Geri Dön

Şiddet ve iktidar: Şiddetin 'meşruiyet'inden 'meşruiyet'in şiddetine

Violence and power: From legitimacy of violence to the violence of legitimacy

  1. Tez No: 291533
  2. Yazar: SALİH AKKANAT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİ VAHİT TURHAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Public Administration, Political Science
  6. Anahtar Kelimeler: şiddet, iktidar, egemenlik, meşruiyet, hukuk, siyasal eylem, violence, gewalt, power, sovereignty, law, legitimacy, political action
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 328

Özet

Şiddet, siyaset felsefesinin temel tartışma konularından biridir. Bu çalışmada, öncelikle şiddet kavramının disiplinlerarası bir perspektif içinde nasıl ele alındığı incelendi. Şiddetin, psikanalizm, antropoloji, tarihsel sosyoloji ve uygarlık kuramlarının bakış açısından, insanın bireysel ve toplumsal ilişkilerinin kurucu ilkesi olduğuna işaret edildi. Bu doğrultuda özellikle devletin ve hukukun meşrulaştırılmasında, psikanalizmin ve antropolojinin sunduğu şiddet imgesinin belirleyici olduğu saptandı. Uygarlık kuramlarının bakış açısından şiddet tekeli olarak devleti ilerleme olarak gören yaklaşım biçimiyle şiddet tekelini insan ilişkileri alanına bir müdahale olarak değerlendiren bakış açısı karşılaştırıldı. Bu doğrultuda modern totalitarizm deneyiminin, ilk yaklaşım biçimi açısından uygarlık tarihinde bir ?sapma? ikincisi açısından ise uygarlık tarihinin bir ?normu? olarak görüldüğüne dikkat çekildi.İkinci bölümde, şiddetin siyasal kuramının meşruiyet modeli başlığı altında şiddeti bir norm ihlali olarak kavramlaştıran yaklaşımlara yer verildi. Bu doğrultuda Hobbes'un, şiddeti, ölüm korkusu ve güvenlik ihtiyacı üzerinden tanımladığı vurgulandı. İnsanın mutluluğu ve özgürlüğünün kaynağı olarak devlet, meşruiyetini insanın güvenliğinin sağlanmasına borçludur. Dolayısıyla, medeni insan ilişkilerinin ve siyasal birlikteliğin koşulu egemen şiddetin varlığıdır. Ancak, bu durum, siyasal alanın bastırılmasını öngörmektedir. Daha sonra, Weber'in geç modernite koşullarında şiddet tekelini yeniden kavramlaştırma girişimine değinildi. Weber, şiddet tekelinin meşruiyetini amaçlar ve araçlar alanını uzlaştırmanın imkânsızlığı bağlamına oturtur ve modernitenin değerler çoğulculuğu olarak ortaya çıkan kaosuna bir çözüm olarak önerir. Şiddetin meşruiyet modeli açısından şiddetin genellikle fiziksel bir müdahaleyle sınırlı tutulduğu gözlendi. Bu nedenle şiddet tekeli, gerek egemenlik düzeni gerekse tahakküm düzeni çerçevesinde, insanların bir arada yaşamasının en önemli koşulu olarak ortaya çıkar. Modern siyaset düşüncesinin hâkim paradigmasını oluşturan bu yaklaşım biçiminin şiddet eleştirisini de amaçların adaleti ve araçların hukukiliği çerçevesinde sınırladığı öne sürüldü.Üçüncü bölümde, Walter Benjamin ve Giorgio Agamben'in görüşleri ışığında meşruiyetin şiddeti olarak şiddet eleştirisi modeline geçildi. Bu yaklaşım biçiminin en önemli özelliğinin, şiddet sorununu egemensiz ve tahakkümsüz bir birlikteliğe geçişin imkânları bakımından araştırması olduğunun altı çizildi. Şiddeti, her şeyden önce norm ihlali olarak değil normun inşası üzerine oturtan bu bakış açısının, hayatın tekilliğinin hukukun yönetime altına girmesini şiddetin temel görünümü olarak sunduğu belirtildi. Bu çerçevede, şiddet eleştirisinin bir egemenlik ve iktidar eleştirisine dönüştüğünün altı çizildi. Benjamin ve Agamben'in, bu anlamda, şiddete dayanmayan bir siyasal ilişkiler alanının kurulmasının nasıl mümkün olabileceği sorusuna verdikleri cevaplar değerlendirildi.

Özet (Çeviri)

Violence is one of the most important issues in the history of political thought. In the first chapter, the concept of violence is analyzed from the multidisciplinary perspectives. First of all, the first chapter pointed to the concept of violence as a constituting principal of individual and social relationships between people from the point of view psychoanalysm, anthropology, historical sociology and the theories of civilization. In this direction, we argued that the image of violence based on the findings of anthropology or psikanalizm results in the legitimization of state and law. And then, from the standpoint of the theories of civilization, we compared two different approaches especially their views about the meaning of state monopoly over the means of violence. According to the first approach, state monopoly over the means of violence can be seen as a development in the direction of progress in humanity. For the second approach, this phenomenon signifies an intervention on natural relationships among people. For this reason, from the first approach the experience of totalitarianism can be seen as a social and political deviance in the direction of progress; for the second approach totalitarianism must be seen as a norm in the history of civilization.In the second and third chapters, we considered the question of violence from the standpoint of political theories on violence. In this regard, the second chapter concentrates on the question of violence as a violation of law. The critique of violence in this direction can be called the legitimacy of violence. For instance, Thomas Hobbes conceptualizes violence through the fear of death and the need for security. The source of state legitimacy for Hobbes is the need for security. Development of civilized relationships among people and constitution of political sphere are possible on the base of sovereign violence. The result of this argumentation is that any possible imagination of the political presupposes the necessity of sovereign violence. The subdivision of second chapter discussed Weber?s political though on violence. Weber was evaluated in the regard of reconceptualization of violence in the conditions of late modernity. Weber contextualizes the legitimacy of violence on the impossibility of reconciliation between means and ends. Also, he suggests control over the means of violence as a solution to the chaos of modernity results from the plurality of values. In addition to this, in this chapter we claimed that the model based on legitimacy of violence presupposes the order of sovereignty and the order of domination as the only way living together with others. It can be say that this main paradigm of modern political though based on the legitimacy of violence limits the critique of violence with the justice of ends or the legality of means.In the third chapter, we discussed violence of legitimacy instead of legitimacy of violence in the light of Walter Benjamin?s and Giorgio Agamben?s views. The question of violence as legitimacy gives way to think about the possibility of living together with others without sovereignty and domination. The critical perspective based on the violence of legitimacy defines violence as a foundation or constitution of norms instead of the violation of law. For this reason, the critique of violence is also the critique of sovereignty and power.

Benzer Tezler

  1. From victimization to agency: Constitution of feminist subject in the face of law, power and violence

    Yasa, iktidar ve şiddet karşısında, mağduriyetten failliğe, feminist öznenin kuruluşu

    CANSU GÜL GÜÇLÜ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Hukukİstanbul Bilgi Üniversitesi

    DOÇ. DR. NAZAN HAYDARİ PAKKAN

  2. Sivil itaatsizlik

    Civil disobedience

    HALİL İBRAHİM KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    SosyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Sosyoloji Bölümü

    PROF. DR. ZAFER CİRHİNLİOĞLU

  3. Jean Genet'nin oyunlarında şiddetin temsilleri ve öteki konumu

    The representations of violence & the other status in plays of Jean Genet

    ENVER MURAT GÜÇLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Üniversitesi

    Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAVUZ PEKMAN

  4. Günümüz sanatında sessiz şiddetin ifşası

    Exposing silent violence in contemporary art

    SELMA KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Güzel SanatlarMarmara Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZAFER MİNTAŞ

  5. Critique of violence: A study of the relation between politics and violence in some modern political theories

    Şiddetin eleştirisi: Siyaset ve şiddet ilişkisi üzerine siyasal kuram çalışması

    GÜLBANU ALTUNOK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2012

    Siyasal Bilimlerİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. JAMES ALEXANDER