Geri Dön

Orhan Pamuk'un romanlarında aşk anlayışı ve kadın imgeleri

Love relations and representations of women in the novels of Orhan Pamuk

  1. Tez No: 289338
  2. Yazar: ELİF SÖĞÜT
  3. Danışmanlar: DR. SÜHA OĞUZERTEM
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Karşılaştırmalı Edebiyat, Türk Dili ve Edebiyatı, Comparative Literature, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Bilgi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Bu çalışmada Orhan Pamuk'un Sessiz Ev (1983), Yeni Hayat (1994), Kar (2002) ve Masumiyet Müzesi (2008) romanlarındaki ana erkek karakterlerin bakış açısından sunulan aşk ilişkileri sorgulanmıştır. İnsanlık halinin en temel eksenlerinden biri olan aşk/sevgi kavramı söz konusu olduğunda yazarın nasıl bir değerler sistemini yansıttığı incelenmiştir. Aşkın bu romanlardaki erkek karakterler tarafından zaman zaman acı verici bir deneyim şeklinde sunularak olumsuzlanması, bu karakterlerin aşk kavramını genelde olumlu olarak nitelenen sağlıklı bir bağlanma olarak değil, olumsuz nitelemelerle anılan bir bağımlılık olarak algıladığını göstermektedir. Bu romanlardaki erkek karakterler aşk hakkında konuşurlarken aynı zamanda kadınlar hakkında konuşur. Bu bağlamda, çalışmada ayrıca, bu romanlarda aşk ilişkilerinde bulunan kadın karakterlerin nasıl temsil edildiği tartışılmıştır. Okuyucunun hep erkek anlatıcının bakış açısıyla tanıdığı kadın karakterleri, çoğu romancının yaptığı gibi Orhan Pamuk'un da romanlarında, çeşitli biçimlerde nesneleştirerek erkek öznenin kuruluşunun araçları yaptığı saptanmıştır. Sessiz Ev, Yeni Hayat, Kar ve Masumiyet Müzesi'ndeki ana kadın kahramanlar, erkek kahramanlarda uyandırdıkları aşk, kıskançlık ya da acıyla, yani erkek kahramanların onlar için hissettikleri ile var olurlar. Romanlardaki kadın karakterlerin erkek karakterlerle karşılaştırıldıklarında derinliksiz psikolojik temsiliyetleri kadınların bu romanlarda birer öteki olarak temsil edildiğini göstermektedir. Böylelikle, erkek egemen edebi gelenekte birer nesne olarak konumlandırılan kadınlar, Orhan Pamuk'un çalışmada adı geçen yapıtlarında bir kez daha klişeleşmiş kurgusal rollerinin içine hapsedilmiş olurlar. Bu romanlarda gözlemlenen aşkın kaçınılması gereken bir olgu olduğu yönündeki vurgu, aşkla birlikte kadınların da kaçınılması, sakınılması gereken varlıklar olduğu fikrini imliyor gözükmektedir. Mutlu aşkın söz konusu olabilmesi için ?öteki?nin ötekilikten kurtulması gerekir. Kadınların ?öteki? olarak kaldığı anlatılarda elbette aşkın temsili de kötü bir bağımlılıktan sağlıklı bir bağlanmaya evrilmez.

Özet (Çeviri)

This study investigates love relationships that are depicted from the maincharacters? viewpoints in Orhan Pamuk?s four following novels: The Silent House (1983), The New Life (1994), Snow (2002) and Museum of Innocence (2008). The thesis examines the personal value system depicted by the author on one of the basic concepts of the human condition, the phenomenon of love. The fact that love at times is negated by being depicted as a painful experience by the male characters seems to imply that these characters view love not as a healthy attachment but as an unhealthy dependence. While the male pratogonists speak about love, they also speak about women. Thus, this study also problematizes the way the women in love relationships are represented in these novels. It is observed that Orhan Pamuk?s treatment of the female characters about whom the readers always learn through the narration of male narrators, is not any different than the depiction of most novelists: women characters are put to use by these novelists as instruments in the formation of male subjects. The female characters in The Silent House, The New Life, Snow and Museum of Innocence exist as far as the love, jealousy or pain they induce in male pratogonists. As such, women who are located as objects in male dominant tradition of novel writing are trapped in their clichéd fictional roles in Pamuk?s above mentioned novels.

Benzer Tezler

  1. Orhan Pamuk romanlarının yapı ve içerik bakımından incelenmesi

    Analysis of Orhan Pamuk novels in terms of structure and content

    ŞAHİN ÜÇENAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Türk Dili ve EdebiyatıBatman Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MAHFUZ ZARİÇ

  2. Orhan Pamuk'un 'Yeni Hayat' ve Hermann Hesse'nin 'Bozkır Kurdu' (Der Steppenwolf) adlı romanlarında kimlik arayışı

    Identitatssuche in den romanen 'Yeni Hayat' von Orhan Pamuk und 'Der Steppenwolf' von Hermann Hesse

    ORHAN BOZDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Alman Dili ve EdebiyatıGazi Üniversitesi

    Alman Dili Eğitimi Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALTAN ALPEREN

  3. Orhan Pamuk'un ?Kar' ve 'Masumiyet Müzesi' adlı romanlarında kadının temsili

    Representation of woman in Orhan Pamuk's novals named 'Kar' and 'Masumiyet Müzesi'

    AYŞE ŞULE SÜZÜK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP TÜL AKBAL SÜALP

  4. Çağdaş Türk romanında din ve tasavvuf (1980 sonrası)

    Religion and mysticism in modern Turkish novel (after 1980)

    CUMHUR TAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    DinYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET ÖGKE

    DOÇ. DR. ALÂATTİN KARACA

  5. Jean Baudrillard's Concept of Museumification as revealed in Julian Barnes' Flaubert's Parrot and Orhan Pamuk's Museum of Innocence

    Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi ve Julian Barnes'ın Flaubert'in Papağanı'nda ortaya konduğu Üzere Jean Baudrillard'ın müzeleştirme konseptinin incelenmesi

    SELİN DENİZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Karşılaştırmalı EdebiyatTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TATİANA GOLBAN