Dünyada globalleşme eğilimi ve işletmeye etkileri
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 30966
- Danışmanlar: PROF. DR. YILDIRIM ÖNER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Organizasyon ve İşletme Politikaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 129
Özet
ÖZET Uluslararası paylaşım sisteminde serbest piyasa ekonomi lerinin geçirdiği evreleri sanayi devriminden Globalleşme sü recinin başlamasına dek üç aşamada incelemek mümkündür. İlk evre sanayi devrimini gerçekleştiren ülkelerin hammadde temin etme ve ürettikleri nihai malları satma amacıyla oluştur dukları kolonilerle dünya kaynaklarını ve pazarlarını paylaş tıkları birinci Uluslararası İş Bölümüdür. Yeryüzündeki nüfus alanlarının daralması, dış pazar çatışmalarının doruk noktaya gelişi ve yeni bir pazar dağılımı için sıcak çatışmaların sonuç suz kalışı birinci Uluslararası İş Bölümünü ortadan kaldırmış, mukayeseli üstünlüklere ve uluslararası boyutta ihtisaslaş maya dayanan ikinci Uluslararası İş Bölümüne geçilmesini sağlamıştır. Ancak bu evredede eşitsiz dağılım, neokolonizm, sosyo- politik, ekonomik bunalımlar, özellikle bilim ve teknolojide yapılan yenilik ve ilerlemeler üçüncü Uluslararası iş bölümü arayışlarını gündeme getirmiştir. 1980'lerden sonra yoğunlaşan bu arayışlar dünya üzerinde her ulusun yer ve pay albilidiği, dünyada serbest ticaret ilkelerinin tam anlamıyla çalıştığı, tüm ticari engel ve müdahalelerin ortadan kalktığı, Global bir paylaşım sisteminin oluşması doğrultusunda gelişme göstermek tedir.113 1 ' ?'?'“ İlli I «ı. ???? I I- ? ı Bu paylaşım sistemi ulusal ekonomiler yapısal ayarlama ve delokolizasyon süreçleri ile Dünya ekonomisine entegre olduğu, üretim faktörlerinin özellikle uluslarüstü işletme ka nalları açısından korumacılık ve teşvik unsurları olmaksızın serbestçe dolaştığı, yığınsal özel sipariş üretim sistemiyle birlikte dünya ölçeğinde ülke, bölüm özel ihtiyaçlarını gözönüne alan pazarlama stratejisinin uygulandığı Global bir işbölümü sistemidir. Globalleşme sürecinin başarılı olabilmesi, gelişmiş eko nomilerin yeni paylaşım sisteminde gerek üretim, gerekse hizmet dokularının bir kısmının gelişmekte olan ekonomilere aktarmaları anlamına gelen delokolizasyonun gerçekleşme sine ve sistem içindeki tüm birimlerin yapısal ayarlamalar çerçevesinde sanayi ve üretim politikalarını globalizasyon doğrultusunda revize etmelerine bağlıdır. Dünya ekonomisindeki bağımlılık kanallarının çeşitleşerek artması ekonomiler arası eşgüdümü salt ticaret kanalıyla sı nırlandırmamış, para ve finans piyasalarının entegrasyonunu sağlayarak globallizasyonun gelişmesine zemin hazırlamıştır. Finansal pazarlardaki yapısal değişimin sonucu olarak ortaya çıkan ve giderek büyüyen sermaye hareketliliği uluslararası fon akımlarını büyük ölçüde arttırmakta ve hızlandırmaktadır. Finans globalizasyonunun yanısıra teknoglobalizm, iletişim ve ulaşım olanaklarının dünya ölçeğinde artması, yeni pazar fırsatları, birçok ülkede serbest piyasa ekonomisine geçiş ve özelleştirme eğilimleri globalleşmeye zemin hazırlayan diğer gelişmelerdir. Tüm bu gelişmelerin sonucunda Uluslararasılaşmadan daha farklı, daha öte bir aşama olarak ortaya çıkan Globali-- zasyonu; üretimin dağıtımın ve tüketimin dünya ölçeğinde planlandığı, serbest rekabet ve piyasa düzeninin uluslarüstü114 kuruluşlarla denetlendiği, kuralların uluslarüstü bir anlayışla çal iş, ti ğ ı bir sistem olarak tanımlamak mümkündür. Bu sis temde esnet talep ve arzın hakim olduğu bir üretim ve dünyanı bütününe yönelik yeni hedefler sözkonusudur. Global bir sistemin kurulmasına yönelik gelişmeler devam ederken dünyada bu süreci aksatabileceği bazı eğilimlerinde hızla gelişmekte olduğu gözlenmektedir. Örneğin bir çok gizli ve açık korumacılık mekanimaları uygulayan blokların oluş ması globalleşmenin karşısında kutuplaşmayı (belgeselleşme) alternatif bir sistem olarak ortaya çıkarmaktadır. Bununla bir likte ideolojik ayrımların zayıflamasına rağmen, birçok bölgede yeniden etnik kimlik meselelerinin ortaya çıkması, ırkçılık ve milliyetçilik fenomenleri kuzey ve güney yarım küre arasındaki uçurum parçalanma eğilimlerini destekler niteliktedir. Bununla birlikte globalleşme her an yükselen, gerileyen, doğan ve yok olan unsurları birarada buludurduğu ve her bitişte yeni bir başlangıç yaşayan sürekli bir sistem olduğu için ortaya çıkan engellerin doğal süreç içinde aşılabileceği öne sürülmektedir. Örneğin globalleşme ile çatışma içinde görülen bazı akımların mikro milliyetçiliklerden makro milli yetçiliklere, dar ittifaklardan geniş çaplı belgesel entegras yonlara doğru genişleyeceği ve global bir ilişkileri zincirinin bu şekilde halka halka tamamlanacağı savunulmaktadır. Global bir dünya düzenini şekillendirmede rol alan her birim bu sistemle sürekli bir etkileşim halindedir. Dünya ekono misinin diamik ve esnek yapısı dünya üretimiin büyük bölü münün üretim şebekeleri kaymasın nede olmuş, nihai mal ve hizmetler uluslararası bir bileşim olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Global networklerin yarattığı -artı değer zinciri içerisinde yer alamayan ekoomik birimlerin giderek sitemden soyutlanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı globalleşmenin115 i ' ?- ”- III - I I < i -.1 i ? - 1 ??- gerçekleşmesinde en önemli ekonomik faktörler olarak kabul edilen işletmelerin yapılarını, orgaizasyon ve yönetim tarzlarını, stratejilerini sisteminn gereklerie göre değiştirmek ve geliş tirmek zorunda kaldıkları gözlenmektedir. Dünya çapında bü tünleşik bir stratejik yönetimi seçen global işletmeler, tüm dünyayı kedi faliyet alanı olarak görerek, faaliyetlerini global bir ölçekte planlamaya, örgütlemeye, yürütmeye ve kontrol etmeye başlamışlardır. Global stratejilerin uygulanmasında sinerji elde etmeye yönelik stratejik işbirlikleri etkili yöntem lerden biri haline gelmiştir. Yönetimde global bir eğilimin benimsenmesiyle birlikte şirketler dünya çapında bütünleşmiş bir yaklaşımla yapılarını oluş.turmaya başlarlar. Yeni yönetse! pozisyonla tutarlı ve destekliyici br örgütsel yapı dünya çapında ürün, belge ve foksiyon esasına dayalı olarak oluşturulabilir. Yada bu boyut lardan birinin birincil organizasyon şekli olarak seçilip, diğer iki boyutun üstünlüklerinde örgüt yapısını daha alt düzeylerinde yararlanmak üzere çok boyutlu global yapı (matris yapılar) tercih edilebilir. Globalleşme işletmelerin özellikle teknoloji, üretim, pazar lama ve insan kaynakları fonksiyonlarını yoğun biçimde etkile mektedir. Şiddetli rekabetin yaşandığı global birçevrede rekabet avantajı sağlamak üzere kaynakların global ölçekte elde edil mesi ve dağıtılması, dünya çapında fırsatların değerlendirilmesi ve risklerin üstlenilmesi işletme fonksiyolarını global bir pers pektifle yeiden ele alınıp, geliştirilmesi gereği ortaya koymak tadır. Teknolojik alanda meydana gelen değişik ve gelişmeler bilgi birikimi ve bilginin teknolojik ürüne dönüştürülebilme hızını arttırmaktadır. Böyle bir ortamda teknoloji yaratma, yenileme ve aktarma kapasitesi yeterli olmayan şirketlerin116 uluslararası rekabette varlıklarını sürdürmeleri imkansızlaş maktadır. Dolayısıyla işletmeler dünyanın çeşitli bölgelerindeki teknolojilerin ortaya çıkarılması, beslenmesi, birbiriyle kay naştırılması, ticarileştirilmesi ve global olarak dağıtılmasını içeren bir teknolojik yönetimini gerçekleştirmelidir. Global sistemde genel talep ve arz hakim olmasına rağmen özellikle işletmelerin üretim faaliyetlerinde ulusal standartların üstünde tüm düyada geçerli global standartları ve ölçütleri kullanma gerekleri hızla artmaktadır. Örneğin ISO 9000 stan dartları uluslararası standartlar olarak kabul edilip yayınlanan ve halen AT ülkelerinde uygulanmakta olan bir uluslarrası yönetim kalitesi standardıdır. ISO 9000 standardı Toplam Kalite Yönetimi ile bütünsel bir süreç niteliği taşımaktadır. Toplam Kalite Yönetimi global işletmelerde müşterilerin ihtiyaçlarının saptanmasından, ürün ve hizmetlerin tasarımı, tedarik, üretim, yönetim, pazarlama, dağıtım ve satış sonrası servise kadar her aşamada kaliteyi hedeflemektedir. Dünya Pazarlarının globalleşmesi ve yeni pazar fırsat larının ortaya çıkması işletmelerin pazarlama yaklaşımlarını bu doğrultuda geliştirme gereğini ortaya çıkarmıştır. İşletmelerin dış pazara yönelik faaliyetleri Ulusal, İhracat, Uluslararası, Çokuluslu ve Global Pazarlama olarak beş aşamadan geç miştir. Son aşama olan global pazarlma yaklşımında ürün ve tutundurma stratejileri arasında uygulanabilecek Doğrudan Genişleme, İletişim Uyarlama, Ürün Uyarlama, Çift Uyarlama ve Ürün Yenileme olarak beş değişik stratejiden sözedilebilir. Global rekabetin yoğunlaşması, şirketlerin yeni pazarlara girmesi, stratejik işbirlikleri, işgücü göçü işletmelerin insan kaynakları yönetiminde global bir yaklaşım uygulanmasını zo runlu kılmaktadır. Global iş gücünün nicelik ve özellikle nitelik olarak değişmesinden dolayı global insan kayakları yöneti-117 minde seçme, eğitme, ödüllendirme ve kariyer planlama gibi personel yönetimi konularında standartlaştırma veya yerel leştirme arasında uygulanabilecek dört farklı strateji ortaya.çıkartmıştır. Türkiye'nin globalleşme süreci içine dahil olma çabası özellikle 1980 sonrası dünyaya açılma politikaları, dünya eko nomileriyle etntegre olma yolundaki resmi girişimlerinde açıkça izlenmektedir. Bölgesel işbirliklerinin globalleşme için bir ha zırlık safhası olduğu görüşünden hareketle Türkiye AT'ye üye olma kararlılığını devam ettirmekle birlikte, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerle serbest ticaret alanı oluşturmak üzere Kara deniz Ekonomik işbirliği'nin temelini atmıştır. Türkiye ekonomik, hukuki, toplumsal ve siyasal alt yapısını yabancı yat.ırımı çekecek biçimde geliştirirken Türk işletme- 'lerine global üretim networkleri içinde yer almak üzere esneklik ve maliyet avantajlarını iyi değerlendirilmek zorundadırlar. Teknolojik yapılarının güçlendirilerek katma değeri yüksek üretim dokuları oluşturmaları global sistem içindeki her tür değişim ve gelişimleri algılayabilecek duyum sistemlerine sa hip örgütler kurmaları ve değişimlere aktif ve pasif uyum sağlamaları gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Türkiye'deki büyük sanayi şirketlerinde yabancı sermaye ve ihracat ilişkisi
Relation between foreign capital and exports at majot industrial companies in Turkey
AYŞE BİLGE ELÇİ
- İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve Dünya borsaları ile karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
FİLİZ YILMAZ
- Teknolojik gelişmelerin insan kaynakları sağlama ve seçme sürecine etkileri ve bir uygulama
The effects of technological progress to the process of recruitment and selection of human resources and an application
İLKNUR İREZ
- Çalışanların kültürel farklılıklarının üretkenlik karşıtı iş davranışlarına etkisi: Çok uluslu üretim işletmeleri üzerine bir araştırma
The effect of employees' cultural differences on counterproductive work behaviors: A study on multinational manufacturing companies
GÖKHAN YILMAZER
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
İşletmeİstanbul Ticaret Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NECLA ÖYKÜ İYİGÜN
- Büro yönetiminde kullanılan teknolojilerin işgücü psikolojisi ve sosyal ilişkileri etkileme düzeyleri üzerine bir araştırma
A research on the offecting level of technologies using in the office management to labour psychology and social relations
AHMET TERLİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Bilim ve TeknolojiGazi ÜniversitesiBüro Yönetimi Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YÜKSEL ÖZTÜRK