Geri Dön

Sekonder hipertansiyon ve/veya adrenal insidental kitle nedeniyle araştırılan hastalarda primer hiperaldosteronizm ve hiperkortizolemi birlikteliği

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 934054
  2. Yazar: İLKNUR ŞANLAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ EREN İMRE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Amaç: Primer hiperaldosteronizm (PA), hipertansiyon hastalarının %12'sini oluşturur ve kardiyovasküler risk açısından önemlidir. PA hastalarında otonom kortizol sekresyonu da eşlik edebilmekte ve çeşitli komorbiditeler açısından önem oluşturmaktadır. Bu çalışma, PA hastalarında aşikâr Cushing Sendromu ve otonom kortizol sekresyonu varlığını ve bunun klinik etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Ocak 2018 ile Aralık 2023 arasında, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma hastalıkları polikliniğine başvuran hastalar incelenmiştir. Sekonder hipertansiyon ve adrenal kitle değerlendirilen hastalar arasında aldosteron renin oranı (ARO) 20'den büyük ve ikinci basamak testle PA tanısı almış ya da ARO 50'den büyük olan hastalar arasından Cushing Sendromu açısından değerlendirilen 110 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Veriler SPSS V 24 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: 110 PA hastası aşikâr Cushing Sendromu, otonom kortizol sekresyonu olan ve hiperkortizolemi eşlik etmeyen hastalar olarak üç gruba ayrılmıştır. PA hastalarında Cushing Sendromu prevalansı %8.1 ve otonom kortizol sekresyonu prevalansı %10 olarak bulunmuştur. Cushing Sendromu veya otonom kortizol sekresyonu olan hastaların %45'inde diyabetes mellitus, %35'inde prediyabet bulunmuş, bu oranlar hiperkortizolemi eşlik etmeyen hastalarda sırasıyla %21.1 ve %31.1 olarak saptanmıştır (p=0.035). Hiperkortizolemi eşlik eden hastaların HbA1c ortalaması %5.85, eşlik etmeyen hastaların ise %5.61 olarak belirlenmiştir (p=0.013). Ayrıca, aşikâr Cushing Sendromu hastalarında potasyum seviyeleri daha düşük bulunmuştur (p=0.032). Tartışma ve Sonuç: Primer hiperaldosteronizm hastalarında yüksek bir oranda glukokortikoid sekresyon bozuklukları da eşlik etmektedir. Hem PA hem de Cushing Sendromu, hipertansiyon ve glisemik bozukluklar üzerine etkili endokrin hastalıklardır. Cushing Sendromu'nun eşlik ettiği hastalarda Diyabetes Mellitus daha sık görülmektedir ve bu hastaların hipokalemiye daha eğilimli olduğu düşünülmüştür. Bu çalışmada bu tip hastaların karakteristik klinik özelliklerinin ve hastalığın gidişatına yönelik bilgilerin ortaya konması için daha çok hasta içeren prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Objective: Primary hyperaldosteronism (PA) accounts for 12% of hypertensive patients and is significant in terms of cardiovascular risk. Autonomic cortisol secretion can also accompany PA and is important in terms of various comorbidities. This study aims to investigate the presence of overt Cushing's Syndrome and autonomic cortisol secretion in PA patients and its clinical effects. Materials and Methods: Patients who applied to the Endocrinology and Metabolism Diseases outpatient clinic of Marmara University Pendik Training and Research Hospital between January 2018 and December 2023 were examined. Among patients evaluated for secondary hypertension and adrenal masses, 110 patients who had an aldosterone-to-renin ratio (ARR) greater than 20 and were diagnosed with PA through a second-line test, or had an ARR greater than 50, were evaluated for Cushing's Syndrome. Data were analyzed using the SPSS V 24 software. Results: The 110 PA patients were divided into three groups: those with overt Cushing's Syndrome, those with autonomic cortisol secretion, and those without hypercortisolism. The prevalence of Cushing's Syndrome in PA patients was found to be 8.1%, and the prevalence of autonomic cortisol secretion was found to be 10%. Among the patients with Cushing's Syndrome or autonomic cortisol secretion, 45% had diabetes mellitus, and 35% had prediabetes. These rates were 21.1% and 31.1%, respectively, in patients without hypercortisolism (p=0.035). The average HbA1c of patients with hypercortisolism was 5.85%, while it was 5.61% in patients without hypercortisolism (p=0.013). Furthermore, potassium levels were found to be lower in patients with overt Cushing's Syndrome (p=0.032). Discussion and Conclusion: A significant proportion of primary hyperaldosteronism patients also experience glucocorticoid secretion disorders. Both PA and Cushing's Syndrome are effective endocrine diseases that impact hypertension and glycemic disorders. Diabetes mellitus is more common in patients with Cushing's Syndrome, and these patients are thought to be more prone to hypokalemia. This study suggests that further prospective studies with more patients are needed to reveal the characteristic clinical features of such patients and to gain insight into the progression of the disease.

Benzer Tezler

  1. Metastatik ve nüks etmiş ileri evre RCC tanılı hastalarda sunitinib ve pazopanib tedavisinin karşılaştırılması

    Comparison of sunitinib and pazopanib treatment in patients with metastatic and relapsed advanced stage RCC diagnosis

    EKİN KADIOĞLU YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL ERTÜRK

  2. Çocukluk çağı hipertansiyonunda etyoloji, risk faktörleri ve hedef organ hasarının belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin karşılaştırılması

    Assesment of etiology, risk factors, end organ damage in childhood hypertension with treatment choices

    BERFİN UYSAL

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN DÖNMEZ

  3. Dextranomer hyaluronik asit kopolimer enjeksiyonunun, mesane üreter orifisi düzeyinde oluşturduğu histolojik etkilerin değerlendirilmesi

    Effects of dextranomer hyaluronic acid copolymer injection in to the different histologic layers of vesical bladder at the ureteric orifice level

    DENİZ MUBARİS ABDULLAHOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk CerrahisiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ATEŞ

  4. Laküner infarktlı hastaların demografik özellikleri, risk faktörleri, olası oluşum mekanizmaları ve prognozları

    The demographic characteristics, characteristics, risk factors, the probable pathophysiology and prognostic factors of patients with lacunar infarcts

    MAHMUT KERİMOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    NörolojiTrakya Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. UFUK UTKU