Toplumda antikardiyolipin ve anti-beta2 glikoprotein-ı antikor sıklığı ve bazı trombojenik risk faktörleriyle ilişkisi
Frequencies of anticardiolipin and anti-beta2 glycoprotein-I antibodies in community and their relation with some trombogenic risk factors
- Tez No: 281125
- Danışmanlar: PROF. DR. KAMURAN KONCA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Allerji ve İmmünoloji, Allergy and Immunology
- Anahtar Kelimeler: Anti-beta2 glikoprotein-I, Antikardiyolipin antikor, Trombojenik risk faktörler, Anti-beta2 glycoprotein-I antibodies, Anticardiolipin antibodies, Thrombogenic risk factors
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mersin Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 48
Özet
Bu çalışmanın amacı Mersin merkez ilçesinde yaşayan toplulukta antikardiyolipin IgM, antikardiyolipin IgG ve anti-beta2 glikoprotein-I IgG antikorların sıklığını araştırmak; ve bunların bazı sık karşılaşılan trombojenik risk faktörleri ile ilişkili olup olmadığını anlamaktı.Yaş ortalaması 37.5 olan 511 denek çalışma kapsamına alındı. Kişisel bilgiler sorgulama formları kullanılarak araştırıldı; lipidler otoanalizör ile ölçüldü; antikardiyolipin IgM, antikardiyolipin IgG, anti-beta2 glikoprotein-I IgG, antinükleer antikor tayinleri ELISA ile yapıldı ve sonuçlar kalitatif olarak belirlendi. Veriler parametrik veya nonparametrik olarak sınıflandırılıp istatistiksel analiz yapıldı.Beşyüzonbir deneğin 28'inde (%5.5) antikardiyolipin IgM antikorları, 17'sinde (%3.3) antikardiyolipin IgG antikorları ve 29'unda (%5.7) anti-beta2 glikoprotein-I IgG antikorları vardı. Antikardiyolipin IgG ve anti-beta2 glikoprotein-I IgG antikorları arasında yakın korelasyon vardı. Antikardiyolipin IgM antikoru bulunan deneklerin ortalama yaş ve kolesterol düzeyleri bu antikor bulunmayanlardan önemli ölçüde yüksekti; benzer şekilde, antikardiyolipin IgG pozitif deneklerin düşük dansiteli lipoprotein düzeyleri, antikardiyolipin IgG negatif olanlarınkinden önemli ölçüde yüksekti. Ailesinde tromboz öyküsü olan deneklerde antikardiyolipin IgG antikor oranı olmayanlarınkinden önemli ölçüde yüksekti. Denekler kan basınçlarına göre gruplandırılsaydı, hipertansif grubun antikardiyolipin IgM antikor oranı normotensif olanlarınkinden önemli ölçüde yüksek olacaktı.Sonuç olarak, bu araştırma Türk toplumunda antikardiyolipin ve anti-beta2 glikoprotein-I antikorlarının prevalansını belirlemek için yapılan ilk kapsamlı çalışmaydı; bulgularımız farklı etnik topluluklarda yapılmış olan çalışmalarınkiyle uyumlu idi. Bu antikorların trombotik hastalıklardaki potansiyel rolü düşünüldüğünde, trombojenik risk faktörleri konusundaki koruyucu önlemler ve eğitici sosyal programlar antifosfolipid antikorlara bağlı trombotik felaketlerin sıklığını azaltabilir.
Özet (Çeviri)
The aim of this study was to investigate the frequencies of anticardiolipin IgM, anticardiolipin IgG and anti-beta2 glycoprotein-I Ig G antibodies among a population living in the central district of Mersin Province; to see whether they would have related to some commonly encountered thrombogenic risk factors.Five hundred and eleven subjects, with a mean age of 37.5 years, were included in the study. Individual data were investigated by using questionnaries; lipids were measured with an autoanalizer; anticardiolipin IgM and IgG, anti-beta2 glycoprotein-I IgG, antinuclear antibody determinations were made with ELISA and the results were expressed qualitatively. Data were categorized as parametric or nonparametric and statistical analyses were performed.Of the 511 subjects, 28 (5.5%) had anticardiolipin IgM antibodies, 17 (3.3%) had anticardiolipin IgG antibodies and 29 (5.7%) had anti-beta2 glyco-protein-I IgG antibodies. There was a close correlation between anticardiolipin IgG and anti-beta2 glycoprotein-I IgG antibodies. Mean age and total cholesterol levels of subjects with anticardiolipin IgM antibodies were significantly higher than those of subjects without these antibodies; Likewise, LDL levels of anticardiolipin IgG positive subjects were significantly higher than those of anticardiolipin IgG negative subjects. Anticardiolipin IgG antibody rate of the subjets with a family history of thrombosis were significantly higher than that of the subjects without it. Considering blood pressures, anticardiolipin IgM antibody rate of hypertensive cohort would have been significantly higher than that of normotensive one.In conclusion, this was the first extended study to define the prevalences of anticardiolipin and anti-beta2 glycoprotein-I antibodies among Turkish community; our results were in concordance with those of other studies that had done in different ethnical populations. Considering the potential role of these antibodies in thrombotic catastrophies, preventive measures and informative social programs about thrombogenic risk factors may decrease the rate of thrombotic disasters due to antiphospholipid antibodies.
Benzer Tezler
- Antifosfolipid sendromunda Beta 2 Glikoprotein I valin/lösin 247 polimorfizminin sıklığı ve klinik öneminin araştırılması
Investigation of frequency and clinical significance of Glycoprotein I valin/leucine 247 polymorphism in antiphospholipid syndrome
SENEM TEKEOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Genetikİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELİHA NALÇACI
- COVID-19 hastalarında antifosfolipid antikorların tromboembolik olaylar ile ilişkisi
Association of antiphospholipid antibodies with thromboembolic events in COVID-19 patients
TUNCER SUİÇER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DOĞAN NASIR BİNİCİ
- Akut romatizmal ateşte kalp kapak hastalığı gelişmesinde antikardiolipin antikorlarının rolü
Başlık çevirisi yok
HÜRREM USLU
- Toplumda hepatit E seroprevalansı
Seroprevalance of hepatitis E in community
AYLİN İZAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıAnkara ÜniversitesiKlinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİN TEKELİ
- Toplumda düşme yaşayan 65 yaş üstü bireylerde düşme özellikleri ile kırılganlık ve depresyon düzeyi arasındaki ilişkinin incelenmesi
Investigation of the relationship between fall characteristics, fraility and depression level in individuals over 65 years old with fall in community
HİLAL ÇAĞALOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Halk Sağlığıİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiHalk Sağlığı Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEDİNE YILMAZ