Geri Dön

Meme kanserli hastalarda CYP2D6 polimorfizmlerine göre tamoksifenin etkinlik ve yan etki ilişkisinin belirlenmesi

Association between genetic polymorphisms of CYP2D6 and efficacy and side effects of tamoxifen in breast cancer patients

  1. Tez No: 319350
  2. Yazar: MERAL GÜNALDI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MELEK ERKİŞİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Onkoloji, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

Giriş ve Amaç: Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanserdir ve % 55-75`nde hormon reseptörü pozitiftir. Tamoksifen hormon reseptörü pozitif premenapozal hastalarda standart tedavi olarak kullanılan bir ön ilaçtır. Etkinliği ve toksisitesi bireyler arasında farklı olabilmektedir. Tamoksifen karaciğerden sitokrom P450 sisteminde bulunan CYP2D6 üzerinden aktif metabolitlerine dönüşür. CYP2D6 allel gruplarına göre metabolizması hakkında ön bilgi verebilecek CYP2D6 fenotipleri belirlenebilir.Gereç ve Yöntem: 2007-2011 yılları arasında tamoksifen kullanan erken ve lokal ileri meme karsinomlu hastalar çalışmaya alındı. Hastaların periferik venöz kanlarından Multiplex PCR yöntemiyle CYP2D6 gen polimorfizmleri metabolize edici gruplara ayrıldı. Hastaların klinik özellikleri ile gen polimorfizmleri karşılaştırıldı. Kategorik ölçümlerin gruplar arasında karşılaştırılmasında Ki Kare testi kullanıldı. CYP2D6 ve metastaz ilişkisini saptamada Kaplan-Meier analizi altında Log-Rank testi yapıldı.Bulgular: Takip süresi 6-71 ay (ortalama=32 ay), yaş ortalaması 44,81±6.44'di. CYP2D6 gen polimorfizmleri % 5,2 hızlı, % 77,1 normal, % 11,5 orta, % 2,1 zayıf metabolizör gruplardı. Normal metabolizör gruptaki en sık allel % 19,79 CYP2D6*1/*2, tek allel ise % 81 CYP2D6*1 idi.CYP2D6 gen polimorfizmi ile meme kanserinin patolojik özelikleri, sıcak basması, vajinal kuruluk, kilo artışı, depresyon, HDL ve LDL düzeyleri ve hepatosteatoz ile istatistiksel anlam izlenmezken, kolesterol ve trigliserit düzeylerindeki artışta istatistiksel anlamlılık saptandı (p=0,003 ve p=0,029). Yavaş metabolizör grupta endometriumun kalın, hızlı metabolize grupta ise endometrium kalınlığı ince saptanmıştır (p=0.01). Takipte % 5,2 olguda metastaz gelişti. Kaplan Meiyer metodu Log-Rank testi kullanılarak CYP2D6 gen polimorfizmi ile metastaz ilişkisinde farklılık izlenmedi (p=0,737).Sonuç: CYP2D6 genetikpolimorfizmi ile hastalığın özellikleri ve yan etkileri parametrelerinden lipidler ve endometrium kalınlığı dışında anlamlı ilişki izlenmedi. Endometrium kalınlığındaki istatistiksel anlam, ilaç metabolizmasına göre gruplarla uyumlu bulunmuştur. Hızlı metabolizörlerde endometrium atrofik, yavaş metabolizörlerde normal ve hiperplazikti (p=0,019). Bu hastalardaki yaşam sürelerinin uzun olması beklendiğinden uzun takipli çalışmalara ihtiyaç vardır.Çalışmamızda; CYP2D6 gen polimorfizmlerinin tek başına tamoksifen tedavi sonuçlarını etkilemediği belirlenmiştir.

Özet (Çeviri)

Background and Aims: Breast cancer is the most common cancer in women and 55-75% of breast cancers are hormone receptor-positive cases. Tamoxifen is a prodrug that is used as standard treatment for patients with hormone receptor-positive premenopausal. Efficacy and toxicity of tamoxifen, varies among individuals. Tamoxifen is converted to active metabolites via the CYP2D6 ,which in cytochrome P450 system in the liver. CYP2D6 phenotypes can be determined which can demonstrated drug metabolism according to allele groups.Method: This study including the patients who used tamoxifen and were diagnosed early and locally advanced breast cancer between the years of 2007-2011. Peripheral venous blood samples were taken from patients. The patients were divided into metabolizer groups by identifying CYP2D6 gene polymorphisms with using the method of multiplex PCR. Gene polymorphisms and clinical characteristics of patients were compared. Chi-Square test was used to compare categorical measures between the two groups. Log-Rank test was used with Kaplan-Meier analysis to detect disease-free survival time.Results: Follow-up of patients was 6-71 months (mean=32 months), mean age 44.81 ± 6.44. CYP2D6 gene polymorphisms were allocated as 5.2%, high-speed, 77.1%, normal, 11.5% medium, 2.1% poor metabolizer . A significant relationship wasn?t found between CYP2D6 gene polymorphism and breast cancer?s pathological features. Flushing, vaginal dryness, weight gain, depression, hepatosteatosis, HDL and LDL levels were observed statistically no significant correlation, but increase cholesterol and triglyceride levels were found statistically significant. It was observed that endometrial thickness was statistically significantly increased (p=0.019). It was observed that metastases occur in 5.2% of patient?s at follow-up. Kaplan-Meier method using the log-rank test, the relationship was evaluated between the CYP2D6 gene polymorphism and metastasis and no significant difference (p=0.737) were determined.Conclusion: Between CYP2D6 genetic polymorphism with the various parameters of the disease in patients using tamoxifen, no significant relationship were observed between CYP2D6 genotypes with the pathological features and side effects of cancer. When the effect of the lipid profile was compared, it was found that the patients using tamoxifen and CYP2D6 genotypes except poor metabolizer had elevated cholesterol levels. This rise in cholesterol levels were found that it was more important than the triglyceride levels. Due to the short duration of follow-up and the number of patients with metastasis affects the reliability of the method of analysis. In order to obtain reliable results longer follow-up period are needed.According to this study, polymorphisms of CYP2D6 genotype didn?t affect the result of tamoxifen treatment.

Benzer Tezler

  1. Östrojen reseptörü pozitif meme kanseri hastalarında hormonoterapiye direncin moleküler genetik yöntemle (CYP2D6 gen polimorfizmleri açısından) incelenmesi

    Searching for the responsiveness to hormonotherapy by molecular genetic studies (polimorphisms of CYP2D6) in er positive breast cancer patients

    SANİYE SEVİM ERTUĞRUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PatolojiAkdeniz Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA ŞEYDA KARAVELİ

  2. Tamoksifen tedavisi alan meme kanserli hastalarda CYP2D6 gen polimorfizmlerinin araştırılması

    İnvestigation of CYP2D6 gene polymorphisms in patients with breast cancer treated with tamoxifen

    OSMAN JAFARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Genel CerrahiBursa Uludağ Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ŞEHSUVAR GÖKGÖZ

  3. Meme kanserinde sık görülen gen mutasyonlarının tamoksifene yanıt ile ilişkisi ve prognostik önemi

    The relationship of common gene mutations in breast cancer with response to tamoxifen and its prognostic importance

    TUBA AVCILAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    GenetikMarmara Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. AHMET İLTER GÜNEY

  4. Meme kanserli hastalarda (İnvaziv duktal karsinom tanılı) aksiller lenf nodu tutulumu ile C-ERB B2 onkogeni arasında ilişki var mı?

    Başlık çevirisi yok

    BÜLENT KARABULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEge Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELAHATTİN SARAL

  5. Meme kanserli hastalarda tükrük salgısı ve serumda adenozin deaminaz (ADA) ve süperoksit dismutaz (SOD) düzeylerinin önemi

    Activities of salivary and serum adenosin deaminase (ADA) and superoxide dismutase (SOD) in breast cancer

    TARKAN KARAKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    OnkolojiGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAZAN GÜNEL