Geri Dön

Kara avcılığında yasakların çiğnenmesi

Violations of hunting prohibitions

  1. Tez No: 272128
  2. Yazar: SİNAN ÇAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. M. YAŞAR İŞCAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Adli Tıp Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 284

Özet

Avcılık, insanlık tarihinin başından itibaren insanoğlunun vazgeçilmez bir ihtiyacı ve meşgalesi olagelmiştir. Giderek hayvancılık, çiftçilik ve sanayi ile yer değiştirmiştir. Ancak hâlâ kaybolmamıştır. Günümüz dünyasında gıdaya takviye yapar; boş zamanları değerlendirme hazzı verir; ticarî maksatlarla ifa edilir. Üçüncü gerekçe, yasa dışı avlanmayla ilişkili olduğu içindir ki en tehlikelisidir. Hükümetler bu sorunla başa çıkmak için yasalar çıkartmışlardır.Türkiye'de 1937 senesinden kalma kara avcılık kanunu 2003 senesinde çıkartılan 4915 sayılı yasayla değiştirilmiştir. Bu yasaya dayalı yeni düzenlemeler uyarınca bir avcı adayı, il çevre ve orman müdürlüğünce verilen 32 ders saatlik bir kursa devam etmek zorundadır. Bundan başka ilgili (erkek ya da yaklaşık yüz kişilik örneklemin temsil ettiği gibi bayan aday) bir vâsıtalı vergi işlevi gören yıllık av pulunu da satın almalıdır. Yivsiz setsiz av silâhı ruhsatnamesi, iskân bölgesine göre polis veya jandarmadan çıkartılabilir. Para cezaları önceki gibi sembolik olmaktan çıkmış, büyük rakamlara varmıştır ve artık güncellenmektedir.Her sene Merkez Av Komisyonu, koruma altındaki türleri ve ava yasak alanları tespit ve ilân eder. Av mevsimi farklı memeliler ve kuşlar için değişmekle beraber kabaca sonbahar başından kış sonuna kadar uzanır. Ava izin verilen günler çarşambalar, hafta sonları ve resmî tatil günlerinden ibarettir.Seçilen yöntem uyarınca; literatür taraması, yaygın ağ (internet) üzerinden araştırma, avcı lokallerinde mümkün mertebe bulunup malûmat toplama etkinliklerine ilâveten; dernek görevlisi ileri gelen avcılarla, jandarma yetkilileriyle ve ormancılarla ayrı ayrı resmî görüşmeler gerçekleştirildi. Bütün görüşmeler sonucunda; avcıların; aralarında iyi dayanışma yaşayan, onurlu ve çoğunlukla aslında tabiatı seven insanlar oldukları ortaya çıktı. Avcıların hemen hepsi âdeta bir ağızdan, avcılığın, bir boş zaman değerlendirmesinden çok bir tutku olduğunu ifade ettiler.Avcılar tarafından yaygın olarak yapılan ihlâller; gün başına bir türden adam başına müsaade olunan miktardan fazlasını avlamak, millî park ve benzeri ava yasak bölgelere girip avlanmak, noksan veya uygunsuz evrakla avlanmak veya gece avlanmak gibi uygulamaları içerir. Bizatihî gece avcılığı; avın gözlerini kamaştıracak yapay ışık kullanımı, güme avcılığı, canlı mühreden medet umma, bir türün teybe kayıtlı sesiyle onun hemcinslerini tehlikeye çekme gibi yasak fiilleri bir anlamda otomatikman kapsar. Görünüşe göre zaman zaman bir çok avcı; yanlışlığını bile bile bu gibi eğinimlere, böylesi mahzurlu câzibelere, kapılmadan edemezler. Zehirli yem kullanımı gibi gerçekten suçlu fiiller, sulh ceza mahkemesi kanalıyla çok ağır tazminatlar gerektirdikten başka; camia içersindeki diğer avcıların nefretini de çeker. Her hâlükârda böyle vakaların çok nâdiren görüldüğü bilinmektedir.Çevre ve Orman Bakanlığı örgütüne bağlı memurlar, jandarmayla iş birliği içinde, kabahat işleyen avcıları sürekli arar ve idarî para cezasına çarptırırlar. Resmî denetimlere ek olarak, avcıların kendi aralarından seçilen gönüllü onursal av denetçileri de yetkililere ihbar yoluyla, avlanma disiplinine kendi katkılarını sunarlar.Jandarmanın çevre birimleriyle mülâkatlar, konu hakkında etraflı bilgi sahibi olduklarını gösterdi. Çevre ve Orman Bakanlığı'na bağlı yetkililerle mülâkatlar, yapılan yanlışlarla başa çıkma doğrultusundaki endişe ve heveslerini ortaya çıkarttı.Avcıların havaiyat içinde, düşünmeksizin, öylesine avcılık mevzuatını çiğnedikleri ve yetkililerin de, ulusal ölçekte onca ağır sorunsallar içinde av kabahatleriyle mücadeleyi hafife aldıkları şeklinde ortaya konan sayıltı (hipotez); araştırma sonunda doğru çıkmadı. Günümüzde, bir yandan avcılar yaban hayatının öneminin şuurundadırlar. Kuralları biliyorlardır. İşledikleri vukuatların da pekalâ farkındadırlar. Öte yandan, bütün yetkililer iş başında olup harcadıkları çabalara inanarak ellerinden geleni ortaya koymaktadırlar.

Özet (Çeviri)

Hunting has been an indispensable need and occupation of mankind ever since the beginning of human history. Eventually it has been replaced by animal breeding, farming and industry. Still hunting never vanished. It contributes to food providing, it is enjoyed as a hobby and it is carried out for commercial purposes. The third of these grounds is the most dangerous one since it is associated by poaching. States issue written laws to cope with that problem.In Turkey the old hunting law dating from 1937 is replaced with a new one inaugurated in 2003: Law Number 4915. Based on new regulations ensuing from the new legislature, a hunter-candidate must attend a 32-period-long course given by the Province Directorship of Environment and Forestry. Besides he (or she, considering an approximate sum of a hundred female hunters) must buy an annual hunt permission stamp, a source of indirect tax for the state. The warrant for the non-rifled shotgun may be obtained from the police or the gendarmerie, depending on the locality. Fines are not symbolic any more but represent huge sums; moreover the figures are renewed to be kept contemporary.Each year the Central Commission for Hunting Affairs determines and announces the species under protection as well the locations forbidden for the hunters. The hunting season roughly extends from early autumn to end-winter, varying according to different mammals and birds. Wednesdays, weekends and official holidays constitute the permitted days.In accordance with the chosen method; as well as literature research, internet screening, hanging out in hunters? clubs and gleaning information as much as possible; separate formal interviews were realized with prominent hunters representing their own associations, gendarmeries and forestry personnel. As a result of all interviews, it turned out that hunters constitute a proud community enjoying strong internal solidarity and mostly are in fact, lovers of the nature. Almost all hunters unanimously confided that hunting game is more of a passion than a mere hobby.Common offences committed by hunters include exceeding the permitted number of species to be killed per day per person, hunting in forbidden zones like national parks, hunting with insufficient or irregular documents or hunting at night. Hunting at night by itself in a sense automatically involves violations like use of projectors to dazzle the sight of the game, shooting through improvised shelters, relying on live decoys and setting up recorded animal voices to entice their fellow species into danger. It appears that, from time to time a lot of hunters do tend to succumb into such temptations, even though they are fully aware of the wrongness of the act. Really criminal practices like using poisonous bait not only deserve very heavy fines through peace court procedures but also attract condemning social sanctions from fellow-hunters. In any case, such incidents are known to have occurred very rarely.Officials of the Ministry of Environment and Forestry, in cooperation with the aiding gendarmerie forces seek and fine red handed hunters continuously. In addition to state controls, voluntary honorary inspectors picked from among the ranks of hunters make their own contribution to the hunting discipline through notifications to the authorities.Interviews carried out with the members of the environmental units of the gendarmerie revealed their vast knowledge about the issue. Interviews carried out with the personnel subordinate to the Ministry of Environment and Forestry proved their concern and enthusiasm to cope with the wrongdoings.The original hypothesis stipulating that the hunters commit offences frivolously while authorities take the struggle with wrongdoing in hunting somewhat lightly, considering it a less urgent problem among more heavy ones on a national scale, did not come to be true. Today, on one hand, the hunters are conscious of the importance of the wild life. They know the rules. They are well aware of the prohibition violations that they commit. On the other hand, all authorities are there full of faith in their efforts and doing their best, indeed.

Benzer Tezler

  1. Bartın ili av ve yaban hayatı potansiyeli ve avcı profilinin belirlenmesi

    Bartin,the potential of hunting and wildlife and determining the profile of hunter

    GÖKÇE ALİ KELEŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ormancılık ve Orman MühendisliğiBartın Üniversitesi

    Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NURİ KAAN ÖZKAZANÇ

  2. Şeyyad Hamza Mi'rac-name

    Başlık çevirisi yok

    GÜLTEN FEŞEL GÜZELIŞIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Türk Dili ve EdebiyatıMarmara Üniversitesi

    Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı

    PROF. DR. METİN AKAR

  3. İzmarit balığı avcılığında kullanılan olta iğnelerinin seçiciliği

    Selectivity of hooks used in catching picarels

    AYDIN KARA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Su ÜrünleriÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Su Ürünleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. UĞUR ALTINAĞAÇ

  4. Trabzon kıyılarında (Karadeniz) deniz salyangozu (Rapana venosa valenciennes 1846) avcılığında alternatif bir av aracı olarak sepet denemeleri

    Fishing trials with pots in the whelk (Rapana venosa valenciennes 1846) fisheries as an alternative fishing gear on the Trabzon coasts (Black Sea)

    UĞUR ALTINAĞAÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Su ÜrünleriEge Üniversitesi

    Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ALİ KARA

  5. İstanbul Boğazı'ndaki Kara Midye (Mytilus galloprovincialis lamarck, 1819)'nin avcılığı ve biyometrisi üzerine bir araştırma

    A Study on catch and the biometric characters of the mediterranean mussel (Mytilus galloprovincialis lamarck,1819) of Bosphorus

    NACİYE ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Su Ürünleriİstanbul Üniversitesi

    Su Ürünleri Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. TOMRİS BÖK