Lozan'dan günümüze Türkiye Cumhuriyeti ve Ermeni ilişkiler
Turkish-Armenia relationship from Lousanne Tukish Republic
- Tez No: 257395
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. M. SALİH MERCAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, Uluslararası İlişkiler, History, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Bölümü
- Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 149
Özet
Osmanlı Devleti kurulduğu tarihten başlayarak bir ?Hoşgörü? devleti oluşturmak için uğraşmış, bunu gerçekleştirecek dinamikleri de devletin temeline yerleştirmiştir. Birçok farklı ulusu bünyesinde taşımasına rağmen herhangi bir azınlık sorunu Osmanlı'nın son dönemlerine kadar yaşanmamıştır. Ermeniler daha önce bünyesinde yaşadıkları devletlerin aksine Osmanlı Devleti içerisinde son derece müreffeh bir yaşamışlardır. 1789 yılında Fransa'da başlayan ?Milliyetçilik? akımının etkisiyle ve Rusya'nın bu duyguları kullanmak için yaptığı girişimlerle Türk-Ermeni ilişkileri farklı bir mecraya sürüklenmiştir.Fatih Sultan Mehmet'in Türk-Ermeni ilişkilerini güçlendirmek için 1461 yılında İstanbul'da tesis ettiği ve başına patrik olarak atadığı ermeni Hovakim'in varisleri Osmanlı'nın zayıflamasına müteakip Avrupalı Devletlerle işbirliğine girerek Osmanlı'yı yıkmaya çalışmışlardır.I. Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin Ruslarla işbirliğine girmeleri üzerine Türkler 1915 yılında Ermeniler için ?Zorunlu Göç? kararı almışlardır. Türklerin almış oldukları bu karar Avrupalı devletler tarafından ?Soykırım? olarak adlandırılmaktadır. Avrupalı Devletlerin kendi tarihleri ile yüzleşmeden Türklere yönelik yapmış oldukları ağır ithamlar hem biz tarihçileri hem de Türk Milletini derinden yaralamaktadır. 1948 yılında Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği Soykırım tarifine hiçbir öğeyi barındırmayan ?Zorunlu Göç? kararı Avrupalıların yaptıkları insanlık suçlarına göre çok insanî bir eylemdir.Osmanlı döneminde meydana gelen Ermeni isyanları bastırılmış, Rus toprakları üzerinde Ermenistan da 1920 yılında Türk güçlerine yenilmiştir. Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırlar 1921 yılında imzalanan Moskova ve Kars Antlaşmaları ile son şeklini almıştır. Böylece Ermenilerin Türk tarafından toprak istemek gibi bir durumu tamamen ortadan kalkmıştır. 1922 yılında toplanan Lozan Konferansı'nda Avrupalı Devletlerin vaat ettikleri ?Büyük Ermenistan'ı? kuramayan Ermeniler bu defa emellerine ulaşmak için terörü kullanmışlardır.II. Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya'nın Osmanlı'dan toprak talep etmesiyle Ermenilerin duyguları yeniden kabarmış, kurdukları terör örgütleriyle Türk diplomatlarına yönelik canice girişimlerde bulunmuşlardır. Ermenilerin bu terör girişimleri henüz bütün milletlerin hafızalarında canlı iken bu defa sorunu siyasallaştırmak adına çeşitli Avrupa Parlamentolarında Ermenilere Türkler tarafından ?Soykırım? yapıldığı yönünde kararlar alınmıştır.Ermeni Sorunu tamamen Diasporanın çabaları ile gündemde tutulmaya çalışılan bir sorundur. Diaspora bu girişimlerle Ermeni kimliğinin silikleşmesini engellemeye çalışmaktadır. Avrupalı Devletler de Türkiye'den ve Ermenistan'dan taviz koparmak adına bu sorunu desteklemektedirler. Ermenistan'ın ?Büyük Ermenistan? olarak tasarladığı ve içerisinde Türk topraklarının da bulunduğu toprakları elde etmesi imkânsızdır. Ermenilerin tanınma, tanıtma, toprak ve tazminat talepleri olarak belirledikleri ?Dört T? planından birincisi olan tanınma eylemi bile henüz gerçekleşmemiştir. Ayrıca Parlamentolarda alınan kararlar mevcut hükümetlerin siyasi görüşlerini yansıtmaktadır. Liderler ve yönetimler değiştikçe alınan kararların da değişebileceği düşünülmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Avrupalı devletleri bu sorunda yanına çekebilmek için gerekli girişimlerde bulunmalı sorunun kalıcı çözümü için çaba harcamalıdır.
Özet (Çeviri)
Otoman State strove to create a ?Tolerance? state, begining from the history it was established, and put the powers, which were to make it come true, into the state?s foundations. Although it gave place to several distinct nations in its constitution, any minority problem till the last period of Ottoman was not experienced. Armenians, in contrary to the states where they lived before, led a highly prosperous life in Otoman State. Due to the ?Nationalist? tendencies began in French in 1789 and Russia?s attempts of using these tendencies Turk-Armenian relationships were dragged to an unexpected course.The inheritors in Armenian Hovakim, which Mehmet the Congueror established and appointed a patriarch to in 1461 in order to support Turkish-Armenian relationships, began to cooperate with European countries with the aim of demolishing the Ottoman State when it showed signs of getting weaker.Upon Armenians? cooperation with Russians in the First World War, the Turks decided to exerrt a ?Mandatory Migration? to Armenians in 1915. This decision which the Turks couldnn?t help taking in that extraordinary circumstances are today called ?Genocide? by European countries. Those European countries, without searching thoroughly their own histories, indulged in severe aspersions against the Turks wound us as historians and the Turkish nation deeply. Not including any element from the definition of genocide which was made by United Nations in 1948, mandatory migration decision is relatively a humanly action when compared to the inhuman actions Europeans did in history.Armenian rebellions in the Ottoman Period were suppressed and Armenia which was astablished in Russian terittory was beaten by Turkish powers in 1920. the boundaries between Turkey and Armenia got its final form according to the Moskow and Kars truces signed in 1921; and Armenians? demand of land from Turks Came to an end. When Armenians weren?t able to establish the ?Great Armenia? which European countries had promised them on Lausanne Conference held in 1922, they began to utilize terrorism in order to achieve their goals.After the First World War following Russians? demand land from the Otoman, the longings of Armenians were refreshed and by means of terrorist organizations they began to commit cruel initiatives towards Turkish diplomats. When all these terrorist activities of Armenians are alive in the minds of all nations, in several Eurupean countries? parliaments a decision was taken to the effect that a ?Genocide? by Turks towards Armenians in the past was committed.Armenian problem is a matter which is frequently taken into agenda with the attempts of Diaspora. By means of these initiatives Diaspora try to prevent getting Armenian identity indistinct. European countries support this matter in order to get some concessions from both Turkey and Armenia. That Armenia gets the landin which Armenians anticipate ?Great Armenia? and in which there are Turkish territories, is impossible. Even the recognition, the first of the four ?T? planning that Armenians defined as the demands of recognition, introduction, compensation, and territory, has not been realized. Moreover, the decisions taken at parliaments reflect the political ideas of the present governments. When the leaders and administration change, the decisions might also change in due course. The State of the Republic of Turkey must in these circumstances produce some projects in order to get support of Eurupean countries in this matter, and for the continuous solution of the matter it should pursue an arduous effort.
Benzer Tezler
- Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte Süryani Kadim Patrikliği'nin idarî durumu
The administrative status of the Syriac ancients during the transition from the Ottoman period to the Republican period
FATİME BETÜL KURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
DinNecmettin Erbakan ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M. SAMİ BAYBAL
- Lozan Antlaşması'ndan günümüze Türk-Yunan ilişkilerinde Ege Denizi ve Ege Adaları sorunu
The Problem of Aegean Sea and Aegean ısies on Turkey-Greece relations from Lozan Agreement to present
EMEL KABATAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Türk İnkılap Tarihiİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AYNUR SOYDAN
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Atatürk dönemindeki Balkan politikası (1923-1938)
Turkish Republic's Balkan policy in the time of Atatürk (1923-1938)
HİKMET ÖKSÜZ
Doktora
Türkçe
1996
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MERAL ALPAY