Antikor aracılı rejeksiyon saptanan renal transplantasyon hastalarında histopatolojik ve klinik özelliklerin renal sağkalım üzerine etkileri
The association of histopathologic and clinical features of allograft survival in renal transplant patients with antibody mediated rejection
- Tez No: 324314
- Danışmanlar: PROF. DR. AYDIN TÜRKMEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2012
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Nefroloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 69
Özet
Giriş: Böbrek transplantasyonu yapılmış olan hastalarda allograft rejeksiyonu, graft fonksiyonlarında kötüleşmeye neden olan doku hasarı olarak tanımlanır. Akut antikor aracılı rejeksiyon, tipik olarak endotel hücrelerinde eksprese edilen donör HLA antijenlerine karşı oluşabileceği gibi HLA dışı antijenlere karşı da gelişebilir. Araştırmamızın amacı, antikor aracılı rejeksiyon tanısı konulmuş olan hastaların histopatolojik ve klinik özelliklerinin incelenerek renal sağkalım üzerine olan etkilerini araştırmaktır.Metod: Araştırmaya antikor aracılı rejeksiyon tanısı konulmuş olan 52 böbrek transplantlı hasta (30 erkek, ortalama yaş 39±11) dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların demografik ve klinik verileri retrospektif olarak incelendi ve graft sağkalımı değerlendirildi.Bulgular: Hastaların %86,5'una (45) canlı donörden nakil yapılmış olduğu ve vakaların %40,4'üne (21) post-transplant ilk 3 ay içinde tanı konulmuş olduğu tespit edildi. Hastalarımızın graft sağkalımları değerlendirildiğinde 12. ayda %65 ve 36. ayda %54 olarak saptandı. Hastaların biyopsi esnasında ortalama serum kreatininin 3,8±3,6 mg/dL olduğu tespit edildi. Allograft biyopsileri Banff 2009 sınıflandırmasına göre değerlendirilmiş olan hastaların 35'inde (%67,3) diffüz pozitif iken; 5 vakada (%9,7) ise C4d boyanması negatif saptandı. Araştırmanın sonucunda 1 hastanın exitus (%1,9) olduğu, 13 hastanın (%25) diyalize dönmüş olduğu ve 38 (%73,1) hastanın halen fonksiyone eden allograft ile takip edilmekte olduğu tespit edildi. Biyopsi esnasında bakılan serum kreatinin düzeyinin graft sağkalımı üzerinde etkili bir faktör olduğu gösterildi (p=0,021: OR=1,10: %95 CI=1,015-1,199). Hastaların patolojik bulguları incelendiğinde tubulit (p=0,007: OR=2,62: %95 CI=1,301-5,276), intimal arterit (p=0,017: OR=2,85: %95 CI=1,205-6,744) ve interstisyel infiltrasyonun (p=0,004: OR=3,37: %95 CI=1,465-7,752) graft sağkalımı üzerinde etkili faktörler olduğu gösterildi.Sonuç: Biyopsi esnasında bakılan serum kreatinin, tubulit, intimal arterit ve interstisyel infiltrasyon graft sağkalımını etkileyen en önemli faktörlerdir. Antikor aracılı rejeksiyon, azalmış uzun dönem graft sağkalımı ile ilişkili bir durumdur ve özellikle geç dönemde saptanmış vakalar tedaviye iyi yanıt vermemektedir. Bu nedenle post-transplant dönemde hastalara belirli aralıklarla PRA ve DSA takibi yapılması AAR tanısının erken konulması ve tedavisinde faydalı olabilir.
Özet (Çeviri)
Background: Allograft rejection is defined as tissue injury produced by the effector mechanisms of the alloimmune response, leading to deterioration of graft function. Although it is typically a response to donor HLA antigens expressed on endothelial cells, AMR can occur to non-HLA antigens. The aim of this study is to evaluate the association of histopathologic and clinical features of allograft survival in patients with AMR.Methods: Fifty-two patients with AMR (30 male; mean age 39±11 years) were included in the study. Demographic, clinical and histopathologic data were retrospectively investigated and graft survival was analyzed.Results: Among 52 cases, 86,5% (45) of patients were transplanted from living-donor. Twenty-one patients (40,4%) were diagnosed in the first 3-months after transplantation. Graft survival was 65% at 12 months and 54% at 36 months. Mean serum creatinine at the time of biopsy was 3,8±3,6 mg/dL. Allograft biopsies were inspected according to Banff 2009 criteria and of 52 cases 35 (67,3%) showed diffuse C4d positivity whereas, 5 (9,7%) remained C4d negative. At the end of the analysis, we determined that one of the patients (1,9%) was died, 13 (25%) of the patients experienced graft loss and 38 patients? (73,1%) grafts were functioning. Serum creatinine levels of patients at the time of biopsy were associated with graft survival (p=0,021: OR=1,10: 95 % CI= 1,015-1,199). When we assessed the impact of pathologic findings we determined that; tubulitis (p=0,007: OR=2,62: 95 % CI=1,301-5,276), intimal arteritis (p=0,017: OR=2,85: 95% CI=1,205-6,744) and interstitial infiltration (p=0,004: OR=3,37: 95% CI= 1,465-7,752) were associated with graft survival.Conclusions: Serum creatinine at the time of biopsy, tubulitis, intimal arteritis and interstitial infiltration were significantly associated with graft survival. Antibody mediated rejection is associated with reduced long-term graft survival. AMR, especially late onset AMR does not respond well to treatment. In order to diagnose and treat early, monitorization of PRA and DSA in certain time intervals after transplantation may be beneficial.
Benzer Tezler
- Akut rejeksiyonda ve kronik allograft nefropatisinde panel reaktif antikor ve Fcγ reseptör gen polimorfizmi
Başlık çevirisi yok
NEŞE ÖZKAYIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
NefrolojiEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ MİR
- Canlı vericili karaciğer naklinde antikor aracılı rejeksiyon ve anti-HLA incelemenin gerekliliği: Erken dönem sonuçlar
Başlık çevirisi yok
HÜSEYİN KOCAASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Genel Cerrahiİnönü ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEZAİ YILMAZ
- Böbrek nakilli hastalarda kronik antikor aracılı rejeksiyon gelişiminin graft ve hasta sağ kalımları üzerine etkileri
The effects of chronic antibody mediated rejection on graft and patient survival in renal transplant patients
OSMAN OZAN YEĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Nefrolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YAŞAR KEREM ÇALIŞKAN
- Renal transplant hastalarında rejeksiyonların yönetimi: tek merkez deneyimi
Management of rejections in renal transplant patients: a single-center experience
CANTUĞ ÇALT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
NefrolojiSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EBRU GÖK OĞUZ
- Böbrek nakli hastalarında akut ve kronik rejeksiyon ile HLA-G geni 3' utr 14 baz çiftlik polimorfizminin ve SHLA-g seviyesinin ilişkisi
The relationship of acute and chronic rejection and hla-g geni 3 'utr 14 base polymorphism and SHLA-g level in renal transplant patients
ŞULE DARBAŞ
Doktora
Türkçe
2020
GenetikAkdeniz ÜniversitesiTıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. FAHRİ UÇAR