Geri Dön

Primer hipertansiyonda otonom nöropatinin hipertansiyon komplikasyonları üzerine etkisinin araştırılması

Investigating the effects of autonom neuropathy in complications of essential hypertension

  1. Tez No: 324852
  2. Yazar: SEYİD AHMET AY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATİH BULUCU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: esansiyel hipertansiyon, kalbin otonomik disfonksiyonu, kalp hızı değişkenliği, essential HT, cardiac autonomic dysfunction, heart rate variability
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: GATA
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 49

Özet

Giriş ve Amaç: Kalbin otonom fonksiyon bozukluğu (KOFB) hipertansiyon (HT) etyopatogenezinde suçlanan önemli faktörlerden biridir. KOFB'yi belirlemede, günümüzde en yararlı ve kullanışlı yöntemlerden biri kalp hızı değişkenliği (KHD) ölçümüdür. Biz bu çalışmada, KHD'yi hipertansif hastalarda tespit ederek; bunun hipertansiyona bağlı organ hasarı bulguları, risk faktörleri ile olan ilişkisini incelemeyi amaçladık.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya polikliniğe başvuran esansiyel HT tanısı olan 90 hasta ve 28 sağlıklı kontrol olgu dahil edildi. Tüm hastalar HT kılavuzu önerileri doğrultusunda araştırıldı. 24 saatlik holter EKG moniterizasyonu ile olguların ortalama kalp hızları ile KHD ölçümleri (SDNN: 24 saatlik EKG kaydındaki tüm RR aralıklarının standart sapması; SDANN: 24 saatlik EKG kaydında 5 dakikalık segmentlerin normal RR aralıklarının ortalamasının standart sapması; SDNN indeksi: Beş dakikalık EKG kayıtlarında bütün normal-normal aralıklarının standart sapmalarının ortalaması; RMSSD: 24 saatlik kayıt boyunca ardışık normal RR aralıkları arasındaki farkların karelerinin toplamının aritmetik ortalamasının karekökü; pNN 50: 24 saatlik kayıt boyunca ardışık normal RR aralıkları arasındaki 50 msn'den büyük farkların oranı; NN 50 sayısı: 24 saatlik kayıt boyunca ardışık normal RR aralıkları arasındaki 50 msn'den büyük farkların sayısı) elde edildi. Olguların hedef organ hasarına yönelik retinopati, mikroalbuminüri ve sol ventrikül hipertrofi bulguları araştırıldı.Bulgular: Primer hipertansif hastalar ile kontrol grubu arasında kan basıncı yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardı (144 ± 14 / 89 ± 10 mmHg, 106 ±10 / 65 ± 8 mmHg)(p< 0.001). Hipertansif hastalar içinde yeni tanı konmuş (n=45) ve daha önceden hipertansiyon tanısı olanlar (n=45) kan basınçları yönünden karşılaştırıldığında; yine istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardı (149 ± 14 sistolik kan basıncı (KB), 93 ± 9 mmHg diyastolik KB yeni tanı hastalarda & 138 ± 13 sistolik KB, 86 ± 10 mmHg diyastolik KB daha önceden hipertansiyon tanısı olanlar; p < 0.001 sistolik KB için ve p= 0.001 diyastolik KB). Minimum kalp hızı hipertansiflerde (46 ± 10 atım/dakika) kontrol grubuna (40 ± 13 atım/dakika) göre anlamlı şekilde yüksek iken (p=0.017); hipertansiflerde KHD parametrelerinden bazıları kontrol grubuna göre anlamlı şekilde daha düşük bulundu (kontrol / hipertansif sırasıyla, pNN50 (yüzde): 14,6±9,4 / 9,0±7,3; p=0,002, SDNN (msn): 157±30 / 143±31; p=0,046, SDNN indeks (msn): 69±18/60±19; p=0,003, NN50 sayısı: 14760±9563 / 8514±6728; p=0,001). Hipertansif alt grupların kan basıncı ölçümleri dışında, klinik ve demografik özellikleri, laboratuvar değerleri ile KHD ölçümleri yönünden karşılaştırmasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi. KHD parametreleri ile sol ventrikül hipertrofisi, mikroalbuminüri, retinopati ve kalp-damar risk faktörleri yönünden anlamlı korelasyon saptanmadı.Tartışma: Sonuç olarak, Hipertansif bireylerin kontrol grubuna göre KHD ölçümlerinin azalması, bu hastalarda daha önceden var olan KOFB'ye işaret etmektedir. Aynı durum tedavi ile kontrol altında olan eski hipertansiyon tanılı hastalar ile henüz tedavi almamış yeni tanı hipertansifler arasında karşılaştırıldığında ise, hiçbir KHD parametresinde farklılık görülmemektedir. Dolayısıyla, bu durum bize daha önceden var olan KOFB'nin antihipertansif tedavi ile çok fazla etkilenmediğini düşündürtmekte ve bu bozukluğun erken tespit edilmesinin HT tanısını öngörmede önemli olacağını çağrıştırmaktadır. Ayrıca, çalışmamızda hipertansif hastalarda KHD ile organ hasarı bulguları arasında anlamlı ilişkiye rastlanmamış olması, bu yöntemin hipertansiyona bağlı komplikasyonları öngörmede kullanışlı bir test olamayacağını düşündürtmüştür.

Özet (Çeviri)

Introduction: Cardiac autonomic dysfunction is one of the important factors implicated in the pathogenesis of primary hypertension (HT). Heart rate variability (HRV) measurement has been used widely to determine the COD. In the present study, it was aimed to establish the HRV in primary hypertensive patients. It was also investigated its relationships with end organ damages due to HT and cardiovascular risk factors.Material and Method: Ninety adult patients with primary HT and 28 healthy controls were included into the study on outpatient clinic basis. In the all subjects were investigated according to the recommendations of HT guidelines. Heart rates and HRV parameters (rMSSD: square root of the mean squared differences between successive normal-to-normal (NN) intervals; SDNN: Standard deviation of all NN intervals; SDNN index: mean of the standard deviations of all 5-min NN intervals of the entire recording; SDANN: standard deviation of the averages of NN intervals in all 5-min periods of the entire recording; Percentage of differences between successive RR intervals that are greater than 50 msec) were measured by monitoring with 24 hour holter electrocardiographic records in both the patients and the controls. Retinopathy, microalbuminuria and left ventricle hypertrophy were established in the patients.Results: Primary hypertensive patients (144 ± 14 / 89 ± 10 mmHg) had statistically significant blood pressure (BP) values than those of the controls (106 ± 10 / 65 ± 8 mmHg)(p< 0.001). When the patients were divided into the two subgroups as being newly diagnosed (n=45) and previously diagnosed (n=45), the subgroups were significantly different from each other for their BP levels (149 ± 14 mmHg systolic BP, 93 ± 9 mmHg diastolic BP in newly diagnosed patients vs 138 ± 13 mmHg systolic BP, 86 ± 10 mmHg diastolic BP in previously diagnosed patients, p < 0.001 for systolic BP and p= 0.001 for diastolic BP). Minimum heart rates of the all patients (46 ± 10 per minute) were significantly higher than those of the controls (40 ± 13 per minute)( p= 0.017), while HRV parameters showed significantly lower values in the primary hypertensive patients compared those of the controls. The hypertensive subgroups showed no difference from each other with respect to their demographic, clinic features and studied laboratory results including HRV parameters except the BP. The HRV parameters showed no significant correlations with retinopathy, left ventricle hypertrophy, microalbuminuria and cardiovascular risk factors.Discussion: In conclusion, the fact that the lower HRV parameters in the primary hypertensive patients than those of the controls suggests the presence of a COD in these patients. However, such a difference was not observed between the newly and previously diagnosed patients indicating that the HRV seems not to be influenced by antihypertensive treatment. The early detection of this dysfunction is important as predictor in diagnosis of primary HT. Finally, since there is no relationships between the hypertensive end organ damages and HRV, this method is not useful that predicts the complications due to HT.

Benzer Tezler

  1. Hemodiyaliz hastalarında sol ventrikül hipertrofisine etki eden faktörler; otonom nöropatinin rolü

    The factors affecting left ventricular hypertrophy in haemodialysis patients; the effect of autonomic neuropathy

    LÜTFİYE DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Nefrolojiİstanbul Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. ALAATTİN YILDIZ

  2. Primer Sjögren Sendromlu hastalarda kan basıncının sirkadiyen ritminin değerlendirilmesi ve ekokardiyografik parametrelerle ilişkisi

    with Primary Sjögren's Syndrome, the application of circadian rhythm of blood pressure and its relationship with echocardiographic parameters

    SEDA KÖSE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NefrolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SULTAN ÖZKURT

  3. Primer hiperparatiroidizm ön tanılı hastaların laboratuvar ve radyografik bulgularının değerlendirilmesi

    The Evaluation of pre-diagnosed as primary hyperparathyroidism patients's laboratory and radiographic findings

    CEMİLE ÖZLEM ÜÇOK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Diş HekimliğiGATA

    Oral Diagnoz ve Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAMEL KARAKURUMER

  4. Primer hiperparatiroidili hastaların operasyon sonrası takip sonuçları

    Clinical follow-up of operated pati̇ents with primary hyperparathyroidism

    YASEMİN ÖCAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Endokrinoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPASLAN KEMAL TUZCU

  5. Adrenal insidentaloma hastalarında mortalite prevalansı ve nedenleri

    Mortality prevalence and causes in patients with adrenal incidentaloma

    BÜŞRA GÜZELCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İç HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH SERKAN YENER