Meme kanserli kadın hastaların klinik ve laboratuvar verilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospectively evolution of the laboratory data of the women patients with breast cancer
- Tez No: 281817
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜSEYİN ENGİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Dahiliye Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Meme kanseri dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanser olup, kadınlarda görülen tüm kanser türünün % 30`unu oluşturmaktadır. Çalışmamızda 2000-2010 yılları arası Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniğin'e başvuran takip ve tedavisi yapılan kadın meme kanserli hastaların klinik ve laboratuvar verileri retrospektif olarak incelenmiştir.Çalışmamızda 390 hastanın verileri değerlendirilmiştir. Ortalama takip yılı 4±2'dir. Yaş ortalaması 49.90±12 olarak bulunmuştur. Hastaların % 75.3`ü 40 yaşın üzerinde bulunmuştur. Hastalarda en sık başvuru şikayeti % 92.6 ile `ele gelen kitle' olmuştur. Tömür lokalizasyon olarak en sık % 67.2 ile üst-dış kadran `da tespit edilmiştir. Hastaların % 85.6`inde en çok tercih edilen cerahi yöntem MRM (Modifiye Radikal Mastektomi) olmuştur. Histopatolojik olarak % 80 IDC (invazif ductal karsinom) olarak raporlanmıştır.En sık tömür evresi olarak tüm hastaların % 40.3`de tömürlerin evre 2 a`da olduğu gözlenmiştir. Hastaların % 87.4`ne adjuvan kemoterapi, % 71'ne adjuvan radyoterapi, % 73.3`ne hormonoterapi verilmiştir. Hastaların % 20.8'de metastaz olduğu ve % 66.5 oranla en fazla kemik metastazın olduğu tespit edilmiştir. Lenf nodu tutulumu olmayan hastalarda sağkalım % 96.7, 10 ve üzeri lenf nodu tutulumu olan hastalarda sağkalım % 94.1`e düştüğü gözlenmiştir. Aksillar lenf nodu tutulumu olan % 83 hastanın aynı zamanda perinöral invazyonun da olduğu saptanmıştır. Cerb-B2 negatif grubu oluşturan tüm hastaların % 43.5`da sağkalım oranlarında azalma olduğu görülmüştür. ER (östrojen reseptörü) ve PR (progesteron reseptörü) negatif gruplarda ölüm oranlarının arttığı, pozitiflik dereceleri arttıkça sağkalımda olumlu artış sağlandığı saptanmıştır.Araştırılan 390 hastanın % 90.8`de aile'de meme kanseri öyküsü olmadığı görülmüştür. Hastaların evre 0`da sağkalımı % 100, evre 4`de sağkalım % 85.7`ye gerilediği, evre derecesi arttıkça sağkalıma olumsuz yansıdığı saptanmıştır. Hastaların % 1.8`de lokal nüks, % 20.8`de metastaz ve % 3.8`inin öldüğü tespit edilmiştir. Son kontroller göz önünde tutulduğunda % 79.2 hastalıksız yaşadığı saptanmıştır.Sonuç olarak, Meme kanseri insidansı ülkemizde her geçen yıl giderek artmaktadır. Ölümü azaltma stratejisinde ilk ve en önemli unsur olan erken tanı dolayısıyla erken tedavinin araştırılması gereklidir. Özellikle düşük eğitim düzeyli 40 yaş üstü kadınlarda kendi kendini muayene ve yıllık kontroller konusunda hem hastalar hem de doktorlar cesaretlendirilmelidir.
Özet (Çeviri)
Breast cancer is the most common type of cancer seen amongst women worldwide and covers % 30 percent of all cancer types seen in women. In this study, clinical and laboratory data of patients with breast cancer who applied to Medical Research and Application Hospital of Zonguldak Karaelmas University between 2000 and 2010 and who were treated and followed-up were retrospectively analyzed.The data of 390 patients were evaluated during this study. The average follow-up time was 4±2 years. The average age was calculated as 49.90 ± 12. % 75.3 percent of the patients were over 40 years old. The most common complaint with the ratio of % 92.6. was `palpable mass?. The most frequent localization of papilla was detected in the upper-outer quadrant with the ratio of % 67.2. The most preferred surgery method in % 85.6 of the patients was MRM (Modified Radical Mastectomy). % 80 IDC (Invasive Ductal Carcinoma) was reported histopathologically.The most common papilla stage in % 40.3 patients out of all was identified as stage 2 a. % 87.4 of the patients were given adjuvant chemotherapy, % 71 were given adjuvant radiotherapy and % 73.3 were given hormonotherapy. Metastasis, % 66.5 of which were bone metastases, was identified in % 20.8 of the patients. While survival rate in patients without lymph node involvement was % 96.7, it was % 94.1 in patients who had 10 or over lymph node involvements. It was determined that % 83 of the patients with axillary lymph node involvement had perineural invasion at the same time. A decrease was observed in the survival rate of % 43.5 patients out of all forming Cerb-B2 negative group. It was determined that there was an increase in the mortality rate in ER (estrogen receptor) and PR (progesterone receptor) negative groups, and that the higher their positive degrees were the more chance they had for survival.That % 90.8 of the 390 patients surveyed did not have breast cancer history in their family was determined. It was seen that while the survival rate of patients in stage 0 was % 100, the rate dropped to % 85.7 in the stage 4. The bigger the stage was, the less the chance of survival was. It was determined that % 1.8 of the patients had local recurrence, % 20.8 had metastasis and % 3.8 died. As far as the final checks were considered, it was found out that % 79.2 of the patients lead a disease-free life.As a result, the first and most important step to decrease the mortality rate of breast cancer, growing in our country year by year, is early diagnosis so both doctors and patients-especially those who are over 40 and have low education level - should be encouraged for self-examination and annual checks so that early treatment can be put into practice.
Benzer Tezler
- İnflamatuvar kas hastaliklarina eşlik eden malignitelerin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of malignancies accompanying inflammatory muscle diseases
GUNAY SULEYMANLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıÇukurova Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİDEM ARSLAN
- Malign plevral efüzyonlu hastalarda sağkalımı etkileyen faktörlerin incelenmesi
Survival in patients with malignant pleural effusionexamination of the affecting factors
İNCİ SELİMOĞLU KARATEKE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs HastalıklarıSağlık BakanlığıGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AZİZ GÜMÜŞ
- Obtain anterior/posterior position of the tumor through machine learning
Makine öğrenme yoluyla tümörün anterior/posterior pozisyonunu elde edin
GOLSHAN GHOLAMPOUR
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiElektronik-Haberleşme Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM AKDUMAN
- Lokal ileri evre meme kanserli hastalarda neoadjuvan kemoterapi öncesi ve sonrası periferik kan eozinofil/lenfosit oranlarının kemoterapi yanıtına ve prognoza etkisi
The effect of peripheral blood eosinophil to lymphocyte ratio before and after neoadjuvant chemotherapy on chemotherapy response and prognosis in patients with locally advanced stage breast cancer
ÖYKÜ ÜNSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İç HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUĞBA YAVUZŞEN
- Hormon reseptörü pozitif erken evre meme kanserli hastalarda cop-LMR(trombosit sayısı ve lenfosit/monosit oranı), ki-67 prognostik indeksi ve nottingham prognostik indeksinin prognoza etkisi
The effect of COP-LMR (thrombocyte count and lymphocyte/monocyte ratio), Kİ-67 prognostic index and nottingham prognostic index on prognosis in patients with hormone receptor positive EARLY stage breast cancer
AYSU OKUMUŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
OnkolojiDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUĞBA YAVUZŞEN