Geri Dön

Klasik Dönemde Osmanlı Devleti'nde tarım

Agriculture in the Age of Classic Ottoman

  1. Tez No: 280114
  2. Yazar: DURMUŞ VOLKAN KARABOĞA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BEHSET KARACA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Tarım, Osmanlı, Toprak, Köylü, Agriculture, Ottoman, Land, Peasant
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 141

Özet

İnsanoğlu, ilk yaratıldığı günden itibaren beslenme ihtiyacını karşılayabilmek için öncelikle avcılık, toplayıcılık gibi faaliyetlere yönelmiş ve daha sonra bu gibi faaliyetlerin hayatın idame ettirilme sürecinde yeterli olamayacağını düşünerek tarımla meşgul olmaya başlamıştır. Daha sonra zirai faaliyetlerini belirli bir sistematiğe yerleştirerek bu alanda uzmanlaşma sürecine girmiştir.Günümüzün sanayileşen toplumlarında bile zirai faaliyetlere azımsanmayacak derecede önem verilmesi, aslında tarımın tüm dönemler boyunca önemini kaybetmediğini açıkça göstermektedir. Hiçbir devlet sanayileşmesini tamamladıktan sonra dahi tarımla uğraşmaktan vazgeçmemiş, aksine ileri teknolojik araçları kullanarak tarımdan mümkün olan en yüksek derecede verim almayı amaçlamıştır. Nitekim bugün dahi tarımın önemi göz ardı edilemeyecek kadar büyük iken 15. ve 16. yüzyıllarda gücünden ve ihtişamından tartışılmaz surette söz ettiren Osmanlı Devleti'nde de bu iktisadi faaliyet kolunun adeta bir devlet politikası haline gelmesi büyük bir anlam ifade etmektedir. Nitekim Osmanlı Devleti'nin kurulduğu yıldan itibaren tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirileceği toprağın mülkiyet hakkını bizzat kendi uhdesinde bulundurması, zirai faaliyetlerin devlet gözetiminde yapılması sürecinin bir başlangıcı olmuştur. Yine devletin, toprağı işleme hususunda köylüye birtakım mükellefiyetler yüklemesi de toprak hukukuna dayalı bir anlayışı kabul ettiğini açıkça göstermektedir. Öyle ki; 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'ndeki nüfusun % 90'a yakın bir bölümünün kırsal alanda meskûn olması, devletin toprak hukukuna dayalı bir felsefeyi uygulamada haklı olduğunu göstermektedir.Osmanlı Devleti, köylünün tarım faaliyetlerinde yetiştirdikleri ürünler için üst limit koymamış, sadece ileride herhangi bir yiyecek sıkıntısı yaşanmaması için ve nakit para politikasının gelişmediği bir dönemde devletin mali dengesinin bozulmaması amacıyla yetiştirilen ürüne alt limit miktarı belirlenmiş ve köylünün bu standart üzerindeki üretimine asla müdahale edilmemiştir. Böylece devletin toprağında ırsi bir kiracı olarak çalışan köylü, devletin kendisinden istediği miktarı devlete ödeyerek, geri kalan bölümünü istediği gibi değerlendirebilme salahiyetine sahip olmuştur.Osmanlı Devleti'nin klasik döneminde (1300-1600), disiplinli bir tarım politikası uygulanarak hem devletin hem de reayanın üretim kaynaklı bir gelir kaybına uğraması asla istenmemiştir. Bu aslında devletin tarım politikasındaki temel prensip olmuştur. Yine toprakların, verimlilik durumuna göre çeşitli türlere ayrılması, her yörenin toprak verimlilik durumu farklı olduğundan bu yörelere ait bir standart tohum ölçü biriminin belirlenmesi, toprağın sulama, tohumlama, gübreleme ve nadas faaliyetlerinin birtakım kurallara bağlanması, buğday üretimine birincil derecede öncelik verilmesi gibi hususiyetler, klasik dönem Osmanlı Devleti'nin tarım temelli bir politikaya önem verdiğini gösteren uygulamalardır.

Özet (Çeviri)

Mankind, in order to meet nutritional requirements from the initial creation of the first hunting and gathering activities, as directed, and later his of life, such activities may not be sufficient to maintain the process of becoming engaged in agricultural activities in mind. Then began to specialize in agricultural activities in this area by placing a certain systematic.Today, industrialized societies, even the substantial degree of emphasis on agricultural activities, in fact, clearly show that has not lost the importance of agriculture on the basis all process. Non state given up dealing with industrialization of agriculture, even after completing the contrary, using advanced technological tools in this field managed to exploit the highest degree of possible. İndeed, even today while it?s will not to undervalue enough to importance of agriculture, in the same vay as shall not be discussed to the power of the grandeur of the Ottoman Empire in the fifteenth and sixteenth centuries, became this branch of economic activity virtually a state of policy has great sense of expression. İndeed, since the inception of the Ottoman Empire the right of ownership of agricultural land in agricultural activities take place in person keep in its possesion be under the supervision of the state of the process was the beginning of agricultural activities. Furthermore clearly shows that as state?s have load to obligations to peasant, it?s based on the law of the land. İn fact, in the sixteenth century, a ninety percent of the population approximately in the Ottoman Empire to be a part of the rural built-up area of the state, clearly show that it?s practice is justified philosophy based on land of law.The Ottoman Empire did not put on upper limit for he products grown by peasant farming activities, not only in the future to avoid any shortage of food both also cash at a time when the monetary policy of the state developed in order to avoid deterioration of the financial balance of the amount raised the lower limit to the product were determined and the peasant on the production of this standard is not never intervene. Thus, the state peasants working the land as a tenant is hereditary, the state government to pay him any amount any remaining portion had the authority to evaluate.İn the classical period of Ottoman Empire (1300-1600) by applying diciplined agricultural policy both the state?s and peasant?s never suffering a loss of income are not required with origin of production. Indeed, separation of various types according to the state land productivity, because of land productivity of the region the situation is different, and each of these regions is a standard unit of measurement to determine the seed, soil, irrigation, seeding, fertilization, and some rules about the activities of fallow, wheat production in the classical period of Ottoman Empire primary traits, such as giving priority to clear indication of the important policy of the agriculture-based.

Benzer Tezler

  1. Sultan, reaya ve hukuk: Klasik dönem Osmanlı Devleti'nde tarım topraklarının mülkiyeti sorunu

    Sultan, reaya and law: The problem of the ownership of agricultural land in the classical period of the Ottoman State

    BAYRAM PEHLİVAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DinMarmara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN HACAK

    PROF. DR. MÜRTEZA BEDİR

  2. Temettüat Defterine göre Selmanlı ilçesinin sosyal ve ekonomik yapısı

    Social and economic structure of Selmanlı according to the Temettuat Book

    LEYLA ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLİN ÖZTÜRK

  3. Ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Bafra ve Alaçam müslim nüfusu

    Muslim population in Bafra and Alaçam in the early nineteenth century

    CENGİZ ARSLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RIZA KARAGÖZ

  4. Osmanlı Devleti'nde modern tarıma geçiş sürecinde numune çiftlikleri

    Sample farms during the transition to modern agriculture in the Ottoman Empire

    ÖZEN SÖYLER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihKilis 7 Aralık Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ALİ YILDIRIM

  5. 'Tuna Vilayet Gazetesi' Işığında 19. Yüzyılda Osmanlı ekonomisinde dönüşüm

    Transformation at Ottoman economy In The 19th Century: Consiperation of Tuna Vilayet Gazetesi

    CÜNEYT İPTEŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    EkonomiMarmara Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÖKÇEN COŞKUN ALBAYRAK