Geri Dön

55 yaş üstü evre ııı-ıv kronik böbrek hastalığı olan popülasyonda abdominal aort anevrizması sıklığı

The incidence of abdominal aortic aneurysm in a population of stage iii-iv chronic kidney disease over 55 years old

  1. Tez No: 266823
  2. Yazar: ÖZLEM KARAARSLAN CENGİZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÖKHAN NERGİZOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Evre III-IV kronik böbrek hastalığı, Abdominal aort anevrizması, Ultrasonografi, PTH, CRP, Stage III-IV chronic kidney disease, Abdominal Aortic Aneurysm, Ultrasonography, Screening, PTH, CRP
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dahiliye Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Nefroloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

55 Yaş Üstü Evre III-IV Kronik Böbrek Hastalığı Olan Popülasyonda Abdominal Aort Anevrizması SıklığıAmaç: Kronik böbrek hastalarında morbidite ve mortalitenin en önemli sebebi kardiyovasküler hastalıklardır. Kronik böbrek hastalığının erken evrelerinden itibaren kardiyovasküler hastalık riski artmaya başlar. Arteriyel anevrizmalar içinde en sık rastlanan anevrizma aort anevrizmasıdır. AAA sıklığı çalışılan popülasyona göre değişmektedir. Anevrizmanın en çok korkulan komplikasyonu rüptür olup rüptür mortalitesi %90'nın üzerindedir. Ancak elektif cerrahi ile mortalite önemli oranda azaltılabilmektedir. Bu durum tarama programlarının önemini ortaya koymaktadır. Taranacak hedef popülasyon ile ilgili görüş birliği yoktur. AAA saptamada ultrasonografinin sensitivitesi ve spesifitesi yüksektir. Kronik böbrek hastalarında AAA sıklığına ilişkin veri yoktur. Biz bu çalışmada, kronik böbrek hastalarının sahip olduğu risk faktörlerinin AAA etyopatogenezinde de rol aldığı hipotezine dayanarak, USG yöntemi ile, 55 yaş ve üstü evre III-IV kronik böbrek hastalarında AAA sıklığını saptamayı amaçladık.Materyal-metod: Kreatinin klirensi 15-60 ml/dk/1.73 m2 arasında olan, 55 yaş ve üstü 200 kronik böbrek hastası çalışma grubuna alındı. Kreatinin klirensi >60 ml/dk/1.73 m2 olan hastalar ise kontrol grubuna alındı. Katılımcılar ASKH, HT, DM, SVO ve sigara içiciliği açısından sorgulandı. VKİ hesaplandı. Hb, Hct, Ca, P, alb, PTH, CRP, lipid profili ve spot idrarda protein/kreatinin oranı değerlendirildi. GFH, MDRD formülü kullanılarak tahmini GFH (eGFH) olarak hesaplandı. AAA taraması için 3.5 mHz problu USG cihazi kullanıldı. Supin pozisyonda, B-mode gri skala ultrasonografik projeksiyon kullanılarak infrarenal aorta ve suprarenal aortanın transvars çap ve anteroposterior çap ölçümleri yapıldı. AAA çapının ?3 cm olması AAA olarak kabul edildi. İstatistiksel inceleme SPSS 15.0 paket programı ile yapıldı.Bulgular: Çalışma grubunda 18 (%9), kontrol grubunda 4 (%3.6) hastada AAA saptandı. Kronik böbrek hastalarında AAA daha sık görülmekle birlikte fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.078). bununla birlikte çalışma grubunda median aort çapı 21.8 mm (14-44 mm) iken kontrol grubunda 21.0 mm (14-46 mm) (p=0.04) ölçüldü. Evre IV kronik böbrek hastalarında AAA sıklığı%14.9 iken evre III kronik böbrek hastalarında %6 bulundu (p=0.038). AAA saptanan 22 hastanın 18'i (%81.8) erkek iken 4'ü (%18.2) kadındı (p=0.107). Tüm grupta çalışılan parametreler ile AAA arasındaki korelasyonlar değerlendirildiğinde, kreatinin klirensi, protein/kreatinin oranı, Hb, Hct, PTH, CRP, sigara içiciliği ve içilen sigara miktarı ile olan korelasyonlar anlamlı saptandı. Fakat multipl lojistik regresyon analizi yapıldığında yalnızca PTH ve CRP anlamlı bulundu.Tartışma: Çalışmamızda, kronik böbrek hastalarında AAA'nın istatistiksel anlamlılık düzeyine ulaşmamakla birlikte daha sık görüldüğünü saptadık (p=0.07). Kronik böbrek hastalığının evresinin artmasıyla AAA sıklığının da arttığını gördük. AAA risk artışında en temel faktörler olarak PTH ve CRP düzeylerinin ön plana çıktığını saptadık. Bulgularımız, bu risk faktörlerine sahip kronik böbrek hastalarında tarama programları ile abdominal aort anevrizmalı olguların erken saptanabileceğini ve gerekli girişim yapılarak yaşam sürelerine katkı sağlanabileceğini düşündürmektedir.

Özet (Çeviri)

The Incidince of Abdominal Aortic Aneurysm in a Population of Stage III-IV Chronic Kidney Disease Over 55 Years OldObjective: Most of the mortality and morbidity in chronic kdiney disease (CKD) is caused by cardiovascular disease. The risk for cardiovascular disease begins to increase from the early stages of CKD. The most common type of aneurysm seen among the arterial aneurysms is aortic aneurysm. The incidince of AAA ranges between populations observed. The most dangerous complicaton of aortic aneurysm is rupture of the aneurysm with a mortality rate higher than 90%. However the mortality rate falles dramatically with elective surgery. This shows the importance of screening tests. No consensus exits on which population to screen. Ultrasonography is considered to be the prefered screening modality for AAAs because of its high sensitivity and specificity. The data concerning the incidince of AAA in CKD population is not sufficent. Depending on the hypothesis that risk factors of CKD also counts for the ethiopathogenesis of AAA, in this study we aimed to determine the incidence of AAA in a population of stage III-IV chronic kidney disease over 55 years old, screening with ultrasonography.Materials and Method: 200 CKD patients over 55 years age whose creatinin clearence values ranged between 60-15 ml/min/m2 were inclueded in the study group. All subjects were evaluated for the existince of DM, HT, coronary heart disases, cereberovascular disease and cigarette smoking in the history and CBC, spot urine protein/creatinin, seurm albumin, Ca, P, lipid profile, PTH and BMI values were evuluated. The glomerular filltration rate (GFR) was determined as estimated GFR via MDRD formula. An USG device with a 3.5 mHz probe was used for screening. Measurments of transvers diameters and anterior-posterior diameters of infrarenal and suprarenal aorta were made in B-mode gray scale sonogrphaic projection with the patient in supin position. A diameter greater than 3.0 cm was considered aneurysmal. The statistical analyzes were carried out using SPSS 15.0 software.Results: 18 patients in the study group (9%) and 4 patients in the control group (3.6%) were found to have AAA. The incidence of AAA was greater in the CKD population, however the difference was not statistically significant (p=0.078). Moreover the median value for aortic diameter was 21.8mm (14-44mm) in the stuy group whereas it was 21.0mm (14-46mm) in the control group. The incidence of AAA was found to be 14.9% in stage IV chronic kidney disease patients and 6% in the stage III chronic kidney disease patients (p=0.038). 18 of the 22 patients (81.8%) diagnosed with AAA were male and 4 (18.2%) were female (p=0.107). All of the parameters were evaluated for correlations with AAA in the whole population and correlations of creatinin clearence, spot urine protein/creatinin ratio, Hb, Hct, PTH, CRP, cigarette smoking and the number of cigarettes smoked with AAA were found to be significant. However when multiple logistic regressions analyezes were performed only PTH and CRP were found statistically significant.Discussion: In our study we have found that the risk for AAA increases in patients with chronic kidney disease, however the difference was not statistically significant (p=0.07). We also observed that the incidince of AAA increases with the stage of chronic kidney disease. The most basic risk factors for an icnreased risk of AAA were PTH and CRP. Depeending on these findings we suggest that screening programs for AAA may detect the cases in early stages and when necessary surgical interventions performed it may contriubute to the lifetime in patients with AAA.

Benzer Tezler

  1. Kronik lenfositik lösemili olgularda sekonder immun yetmezlik sıklığı,evre ve tedavi ile ilişkisi

    The frequency of secondary immunodeficiency in case of cll, the relationship with disease stage and treatment

    KONUL JAFARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ

  2. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı'nda 2000-2011 yılları arasında raporlanan endometrium ve over tümörlerinin retrospektif incelenmesi

    Retrospective review of endometrial and ovarian cancer were reported by Akdeniz University Department of Medical Pathology between 2000 - 2011

    FATİH ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PatolojiAkdeniz Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLGÜN ERDOĞAN

  3. Premenopozal ve postmenopozal meme kanseri olgularınındemografik ve prognostik faktörler açısındankarşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    İLKER KIZILOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Genel CerrahiSağlık Bakanlığı

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERCÜMENT TARCAN

  4. Evre III küçük hücreli dışı akciğer kanserli olgularda sağ kalımı etkileyen prognostik faktörler

    Prognostic factors affecting survival in stage III non-small cell lung cancer patients

    ALİ TUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    OnkolojiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. OZAN BALAKAN

  5. Neoadjuvan kemoradyoterapinin rektum tümörlerinde etkinliğini gösteren prognostik faktörler

    Prognostic faktors indicating effectiveness of neoadjuvant chemoradiotherapy for rectal tumors

    HÜLYA ODABAŞOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Genel CerrahiKocaeli Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ÖZBAY