül sorumluluğu
The Landlord's liability for defaults of object
MUSTAFA ERDEM CAN