Geri Dön

Duodenum ikinci kısımdaki beyaz punktat lezyonların önemi

Significancy of white punctate lesions in the second part of duodenum

  1. Tez No: 293559
  2. Yazar: YILMAZ ÇELİK
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. AHMET CUMHUR DÜLGER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 135

Özet

Fakültemizin Gastroenteroloji ve Genel Cerrahi Endoskopi Ünitelerinde, endoskopi raporlarında duodenum ikinci kısımda beyaz punktat lezyonlar rapor edilmiş 100 hastayı retrospektif olarak inceledik. Çalışmaya kontrol grubu olarak dispepsi nedeni ile başvurup, fonksiyonel dispepsi tanısı alan 108 hasta alındı. Çalışma grubumuzdaki 100 hastanın 44'ü erkek, 56'sı kadındı. Çalışma grubumuzun yaş ortalaması 38.21±17.01 yaş idi. Kontrol grubumuzdaki hastaların 39'u erkek, 69'u kadındı ve yaş ortalaması 41.50±15.23 yaş idi. Her iki unite beraber değerlendirildiğinde, duodenum ikinci kısımda beyaz punktat lezyon görülme sıklığı %3.09 idi.Çalışma grubumuzdaki hastaların en sık başvuru nedeni dispepsi idi. Kontrol grubununun tama yakınında başvuru yakınması dispepsi idi. Kontrol grubunda çıkış tanısı çoğunlukla fonksiyonel dispepsi iken, beyaz punktat lezyonu olan hastalarımızda çıkış tanıları heterojendi. En sık görülen fonksiyonel dispepsi yanında, beyaz punktat lezyonlarla birlikte görülen diğer hastalıklar, çölyak hastalığı, irritabıl kolon, peptik ülser, portal hipertansiyon, giardiazis, adı konulmamış malabsorbsiyon sendromu, batın içi malignite, peritonitis karsinomatoza, mezotelyoma, bruselloz ve lenfomaydı.Çalışma grubumuzun ortalama albümini 4.44±0.57 g/dL, kontrol grubunda 4.66±0.32 g/dL idi ve çalışma grubunda anlamlı olarak düşüklük saptandı (p=0.007). Hipoalbuminemili hasta oranı çalışma grubunda 6/84 iken, kontrol grubunda 0/90 idi ve çalışma grubunda anlamlı olmak üzere daha fazla hastada hipoalbuminemi vardı (p=0.01).Total protein ortalaması çalışma grubunda, 7.24±0.70 g/dL, kontrol grubunda 7.44±0.54 g/dL idi. Çalışma grubunda total protein ortalaması anlamlı olarak düşüktü (p=0.024). D-dimer ve amilaz çalışma grubunda, kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti. İntestinal lenfanjiektazide beklenen diğer protein düşüklüklerinden alfa-I antitripsin,transferrin, seruloplazmin ve fibrinojende düşüklük saptanmadı. Çalışma grubunda hemoglobin ve platelet düşük, lökosit ise anlamlı olarak yüksekti.İmmünglobulin alt tiplerinden IgG çalışma grubunda anlamlı olarak düşüktü. Çalışma grubunda daha fazla hastada vitamin D eksikliği vardı. Protrombin zamanı, folat, parathormon, kolesterol, trigliserid, ürik asid, lenfosit sayısı, lenfositopeni, IgA, IgM, vitamin A ve E yönünden, çalışma grubu ile kontrol grubu arasında fark yoktu.İstatistik çalışmasının ikinci bölümünde fonksiyonel dispepsi tanısı konulan beyaz punktat lezyonlu hastalarımıızn laboratuar değerlerini, beyaz punktat lezyonu olmayanlarla karşılaştırdık. Bu karşılaştırmada, IgG dışındaki bütün parametrelerdeki fark normale dönmekteydi. IgG çalışma grubunda yine anlamlı olarak düşüktü.Çalışma grubundaki hastalarden 43'ünde çekilen bilgisayarlı tomografilerden 15 tanesinde batında sekonder lenfanjiektazi yapabilecek patolojik lenfadenopatiler saptandı.Hastalarımızda en sık patolojik tanı duodenitti. Kronik duodenitte, lamina propriadaki enflamasyona bağlı olarak lenfatik akımda yavaşlama teorisi öne sürülmektedir.Çalışmamızda, literatürde daha önce bildirilmemiş olan brusella ile beyaz punktat lezyon birlikteliğini bulduk ve yine çölyak hastalığına başka çalışmalarda bildirilenden daha yüksek sıklıkta karşılaştık.Sonuç olarak, duodenum ikinci kısımdaki beyaz punktat lezyonları her zaman masum değildir. Bu görünüme yol açan altta yatan, brusella, batın içi kanserler, peritonitis karsinomatoza, portal hipertansiyon ve çölyak hastalığı gibi hastalıklar olabilir. Bununla birlikte fonksiyonel dispepsi ile karşılaştırıldığında bu hastalıklarda ek laboratuar ve görüntüleme yöntemlerindeki bozukluklar mevcuttur. İntestinal lenfanjiektazi tanısının komponentlerinin tamamını taşıyan hastamız olmamakla birlikte, erişkinlerde intestinal lenfanjiektazinin minör bulgularla karşımıza çıkabileceğini düşünüyoruz.

Özet (Çeviri)

We evaluated 100 patients who had white punctate lesions in the second part of duodenum, in endoscopic examinations done in Gastroenterology and General Surgery Department Endoscopy Units. We took 108 patients as control group; these were patients with complaints of dyspepsia, and final diagnosis of functional dyspepsia. In the study group, 44 of them were male, and 56 female. Mean age was 38.21±17.01 years in the study group. In the control group 39 were male, 69 were female and mean age was 41.50±15.23 years. The frequency of white punctate lesions in the second part of duodenum was 3.09%.Most common symptom was dsyspepsia in the study group. In the control group nearly all of them had presented with the complaint of dyspepsia. Final diagnosis was almost completely functional dysppesia in the control group, but was heterogenous in the study group. In the study group, besides the most frequent final diagnosis of functional dysppesia, the other disease were, celiac disease, irritable colon, peptic ulcer, portal hypertension, giardiasis, undefined malabsorbtion syndrome, intraabdominal malignancy, peritonitis carcinomatosa, mesothelioma, brucellosis, and lymphoma.Mean albümin concentration was 4.44±0.57 g/dL in the study group, and 4.66±0.32 g/dL in the control group, and it was significantly lower in the study group (p=0.007). Hypoalbuminemia was significantly more frequent in patientes with white punctate lesions (6/84) than without it (0/90) (p=0.01). Mean total protein concenration was 7.24±0.70 g/dL in the study group, and 7.44±0.54 g/dL in the control group, and was significantly higher in the latter. D-dimer and amylase concentrations were significantly higher in the study group. Low concentrations of proteins such as alpha-I antitrypsin, transferrin, ceruloplasmin, fibrinogen, expected to be present in intestinal lymphangiectasia were not observed in the study group.Haemoglobin and platelets were significantly lower, and leucocytes higher in the study group. IgG subtype of immunoglobulins was significantly lower in the study group.Vitamin D deficiency was significantly more frequent in the study group. There was no difference with regard to prothrombin time, folate, parathormone, cholesterol, triglicerydes, uric acid, lymphocyte counts, lymphocytopenia, IgA, IgM, vitamin A, and vitamin E, between the study and control groups.In the study group 15 of the 43 patients computed tomography examination revealed intraabdominal lymphadenopathies that can be responsible for secondary lymphangiectasias.Most common pathological diagnosis was duodenitis, in our patients; inflamation in lamina propria is supposed to account for slowed lymphatic flow, in chronic duodenitis.In our study, we presented the association between brucellosis and white punctate lesions; no such an association was reported in the literature, and celiac disease was more frequent in our study, compared with similar studies.In conclusion, white punctate lesions in the second part of duodenum is not innocent everytime. There can be underlying important diseases, such as brucellosis, intraabdominal cancers, peritonitis carcinomatosa, portal hypertension, celiac disease, with white punctate lesions. However, compared with functional dyspepsia, there are additional laboratory and imaging method tips in these diseases. Our patients didn?t fullfill all the components of intestinal lymphangiectasias diagnosis, but in adults we believe, intestinal lymphangiectasias can present with minor manifestations.

Benzer Tezler

  1. Üst gastrointestinal endoskopide saptanan duodenum 2. kısımdaki beyaz noktalanmaların değerlendirilmesi

    Evaluation of duodenum in second part of duodenum located scattered white spots detected in upper gastrointestinal endoscopy

    ÖZGE KURTKULAĞI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    GastroenterolojiCumhuriyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİYE ÖZLEM SAYGILI YÖNEM

  2. Mekanik ventilasyon ince barsaklarda bakteriyel aşırı çoğalmaya neden olur mu?

    Does mechanical ventilation cause of small intesiınal bacteiıal overgrowth?

    SELÇUK BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Anestezi ve ReanimasyonCelal Bayar Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖNÜL TEZCAN KELEŞ

  3. Fonksiyonel dispepsili hastalarda duodenal eozinofil ve mastosit infiltrasyonunun değerlendirilmesi

    Evaluation of duodenal eosinophil and mast cells infiltration in patıents with functional dyspepsia

    AHMET YAĞBASAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    GastroenterolojiErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER ÖZBAKIR

  4. ERCP işlemi sırasında karşılaşılan ektopik yerleşimli papillaların işlem sonuçlarının normal yerleşimli papillaların işlem sonuçlarıyla karşılaştırılması

    Comparison of the process results of the ectopic placement papiles meeting during the ERCP process with the process results of the normal location papilles

    EMRE BALLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Genel CerrahiAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. SEZGİN YILMAZ

  5. Endoskopi ve kolonoskopi yapılan hastalarda Entamoeba histolytica, Giardia intestinalıs ve Cryptosporidium spp. sıklığının araştırılması

    The examination of the frequency of Entamoeba histolytica, Guardia intestinalis, Cyrptosporidium spp in the patients whom endoscopy and colonoscopy performed

    MEHMET TUGAY EREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    ParazitolojiSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Tıbbi Parazitoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERPİL DEĞERLİ