Geri Dön

Anaerobik antrenmanların santral-periferik yorgunluk ve toparlanma süreçlerine etkileri

The effects of anaerobic trainings on central-peripheral fatigue and recovery periods

  1. Tez No: 267694
  2. Yazar: ZÜBEYDE ASLANKESER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SANLI SADİ KURDAK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Fizyoloji, Physiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 168

Özet

Yorgunluk ?beklenen kuvvet veya güç çıktısının azalmasıdır?. Yorgunluk üst merkezler başta olmak üzere, kasa motor bilginin ulaşmasında, sinir- kas kavşağında ve kasın kendisinde gelişebilir. Sprint antrenmanları anaerobik performansı geliştirmesinin yanında yorgunluğa karşı dayanıklılığı da geliştirebilmektedir. Bu çalışmada sprint antrenmanlarının akut yorgunluk sürecine olası etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda okuyan yaş ortalaması 23±3, boy ortalaması 176±4 cm, vücut ağırlıkları 70±6 kg ve maksimum Oksijen tüketimleri 60,1±5,8 ml/kg/dk olan rekreatif olarak aktif 16 gönüllü erkek öğrenci katılmıştır.Sprint antrenmanları haftada 3 gün olmak üzere 5 hafta sürmüştür. Antrenmanlarda 30 metrelik parkur her hafta yüklenme şiddeti artacak şekilde koşturularak, son hafta 10 sprinti maksimal derecede yapmaları sağlanmıştır. Sprintler arasında 30 sn dinlenme verilmiştir.Bu çalışmada antrenmanlara başlamadan önce ve sonra sporcuların maksimal 30 metre sprint dereceleri, maksimal izometrik diz ekstensiyon kuvvetleri, maksimal izometrik kasılmaya ait EMG ölçümü ve kasa dışarıdan verilen elektrik uyarısının etkileri yorgunluk testinden önce-sonra tekrarlanmıştır. Yorgunluk protokolü olarak 80 rpm'de 3 dakikalık yükleme paketlerini içeren bisiklet testi seçilmiştir. 60 W/dk yükleme ile başlanmış ve her 1 dakikada yük 10 W artırılmıştır. Yorgunluk protokolü sırasında laktat üretimleri ve yüklemelerden önce-sonra kan K+,Na+,Pi,CK ve LDH ölçülmüştür.Yorgunluk testinden sonra sporcuların maksimal istemli kas kuvvetlerinin düştüğü, laktat üretim oranlarının arttığı, serum K+, Na+, Pi, CK ve LDH düzeylerinin yükseldiği görülmüştür. Kas kuvvetinin azalması ile EMG değerlendirmesinde ortalama frekans değerlerinin de azaldığı tespit edilmiştir. Yorgunluktan önce kasa istemli kasılma olmaksızın verilen elektrik uyarısının ürettiği kuvvet değerlerinin yorgunluktan sonra önemli oranda düştüğü görülmüştür. İstemli kasılma sırasında verilen elektrik uyarısı yorgunluk öncesinde ve sonrasında kuvvet artışına yol açmamıştır. EMG kayıtlarında rektus kasının etkin olduğu gözlenmiştir.Antrenmanlardan sonra maksimal kas kuvvetinin arttığı, VO2max'ın arttığı, teste dayanıklılık sürelerinin uzadığı, sprint performansının geliştiği görülmüştür. Denekler antrenmandan sonra yorgunluk testinde daha fazla laktat üretmişlerdir. Dinlenim ve yorgunluk kan değerleri, elektrik uyarısına verilen yanıtlar, EMG yanıtları antrenmanlardan etkilenmemiştir.Sonuç olarak sprint antrenmanlarının hem aerobik ve hem de anaerobik adaptasyonlar oluşturduğu görülmüştür. Kasa yorgunlukta dışarıdan verilen elektriksel uyarıya kasın yanıtsız kalması kasın hayatiyetinin korunmasında periferik sistemin önemini göstermektedir. Maksimal kasılma sırasında elektrik uyarısının kuvvet artışına neden olmaması sporcuların kaslarını tama yakın oranda aktive edebildiklerini düşündürmüştür.

Özet (Çeviri)

Fatigue can be defined as ? the decrease to maintain the expected force or power?. Fatigue may occur at firstly supraspinal levels, neuromuscular junction and muscle itself. Sprint trainings can improve anaerobic and aerobic performance. In this study it was aimed to evaluate the effect of sprint training on acute fatigue. 16 male subjects (mean age 23±3, height 176±4 cm, body mass 70±6 kg and VO2max 60,1±5,8 ml/kg/min ) volunteered fort the study.The sprint exercise comprised of 30 m running and continued 5 weeks (3 day per week) and 30 sec recovery was applied between sprints. Subjects achieved ten maximal sprint at the last week.Before and after training, 30 m maximal sprint performance, maximal knee isometric voluntary contraction strength, EMG measure while maximal contraction and electrostimulation on muscle were measured before and after fatigue test. Fatigue test was applied on bicycle as 80 rpm and 3 min load. 3 min recovery were done inter 3 min load. Fatigue test was started 60 W/min and 10 W loaded every minute. After exhaustion lactate, K+, Na+, Pi, CK and LDH levels were measured.After fatigue test maximal voluntary contraction ( MVC) decreased, serum K+, Na+, Pi, CK and LDH levels increased. While maximal strength decreasing mean firing frequencies of quadriceps decreased. The strength of electric stimulation decreased after fatigue test. The electric stimulation during MVC did not lead to the increase in the muscle force before and after fatigue. EMG measurements showed that rectus femorise is the most effective muscle in this isometric contraction.It was measured the increasing in MVC, VO2max, exhaustion time and improve sprint performance. The subjects produced more lactate after sprint training. Resting and fatigue blood marker, responses to electric stimulation and EMG were not affected by training.In summary it is suggested that sprint training resulted in aerobic and anaerobic adaptations. Any force increase by electric stimulation while MVC, suggested that the importance of peripheral factors in fatigue and that all subjects could activate all muscle fiber near fully.

Benzer Tezler

  1. Kronik anaerobik antrenmanların temel hematolojik parametreler üzerine etkisi ve eritropoetin (EPO C/A) polimorfizminin rolü

    The effect of chronic anaerobic training on basic hematological parameters and the role of erythropoietin (EPO C/A) polymorphism

    YELİZ YOL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MikrobiyolojiEge Üniversitesi

    Antrenörlük Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FARUK TURGAY

  2. Kronik anaerobik antrenmanların paraoksonaz 3 (PON3) aktivitesi üzerine etkisi ve PON3-A665G polimorfizminin rolü

    Effect of chronic anaerobic trainings on paraoxonase 3 (PON3) activity and role of PON3-A665G polymorphism

    EZGİ SEVİLMİŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyokimyaEge Üniversitesi

    Spor Sağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FARUK TURGAY

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FAİK VURAL

  3. Aerobik ve anaerobik antrenmanların antioksidan enzimler üzerine etkisi

    Başlık çevirisi yok

    SEMİH SELAMOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonEge Üniversitesi

    Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇETİN İŞLEĞEN

  4. Sporcularda aerobik ve anaerobik antrenmanların kan nitrik oksid düzeyleri üzerine etkileri

    The effects of aerobic and anaerobic training on blood nitric oxide levels in athletes

    MEHMET ZEKİ ÖZKOL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    FizyolojiEge Üniversitesi

    Hareket ve Antrenman Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. S. RANA VAROL

  5. 12-14 yaş arası müsabaka döneminde hentbolcularda kombine uygulanan aerobik ve anaerobik antrenmanların kondisyonel ve teknik performansları üzerine etkilerinin araştırılması

    Competition between the ages of 12 to 14 training sessions period of handbal player combined aerobic and anaerobic endurance training sessions and technical investigation of the effects on performance

    ERKAN ÇİMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    SporSüleyman Demirel Üniversitesi

    Spor Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH KILINÇ