Geri Dön

Gömülü üst 20 yaş dişlerinin cerrahisi sırasında bukkal enjeksiyonun yalnız veya palatinal enjeksiyon ile beraber uygulanmasının kıyaslanması

Comparing the administration of buccal injection alone or in collaboration with palatal injection during the surgical extraction of upper third molars

  1. Tez No: 334167
  2. Yazar: AHMED KANAAN NADER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SAMİMİ DEMİRALP
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 102

Özet

Gömülü üst yirmi yaş dişlerin cerrahisinde rutin olarak kullanılan palatinal infiltrasyon anestezisi, palatinal mukoza ve kemik arasındaki sıkı bağlantı nedeniyle hastaların aşırı ağrı duymasına ve korkmasına neden olan bir anestezi şeklidir. Bu çalışmanın amacı hastalar tarafından tolere edilmesinde sıkıntı yaşanan palatinal anestezinin gerekli olup olmadığının değerlendirilmesidir. Randomize, çift kör yapılan bu çalışmaya kemik retansiyonu olan, çift taraflı , kök ucu gelişimini tamamlamış , gömülü vertikal konumlu üst yirmi yaş dişlerine sahip , 18-30 yaş arasında, herhangi bir sistemik rahatsızlığı bulunmayan ve gönüllü onam formunu imzalamış toplam 100 hasta dahil edilmiştir. Hastalar 4 ayrı gruba rastgele ayrılmıştır. Her grup 25'er hastadan oluşmuştur. Her hastanın sağ ve sol her iki üst yirmi yaş dişi de aynı operasyonda alınmıştır. Birinci grupta (GRUP A1) hastanın bir tarafına bukkal (1.8 ml) + palatinal (0.2 ml) jetokain anestezi diğer tarafına ise bukkale (1.8 ml) jetokain palatinale ise serum fizyolojik (0.2 ml) enjeksiyonu yapılmış (plasebo) ve 5 dk sonra operasyona başlanmıştır . İkinci grupta (GRUP A2) hastanın bir tarafına bukkal (1.8 ml) + palatinal (0.2 ml) jetokain anestezi diğer tarafına ise bukkale (1.8 ml) jetokain + palatinale ise serum fizyolojik (0.2 ml) enjeksiyonu yapılmış (plasebo) ve 10 dk sonra operasyona başlanmıştır. Üçüncü grupta (GRUP B1) hastanın bir tarafına bukkal (1.8 ml) + palatinal (0.2 ml) jetokain simplex anestezi diğer tarafına ise bukkale (1.8 ml) jetokain simplex + palatinale serum fizyolojik (0.2 ml) enjeksiyonu yapılmış (plasebo) ve 5 dk sonra operasyona başlanmıştır. Dördüncü grupta (GRUP B2) hastanın bir tarafına bukkal (1.8 ml) + palatinal (0.2 ml) jetokain simplex anestezi diğer tarafa ise bukkale (1.8 ml) jetokain simplex + palatinale serum fizyolojik (0.2 ml) enjeksiyonu yapılmış (plasebo) ve 10 dk sonra operasyona başlanmıştır. Ayrıca operasyon sırasında eğer hasta ağrı duyarsa gerekli bölgeye (bukkal ya da palatinal) ek anestezi yapılmıştır, yapılan anestezinin bölgesi ve zamanı kaydedilmiştir. Operasyon sonunda VAS değeri hasta tarafından VRS değeri ise hekim tarafından doldurulmuş ve ağrı miktarı istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS (15.0) paket programı ile değerlendirilmiştir. Verilere ilişkin analizler, İki değişkenli VAS ve VRS verilerin analizi için `Mann-Whitney U Test İstatistiği?, VAS ve VRS ölçeklerinin uyum testi için ise `Kappa Uyum Testi? ile sınanmıştır. Jetokain ve jetokain simplexi karşılaştırdığmızda, 5 dk bekleme süresi ile bukkal+palatinal yöntemle lokal anestezi uyguladığımızda istatistiksel olarak aralarında fark izlenmemiştir (P>0.05). Bu durumda her iki anestezik ajanın benzer etki gösterdiği saptanmıştır. 10 dk bekleme süresi ve bukkal +palatinal teknikle lokal anestezi uyguladığmızda istatistiksel olarak aralarında fark izlenmiştir (P0.05). Böylece palatinal anesteziye gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Jetokain uygulandığında ve 10 dk beklendiğinde iki yöntem arasında istatistiksel olarak fark izlenmiştir (p

Özet (Çeviri)

The admnistration of palatal infiltration anesthesia that had become routinly used during impacted upper third molars surgery was rated as one of the most painful and fearful form of anesthesia for the patients because of the tight binding between the palatal mucosa and the underlying bone. The purpose of this study was to evaluate the necessity of the palatal anesthesia which is hardly tolerated by the patients. İn this randomized double-blinded study paients with impacted upper third molars which have complete bone retention, bilateral, has completed the development of apical third of the root , in vertical postion, between 18-30 years old, without any systemic problems and has signed the informed consent form a total of 100 patients have included in this study. Patients were randomly divided into 4 grups. Each grup have 25 patients. Each patient have their right and left upper third molars removed at the same operation. In the first group (GROUP A1) one side of the patients buccal (1.8ml) + palatinal (0.2 ml) were anesthetized with jetocaine local anesthesia while the other side buccal (1.8ml) jetocaine local anesthesia palatinal (0.2 ml) serum physiology (placebo) have been applied and the surgery was initiated 5 minutes following anesthesia. In the second group (GROP A2) one side of the patients buccal (1.8 ml) + palatinal (0.2 ml) anesthetized with jetocaine while the other side buccal (1.8 ml) jetocaine palatinal (0.2 ml) serum physiology (placebo) have been administered and the surgery was started 10 minutes following anesthesia. In the third group (GROUP B1) one side of the patients buccal (1.8ml) + palatinal (0.2 ml) were anesthetized with jetocaine simplex local anesthesia while the other side buccal (1.8ml) jetocaine simplex local anesthesia palatinal (0.2 ml) serum physiology (placebo) have been applied and the surgery was initiated 5 minutes following anesthesia. In the fourth grop (GROUP B2) one side of the patients buccal (1.8 ml) + palatinal (0.2 ml) anesthetized with jetocaine simplex while the other side buccal (1.8 ml) jetocaine simplex palatinal (0.2 ml) serum physiology (placebo) have been administered and the surgery was started 10 minutes following anesthesia In addition, if the patient feel pain during the operation an additional injections were performed to the required region (buccal or palatal), time and region of the additional anesthesia was recorded. At the end of the operation VAS value filled by the patient while VRS value were filled by a physician and the amount of pain were statistically evaluated. Collected data evaluated with SPSS (15.0) package program. For the data analysis, the analysis of the two variables for VAS and VRS data with 'Mann-Whitney U Test', in order to test compliance between VAS and VRS scales the 'Kappa Compliance Test' were used. When we compared jetocaine with jetocaine simplex, 5 minutes waiting time with buccal+palatal anesthetizing method there were no statistical difference have been observed (P>0.05). In this case, a similar effects for both anesthetic agents were observed. 10 minutes waiting time and buccal+palatal anesthetizing method statistical difference have been observed (p0.05). Thus, we have reached to the result that there is no need for the palatal anesthesia. When we applied jetocaine and wait for 10 minutes statistically there were difference between the two methods (p

Benzer Tezler

  1. Gömülü alt 20 yaş dişlerinin cerrahi çekiminden sonra ortaya çıkan parestezinin tedavisinde düşük enerjili lazer ile B vitamini kompleksinin (B1 ve B6) etkinliğinin klinik olarak karşılaştırılması

    Comparing the treatment of clinical effects of paresthesia that emerged after surgically extracted of impacted mandibular third molar teeth, treated with low level laser and vitamin B complex (B1 and B6)

    ALOVSAT MAHMUDOV

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜMİT KIYMET AKAL AKTAŞ

  2. Mandibular gömülü üçüncü büyük azı dişler ile mandibular kanal arasındaki ilişkinin dental volümetrik tomografi ile değerlendirilmesi

    The evaluation of the relationship between the mandibular impacted third molar teeth and the mandibular canal by cone beam computed tomography

    AHMET ERCAN ŞEKERCİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Diş HekimliğiErciyes Üniversitesi

    Diş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YILDIRAY ŞİŞMAN

  3. Temporomandibular eklem disfonksiyonlu hastalarda 20 yaş diş çekimi cerrahisinde 2 farklı çekim protokolünün eklem disfonksiyonları üzerine olan etkisinin araştırılması

    An ınvestigation on the effect of two different third molar extraction protocols on joint dysfunction ın patients with tmj dysfunction

    MERVE NUR KADIOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MİNE CAMBAZOĞLU

  4. Mandibular üçüncü molar cerrahisi sonrası masseter kası ve pterygomandibular boşluğa enjekte edilen deksametazonun postoperatif; ağrı, ödem ve trismus üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Postoperative dexamethasone injected into masseter muscle and pterygomandibular space after mandibular third molar surgery; comparison of effects on pain, edema and trismus

    MUHAMMET YASİN PEKTAŞ

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Diş HekimliğiAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ OLGUN TOPAL

  5. Gömülü üçüncü molar diş çekimlerinde kaldırılan kemik miktarının cerrahi operasyon sonrası gelişen ağrı, ödem ve trismus üzerine etkisi

    The effect of bone amount, removed in impacted third molar tooth extractions, on postoperative pain, swelling and trismus

    SENCER SEÇER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Diş HekimliğiGATA

    Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. Necdet DOĞAN