Geri Dön

Fokal hipersteatozun ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme bulguları

Ultrasonography, computed tomography and magnetic resonance imaging findings of focal hypersteatosis

  1. Tez No: 272096
  2. Yazar: NURGÜL ORHAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MUŞTURAY KARÇAALTINCABA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

Karaciğerde fokal steatoz iyi bilinen bir antite olmasına karşın literatürde fokal hipersteatozu (FHS) tanımlayan çok fazla yayın bulunmamaktadır. Bu çalışmanın başlıca amacı FHS?nin Ultrasonografi (US), Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) bulgularının tanımlanması ve hasta özelliklerinin belirlenmesidir. Şubat 2005 ile Eylül 2010 tarihleri arasında karaciğer MRG tetkiki ile karaciğerde FHS saptanan 31 hastanın US, BT, MRG tetkikleri, hastane dosyaları ve epikrizleri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların 25?i kanser hastası olup bunlardan 17?sine (%68) altta yatan malignensi nedeniyle görüntülemeden önceki son 1 yıl içinde kemoterapi uygulanmıştı. Hastaların çoğunda (%90.3) FHS alanı segment 4?te yer almakta idi. US ile 31 hastanın sadece 7?sinde FHS alanı hiperekoik olarak izlenirken kalan 24 hastada FHS yağlı karaciğer parankiminden ayrı olarak seçilememekteydi. 28 hastada kontrastlı abdomen BT incelemesi bulunmakta ve bu hastaların tümünde FHS alanı hipodens olarak izlenmekteydi. 31 hastanın 30?unda MRG incelemesi in-out faz GE, T2 HASTE sekanslarını içerirken, 19?unda ek olarak T2 YB sekansı bulunmakta idi. BT ve MRG görüntüleri iş istasyonlarında tekrar değerlendirilerek karaciğer, dalak parankiminden ve FHS alanından dansite ve sinyal intensite ölçümleri yapıldı. 28 hastanın BT?de dansite ölçümleri sonucunda karaciğer dansitesi ortalama 79.3 H , dalak parankim dansitesi ortalama 102.2 H, FHS alanının dansitesi ise ortalama 46.1 H olarak bulundu. MRG?de Sinyal İntensite İndeksi (Sİİ) ve Yağ Sinyal Yüzdesi (YSY) karaciğer, dalak ve FHS alanı için ayrı ayrı hesaplandı. Karaciğer Sİİ ortalama % 41.2, FHS Sİİ ortalama %65.2 bulundu. YSY ise karaciğer için ortalama % 20.6 iken FHS için ortalama % 32.4 idi. FHS alanından hesaplanan YSY ve Sİİ arasında yüksek oranda korelasyon izlendi. İn fazda 30 hastanın 17?sinde FHS alanı karaciğere göre hiperintens olarak izlenirken bunların in fazda izointens olanlara göre daha fazla sinyal kaybı gösterdiği saptandı. Sonuç olarak FHS kemoterapi gören onkoloji hastalarında daha sık görülen bir psödolezyondur ve US ile her zaman gösterilemeyebilir. BT?de ise difüz yağlı karaciğerde daima hipodens izlenir ve bu nedenle metastazı taklit edebilir. Şüpheli olgularda out faz GE sekansında yağlı karaciğere göre daha fazla sinyal kaybının gösterilmesi tanı koydurucudur.

Özet (Çeviri)

Although focal steatosis a well-known entity in the liver there are a few reports about focal hypersteatosis (FHS) in the literature. FHS is defined as a focal more fatty area in a steatotic liver. The main purpose of this study is to describe Ultrasonography (US), Computed Tomography (CT) and Magnetic Resonance Imaging (MRI) findings of FHS and to establish the characteristics of the patients. Between February 2005 and September 2010, US, CT, MRI examinations, patient records of 31 patients with FHS found in the liver in MRI were evaluated, retrospectively. Twenty-five patients were cancer patients, 17 of them (68%) received chemotherapy in the last year before imaging. In most patients (90.3%) focal area of hypersteatosis was located in segment 4. FHS was seen hyperechoic in 7 of 31 patients with US, in the remaining 24 patients it was isoechoic. Twenty-eight patients had contrast enhanced abdominal CT scans and FHS was seen hypodense in all. MR examinations included in-out phase gradient echo, T2 HASTE sequence in 30 of 31 patients and 19 patients T2 Fat Saturated sequence were obtained. Density on CT and signal intensity on MRI was measured from liver, spleen parenchyma and FHS area by re-evaluation of CT and MRI images at workstations. The average density was found 79.3 H for liver, 102.2 H for spleen and 46.1 H for FHS area as a result of CT density measurements of 28 patients. Signal İntensity İndex (SII) and Fat Signal Percentage (FSP) were calculated for liver, spleen and area of FHS. Mean SII of liver and FHS were 41.2% and 65.2%, respectively. Mean FSP of liver and FHS were 20.6% and 32.4%. There was excellent correlation between SII and FSP calculated from FHS area. FHS area was found hyperintense compared to the liver in 17 of the 30 patients on in-phase GE sequence and in these patients, FSP was higher compared to that of isointense ones. In conclusion, FHS is a pseudolesion seen more frequently in cancer patients who received chemotherapy and US may fail to demonstrate it. It can be seen as a hypodense lesion in a diffusely steatotic liver on CT and can mimic a metastasis. Demonstration of signal loss more than fatty liver on out of phase gradient-echo sequence is useful for diagnosis in suspected cases .

Benzer Tezler

  1. İskemik penumbrada kalıcı sinaptik transmisyon bozukluğunun altında yatan presinaptik mekanizmaların incelenmesi

    Investigation of presynaptic machanisms underlying failure of synaptic transmission in ischemic penumbra

    HAYRUNNİSA BOLAY BELEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    NörolojiHacettepe Üniversitesi

    Nörobilim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURGAY DALKARA

  2. Fokal başlangıçlı epilepsi hastalarında uyku mikrostriktürünün nöbet sıklığı veuyku kalitesi ile ilişkisi

    Relationship between sleep microstructure and seizure frequency, sleep qualityin patients with focal epilepsy patients

    BURAK YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    NörolojiÇukurova Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEZBAN ASLAN KARA

  3. Fokal kortikal displazili nöbet hastalarında lezyon lokalizasyon ve tedavi seçenekleri

    Lesion localization and treatment options in focal cortical dysplasia patients with epilepsy

    ÖZGÜR BİLGİN TOPÇUOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NörolojiMarmara Üniversitesi

    PROF. DR. İPEK MİDİ

  4. Fokal epilepsili bireylerde 8 haftalık aerobik egzersiz eğitiminin etkileri

    The effects of 8-week aerobic exercise training in individuals with focal epilepsy

    GÖNÜL KILAVUZ ÖREN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Fizyoterapi ve RehabilitasyonPamukkale Üniversitesi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİLİZ ALTUĞ

  5. Fokal kortikal displaziye bağlı epilepsisi olanlarda preoperatif klinik ve görüntüleme bulgularının elektrofizyolojik bulgularla korelasyonunun araştırılması

    Investigation of the correlation of preoperative clinical and imaging findings with electrophysiological findings in patients with epilepsy due to focal cortical dysplasia

    ZAHİDE MAİL GÜRKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Nörolojiİstanbul Üniversitesi

    Sinir Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEHER NAZ YENİ