Spiritual Africa materialized England: reconciliation in Haggard's works
Mistik Afrika materyalist İngiltere: Haggard'in eserlerinde uzlaşma ve barış
- Tez No: 286564
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞEBNEM TOPLU, PROF. DR. MACKİE BLANTON
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 325
Özet
Britanya, On Dokuzuncu Yüzyılın özellikle son otuz senesinde Afrika ve Asya'da yaşayan toplumların kaynaklarını kullanarak endüstriyel gücünü büyük oranda genişletti. Tüm bu süreç boyunca sömürdüğü bu uzak toplumlara medeniyeti taşıdığını ileri sürerek onların kültürlerini ve özgün kimliklerini de değiştirmek için meşru bir zemin oluşturdu. Yeni emperyalizm çağında İngiliz İmparatorluğu her an daha da zenginleşirken beraberinde milli bir üstünlük algısı oluşturdu. Bu yeni İngilizlilik nişanı İngiliz olmayandaki İlkellik karşıtlığı üzerine inşa edildi. Böylece İngiliz olmayanın İlkel olarak yaftalandığı bu ikilik arasında yapay bir mücadele ortamı oluşturuldu. Kendi yurttaşına İngiliz'in üstünlüğü ezberlettirilirken, İngiliz olmayana bunun doğruluğu ve kabulü öğretildi.Bununla beraber, on dokuzuncu yüzyıl, Endüstri Devrimine ve Bilimsel Materyalizmin doğuşuna tanıklık etmiştir. Böylece insanı dünyanın merkezine koyan modern dünya algısı ilk kez modern insanın huzursuzluğuna da ortam oluşturmuştur. Komünal yaşam şekli gibi, endüstri-öncesi toplumlarda varlığını sürdüren pek çok değer, modernite ve beraberindeki endüstriyel hamleler ile terk edilmiştir. Böylece, İngiltere'de sosyal yapı endüstri-öncesinden endüstrileşmeye doğru evrilirken beden-akıl ve doğa arasındaki ilişki ve dengeye karşılık gelen tinsellik nosyonu da beraberinde zayıflamıştır. Modern hayatın vaat ettiği kolaylık, konfor, pratiklik ve güvenlik gibi hiç de tinsel olmayan olgular insanın doğayla olan tinsel bağlarının kaybolmasına neden olmuştur. Bu yüzden Haggard ve çağdaşları gibi 1850'lerde dünyaya gelmiş olanlar, hem üstün İngiliz olgusunun hâkim olduğu hem de Viktorya dönemi teolojik çalkantının temelini oluşturan tinsel şüphecilik ile rasyonel felsefe arasındaki mücadelenin başat olduğu bu kargaşa ortamında kendilerini bulmuşlardır.Bu yüzden bu tezin temel amacı Henry Rider Haggard'ın (1856 ?1925) eserlerinin ayrıntılı okumalarını yapıp, sorgulamalar ve örneklemeler üzerinden kimi hikâyelerin alt-okumalarında yüzeysel okumaların ötesinde anlamlar barındırdığını göstermek; ve geç on dokuzuncu yüzyıl dönemi değişim rüzgârlarından sarsılmış bir yazar olarak Haggard'ın mekanikleşmemiş bir ben olarak ötekini aradığı uzlaşı yolculuğunu gözler önüne sermek olmuştur.
Özet (Çeviri)
The Nineteenth Century (particularly the last thirty years of the nineteenth century) was an epoch in which Britain widened its industrial power all over the world, and exploited the resources of a lot of communities both in Asia and in Africa, which included the exploitation and domination of the cultures and indigenous identities of continents in the name of civilization and under the auspicies of civilizing missionary work, so-called. In this new era of imperialism, the British Empire became wealthier and at the same time a sense of national superiority was moulded. This sense of ?Britishness? was pitted against the perceived ?brutishness? of others. A combat of ?the British versus the Brutish? ensued. The British sense of superiority was inculcated in the consciousness of the British and the others, wherever Britannia colonised and ruled, were taught to take it for granted.However, it was also an age of industrialism, industrialisation, and scientific materialism. Science surpassed religion and the modern world, locating man at the centre of the world, caused the first deliriums confusing modern man. Modernisation, with its industrial manoeuvres, abandoned many of the virtues prevalent in less industrialized societies, including several aspects inherent to communal life.Hence -- as an idea implying an underlying relationship among body, mind, and nature -- spirituality also weakened in Britain?s process of evolving from non-industrialisation to industrializstion. Modern life with its highly mechanical gifts promising easiness, comfort, practicality, and security caused man to lose his spiritual binds to his environment. Therefore, Sir Henry Rider Haggard?s generation, born in the 1850s, was both indoctrinated with a sense of British superiority and also steeped in a blend of spiritual doubt and rationalist philosophy, which, of course, formed the cornerstone of Victorian theological debate.The primary aim of this dissertation is therefore to discuss, exemplify, and question the works of Sir Henry Rider Haggard (22 June 1856 ? 14 May 1925) in order to clarify the sense that some stories are more than as they seem and to conclude that bewildered by the winds of change emerging in the latter nineteenth century, Haggard represents in his works the characteristics of the quest: that is, the need to seek reconciliation with an uncorrupted other as a revelation of the non-mechanised self.
Benzer Tezler
- Nesneler ve fotoğrafik yorumları
Objects and photographic interpretations
MERİH AKOĞUL
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Sahne ve Görüntü SanatlarıMarmara ÜniversitesiFotoğraf Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. BARBAROS GÜRSEL
- Türk KOBİ'lerinde sermaye birikiminin kültür temelleri
Cultur basic of capital accumulation in Turkish small and middle enterprise
OSMAN ŞİMŞEK
- Envârü'l- Aşıkîn ve Muhammediye'de manevi eğitim
The spiritual education in Envârü'l- Aşikîn and Muhammediye
MEHMET FATİH ÖZDEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Eğitim ve ÖğretimNecmettin Erbakan ÜniversitesiOrtaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KEMAL KAHRAMANOĞLU
- Pentekostal hareket ve Afrika'daki misyon faaliyetleri (Nijerya örneği)
Pentecostal movement and its mission activities in Africa (Nigerian case)
ÖZLEM TOPCAN
Doktora
Türkçe
2018
DinAnkara ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ İSRA GÜNGÖR