Geri Dön

Türkiye'de yerel demokrasi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 31758
  2. Yazar: TUNCAY SONEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. A. ÜLKÜ AZRAK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Kamu Yönetimi, Public Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

67 ÖZET“Türkiye'de Yerel Demokrasi”adlı inceleme konumuz, bugün ülkemizde en çok tartışılan, çeşitli çözüm önerileri getirilen, fakat mevzuatta ve uygulamada henüz istenilen düzeye gelemeyen, toplumun her kesimini ilgilendiren konulardan bir tanesidir. Yerel yönetim; belirli bir beldenin ve beldede yaşayan topluluğun ortak yerel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan, karar organları yerel halk tarafından seçilerek oluşturulan, yasalarla belirlenmiş görev ve yetkilere, bütçeye ve personele sahip, merkezi yönetim ile ilişki içinde bulunan kamu tüzel kişiliğine sahip kuruluşlardır. Demokrasi ise, farklı düşüncelerin farklı örgütlenmeler içinde karalandırılmış mücadelesidir. Açıklık ve çoğulculuk demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Demokrasi bir yaşam biçimidir; ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir. Asıl olması gereken çoğulcu demokrasinin ölçütlerine yaklaşabilmektedir. Çoğulcu demokrasiye klasik batı demokrasisi de diyebiliyoruz. Seçim ve Temsil ülkesi, Genel ve eşit oy, Çoğunluğun yönetme hakkı, Muhalefet etme özgürlüğü, Temel hak ve özgürlüklerin korunması, Kanunlar önünde eşitlik, Siyasal çoğulculuk gibi klasik batı demokrasisinin belli başlı ölçütleri vardır. Anayasa Mahkemesi'nin asıl misyonu, hak ve hürriyetleri geniş yorumlanarak bu ölçütlere yaklaşabilmektedir. Yerel yönetim ve demokrasi birbirini tamamlayan kavramlardır. Yerel yönetim birimleri demokrasinin gelişmesine yardımcı olmaktadırlar. Çünkü yerel yönetimler nitelikleri itibariyle halka yakın birimler olarak yönetim sistemimizde yer almışlardır. Bugünü kavrayabilmek dünü doğru anlamaya bağlıdır. Bu yüzden, yerel yönetimlerimizle ilgili sorunlarımızı ya da çözüm önerilerimizi ortaya koyarken öncelikle yerel yönetimlerimizin geçirdiği tarihsel süreci görmekte fayda vardır. Klasik Osmanlı Döneminde bugünkü anlamda yerel yönetimler henüz yoktu. Osmanlı Döneminde yerel hizmetlerin sağlanmasında sorumlu olan kurumlar olarak vakıf ve loncaları görebiliriz. Ayrıca“kadf'ların da mülki ve adli görevleri bulunmaktaydı. Yerel yönetimler alanında ilk örgütlere Tanzimat Sonrası belediye yerel yönetim birimlerinde oldu. Bu girişimin halk tarafından yapılmamış olması, bugünkü sorunların kaynağını teşkil etmektedir. 1864 tarihinde çıkarılan Nizamname ile İl Özel Yönetimleri ve Köy Yönetim birimleri Türk Yönetim Sistemine girdiğini görüyoruz. Bu alanda yapılan çalışmalar daha çok merkezi güçlendirme çabalarıydı; başka bir tabirle yerel demokrasiden ziyade merkezin güçlendirilmesi, kanun ve adil bir iradenin kurulması amaçlanıyordu. Ülkemizde yerel yönetimlerimiz Tanzimat'tan günümüze uzanan çizgide muhtelif zamanlarda çeşitli değişiklikler geçirmişlerdir.68 Bugün, Toplumsal örgütlenme şekillerinden birisi olan yerel yönetimler, ülkemizde İl Özel Yönetimi, Belediye ve Köy yönetim birimleri olarak düzenlenmiştir. 1982 Anayasası ile, ”... Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir." hükmüyle, Büyükşehir belediye yönetim birimleri, Türk yerel yönetim birimleri arasında yerini almıştır. Merkezden yönetim ve yerinden yönetim sistemlerinin birlikte uygulanması, aynı zamanda bunlar arasında uyum ve işbirliği olmasını da gerektirmektedir. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerinde denetim ve gözetim yetkisi vardır. Merkezi yönetim, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, Kamu görevlerinde birliğin sağlanması, Toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Yerel yönetimlerimiz üzerinde idari vesayetin kullanılma çeşitleri ise değişik şekillerde olmaktadır. Asıl olması gereken, idari vesayetin ana kriteri, hukukilik olmalıdır. Bilindiği gibi, Yerel demokrasi, yerel kuruluşların özerkliği temeline dayanan bir kavramdır. Çağdaş ve katılımcı bir demokrasinin ilk şartı, güçlü, sağlıklı ve etkin yerel yönetimlerin varlığına bağlıdır. Yerel özerklik, Katılım ve Halka dönüklük, Halk toplantıları ve saydamlık, yerel yönetimlerarası işbirliği ve dayanışma, yığınsal iletim araçları gibi yerel demokrasinin belli başlı kriterleri bulunmaktadır. Yerel özerklik, yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulan yerel yönetimlerin organlarının seçilerek oluşturulması, bu organların serbestçe karar alabilmeleri ve aldıkları bu kararları uygulayabilecek mali imkanlarının olabilmesi, dışarıdan gelen baskılara kendisini koruyabilmesidir. Ayrıca Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki temel yaklaşım, özerk, güçlü, katılımcı ve demokratik yerel yönetimleridir. Ülkemizde yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeler yapılırken bu Şart gözönünde bulundurulmalıdır. Halkın yönetime katılması, hem seçilmiş görevlileri yönlendirme ve denetleme, hem de atanmış görevlilerin oluşturduğu yönetim aygıtının işleyişine katılma ve onun denetleme biçiminde olmalıdır. Politika oluşturma sürecinden hizmetelerin yürütülmesine kadar uzanan bir çerçeve de, halkın her düzeyde yönetime katılmasını sağlayacak ve kurumlaştıracak somut mekanizmalara işlerlik kazandırılmalıdır. Halka dönüklük, hemşehrilerin talep ve eğilimlerinin yerel yöneticilere aktarılması ve yerel topulukla yerel yönetim arasında iletişimin sağlanması açısından büyük önem taşır; yerel yönetim ile hemşehrilerin arasındaki arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ile kurumsallaşmasında ve hemşehrilik bilincinin güçlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Halka dönüklük sürekli69 olması ve yalnızca seçim öncesi gibi özel durumlarda değil, sürekli bir biçimde gerçekleştirilmesi ve kurumlaştırılması gerekir. Halkın görüş ve düşüncelerini almak ve bunların ışığında daha verimli bir hizmet gerçekleştirmek amacıyla halkın katılacağı toplantıların yapılması gereklidir. Bu şekilde yerel demokrasinin gelişmesi için gerekli şartlardan biri yapmış olur. Halk toplantıları vasıtasıyla, yerel yöneticiler, halkın ne tür hizmetler istediğini, yapılan hizmetlerin eksik yönlerini; ya da nelerin olması gerektiği konusunda bilgilendirilirler. Böylece geleceğe yönelik çalışmaların daha kolay ve başarılı bir şekilde hazırlanmasına neden olur. Vatandaş yerel halkın içinden biri olarak beldeyi ve belde sakinlerini ilgilendiren her konuda yerel yöneticilerle bilgi alışverişi içinde olmalıdır. Bu bilgi alışverişi, yerel halkta hemşehrilik bilincinin gelişmesine yardımcı olur. Yerel yönetimlerin bir çok sorunu ve ortak çıkarları vardır. Bu nedenle ortaklaşa haraket etmeleri, ortaklaşa girişim ve işbirliği içinde bulunmalarından doğal bir şey yoktur. Ancak bütün bunların sağlıklı ve sürdürülebilir bir biçimde gerçekleştirilmesi, demokratik bir yerel yönetim hareketinin yaratılmasına bağlıdır. Sonuçta ise genel bir değerlendirme yapıp çözüm önerileri vermek gerekirse, yönetimin Türkiye'de batıdaki gibi bir komün (yani halk) hareketinden kaynaklanmayıp, ilk belediyemizde görüldüğü gibi, yukarıdan aşağıya düzenlemelerle yaratılması, yerel yön. ile demokrasi ilişkisini geleneksel bir biçimde olumsuz etkilemiştir. Buna rağmen yerel yönetimlerimizi geliştirici tedbirler alınmalıdır. Bu da uygulamada ve mevzuatta yapılan somut adımlarla kendini gösterecektir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de yerel demokrasi

    Local democracy in Turkey

    BİLAL ŞİNİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Kamu Yönetimiİstanbul Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZENREDDİN ASLAN

  2. Türkiye'de yerel demokrasinin dönüşümünde Büyükşehir Belediyesinin rolü

    The role of the Metropolitan Municipality in the transformation of local democracy in Turkey

    SABAHATTİN AYAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kamu YönetimiKütahya Dumlupınar Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FEVZULLAH ÜNAL

  3. Türkiye'de yerel meclislerin işlevselliği üzerine bir yeniden yapılanma denemesi:İl ve ilçe yerel meclisleri

    A restructuring attempt on the functionality of local councils in Turkey: Provincial and district local councils

    SERKAN YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kamu Yönetimiİstanbul Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü

    DOÇ. DR. PELİN PINAR ÖZDEN

  4. Dynamics of the local politics and democracy in Turkey: The case of Arnavutköy

    Türkiye'de yerel siyaset ve demokrasi dinamikleri: Arnavutköy örneği

    EREN OKUMUŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Siyasal Bilimlerİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEMİL BOYRAZ

  5. Türkiye'de yerel yönetimler ve yerel demokrasi ilişkisi Eskişehir Büyükşehir örneği

    Relationship between local governments and local democracy in Turkey: The case of Eskişehir Metropolitan

    ALİ KARADEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Kamu YönetimiDumlupınar Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAYRETTİN ÖZLER