Sıçanlarda dietilstilbestrol ile deneysel hipofiz adenomu (prolaktinoma) oluşturulması ve tümör transplantasyonu
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 31279
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞEVKET RUACAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Nöroloji, Neurology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1993
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Nörolojik Bil. ve Psikiyatri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Nörolojik Bilimler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 41
Özet
ÖZET Bütün hipofiz adenomlarının ortalama üçte birini oluşturan prolaktinomalar, iyi huylu, yavaş büyüyen, adenohipofizin prolaktin sentez eden hücrelerinden köken alan epitelial tümörler olarak tanımlamaktadır. Ancak, gerek farmakoterapi, gerek radyoterapi, gerekse de cerrahi tedaviye rağmen, prolaktinomalar %20-25 oranında nüks etmektedir. Bu nedenle prolaktinoma etyopatogenezi ve tedavisine yönelik araştırmalar giderek önemini arttırmaktadır. Bu çalışmada da, etyopatogenezi günümüzde hala bir bilimsel karmaşa içinde olan prolaktinomada dopaminerjik disregülasyon hipotezinin geçerliliğinin dietilstilbestrol ile oluşturulan tümör dokusunun, transplantasyon metodolojisine uygun ve dopaminerjik innervasyondan zengin ve fakir olan iki periferik (böbrek kapsülü altı, adrenal medulla) bir santral doku (korteks) içine implantasyonu sonucu gelişiminin incelenmesi amaç edinilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, denek olarak kullanılan sıçanlara ovariektomi sonrasında 10 ve 20 mg dietilstilbestrol implantasyonu yapılmış ve boyutunun doza bağımlı olduğu saptanan prolaktinoma oluşumu gerek morfolojik gerek histopatoiojik incelemeler ile kanıtlanmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında böbrek kapsülü altı, adrenal medulla ve beyin korteksi içine yapılan isograft tümör hücresi transplantasyon çalışmalarının sonucunda, implantasyon alanlarına göre tümörün farklı gelişim gösterdiği belirlenmiştir; dopaminden zengin adrenal medullada tümörün yaşamadığı, dopamin içermeyen böbrek kapsülü altında ise tümörün çok iyi gelişme gösterdiği saptanmıştır. Bulgular, büyük oranda tüberoinfundibüler dopamin eksikliğine bağlı olarak gelişen bir tumoral oluşumun geriletilmesinde veya yinelenmesinin önlenmesinde yüksek oranda dopamin içeren bir başka dokunun tümör dokusu çevresine implante edilerek biraraya getirilmesinin prolaktinoma tedavisinde bîr alternatif yöntem olabilirliği açısından tartışılmıştır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Manyetik nanoparçacıklara bağlı 125I/131I işaretli dietilstilbestrol (DES) glukuronid'in sentezlenmesi, biyolojik etkinliğinin incelenmesi
Synthesis of 125I/131I labeled diethylstilbestrol (DES) glucuronide conjugated magnetic nanoparticles, investigation of biological affinities
TAYFUN YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Radyoloji ve Nükleer TıpEge ÜniversitesiNükleer Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. PERİHAN ÜNAK
- Parenteral dietilstilbesterol uygulamasından sonra sıçan testislerindeki yapısal değişikliklerin ışık mikroskobu düzeyinde incelenmesi
A Light microscopic analysis of rat testis after parenteral administration of diethylstilbestrol
BELGİN CAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1992
MorfolojiAnkara ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MERAL TEKELİOĞLU
- Dışarıdan verilen estrogeninin sıçan testis morfolojisi üzerine etkisi
Başlık çevirisi yok
ENGİN YENİLMEZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1989
Morfolojiİstanbul ÜniversitesiHistoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜRKAN ERBENGİ
- Sıçanlarda fibrinolitik aktivitenin hipoksik koşullarda değişimi
Başlık çevirisi yok
SELMİN TOPLAN URULUER
- Şıçanlarda hemorajik şok sonrası görülen iskemi/reperfüzyon hasarına siklosporin A ve FK-506'nın etkileri (Deneysel çalışma)
Başlık çevirisi yok
DURSUN ALİ ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERDAR YÜCEYAR