XIX. y.y.'da Osmanlı Devleti'nde Aynaroz Adası, Aynaroz Ruhbanları ve Rum İsyanları
The Island of Aynaroz, the clerics of Aynaroz and Greek Rebellions in Ottoman Empire in 19th century
- Tez No: 263187
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLBADİ ALAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Aynaroz, Yunanistan, Halkidiki, Osmanlı, Aynaroz, Greece, Halkidiki, Ottoman
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 159
Özet
Aynaroz, güneydoğu Avrupa'da Yunanistan'ın Selanik şehri yakınlarındaki Halkidiki yarımadasından Kassandra Parmakları diye tanımlanan ve Ege Denizi'ne doğru uzanan 3 dar ve uzun yarımadanın en doğudaki kısmına verilen isimdir. Nüfusun çoğunluğu rahiplerden meydana gelen ve Mt. Athos olarak da isimlendirilen sarp yarımada, Ortodokslukta büyük önem taşımaktadır. Burada dünya ile yalıtılmış manastırlarda Ortodoks keşişleri düşünceye dalar dua ederler. Aynaroz'a ilk keşiş göçleri 9. yüzyılda başlamıştır. 968 yılında Athanasios Büyük Larva Manastırı kurulmuş, İmparator I. İoannes Tsimiskes döneminde resmen tanınmıştır. Buradaki diğer manastırların yapımı ise 11 ve 15. yüzyıllar arasında gerçekleşmiştir.1045'te çıkarılan fermanla kadınların Aynaroz'a girmeleri yasaklanmıştır. Bu tarihten itibaren dinî amaçlar veya bilimsel araştırma isteğiyle yalnız erkeklerin gidebileceği Aynaroz'un bu statüsüne, II. Murat döneminden itibaren egemenliği altına girdiği ve Balkan Savaşları'yla egemenliğinden çıktığı dönem boyunca, Osmanlı Devleti de saygı duymuştur. Ancak Avrupa Parlamentosu sosyalist grubunun Hollandalı kadın milletvekili J. Svibel, 2003 yılında, AB ülkelerinde temel insan haklarının durumuyla ilgili 135 maddelik bir rapor hazırlamış ve rapor parlamentoda 255'e karşı 277 oyla kabul edilmiştir. Raporda, Kuzey Yunanistan'da Halkidiki bölgesindeki Aynoroz'a kadınların girmesi yasağının, AB vatandaşlarının serbest dolaşım hakkını ve kadın-erkek eşitliğini ihlal ettiği kaydedilmiştir. Bunun üzerine ilgili çevrelerden sert tepkiler ortaya çıkmıştır.Avrupa Parlamentosu'nun bu kararından sonra, 1045'ten beri kadının girmesi yasak Aynoroz'un özel statüsünün Osmanlıda nasıl olduğu, uygulamanın nasıl gerçekleştiği merak konusu olmuştur. Bu tezimizde, Avrupa Parlamentosu'nun kararı çerçevesinde Aynaroz'da Osmanlının idarî, ekonomik ve siyasî uygulamalarını insan hakları yönünden ele alıp değerlendirmeye çalışacağız.
Özet (Çeviri)
Aynaroz is the name given to the one very east of three narrow and long peninsulas, all of which are called `Kassandra?s Fingers?, stretching from the peninsula of Halkidiki around Salonika in Greece in Southeastern Europe to Aegean Sea. Being also called Mt. Athos, the steep peninsula the population of which mostly consisted of the priests bears a high importance for Orthodoxy. The Orthodox priests in the monasteries isolated from the outside world contemplated and prayed continuously. The earliest migration of the priests to Aynaroz emerged in the 9th century. In the year 968, the Monastery of Athanasios Grand Larva was founded, and it was formally recognized in the reign of Ioannes Tsimiskes I. The other monasteries on this peninsula were built between 11th and 15th centuries.The women were forbidden to walk into Aynaroz with a decree in 1045. The status of Aynaroz which allowed only the men walk into the peninsula based on their religious purposes or research activities beginning from this year was something that Ottoman Empire also showed a certain extent of respect, from the throne of Murat II when Aynaroz was seized by Ottoman forces to the period when it got rid of Ottoman sovereignty with Balkan Wars. However, a female Dutch Member of Parliament from the socialist wing at European Parliament prepared a 135-article report on the situation of essential human rights in EU countries in 2003, and this report was approved with 277 votes against 255. Throughout the report, it was stressed that the prohibition of women?s walking into Aynaroz in Halkidiki in Northern Greece violated the right of free movement of EU citizens and equality of man and woman. Accordingly, some fierce reactions appeared from the related circles.Following this decision of European Parliament, it has been wondered how the special status of Aynaroz which the women were forbidden to walk into beginning from the year 1045 was applied during the Ottoman rule. Throughout this dissertation, within the framework of the resolution of European Parliament, the administrative, economic and political application of Ottoman in Aynaroz will be assessed in terms of human rights.
Benzer Tezler
- Ali Haydar Efendi örneğinde Mecelle'nin fıkıh usûlü'ne yansımaları
The reflections of Mecelle to the fiqh style in the case of Ali Haydar Efendi
YUSUF ÇİFTÇİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
HukukMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VECDİ AKYÜZ
- Erzurum'un 19. yüzyıl tarihi coğrafyası (Erzurum merkez, ova ve Pasin-i Ulya)
The Historical geography in 19. th. century of the city of Erzurum (Centre, plain and the 'Pasin-i Ulya')
KENAN ÇETİN
- Osmanlı Devleti'nde martolos teşkilatı
The Organizations of martolos in the state empire of Ottoman
CEMİLE KARA
- Temettu defterlerine göre Sivas Danişmendli Sancağı'nda halkın ekonomik durumu
Economic state of people in the sub-province of Danişmendli of Sivas province according to temettu defters
AHMET KORKMAZ
- Tanzimat Döneminde Antep Esnaf Teşkilâtı
The organization of Aintab Tradesmen in Tanzimat Era
ESMA ÖZLEM TİRYAKİ