The evolution of the responsibility to protect doctrine in the rhetoric and actions of the permanent members of the united nations security council
Koruma Yükümlülüğü doktrini'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin söylem ve eylemlerindeki evrimi
- Tez No: 337632
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. SEVİLAY ZEHRA AKSOY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Koruma Yükümlülüğü, İnsani Müdahale, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Ruanda, Bosna, Kosova, Libya, Suriye, Responsibility to Protect, Humanitarian Intervention, United Nations Security Council, Rwanda, Bosnia, Kosovo, Libya, Syria
- Yıl: 2013
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 244
Özet
Egemenlik prensibi ve evrensel insan hakları arasındaki gerilimli ilişkiden dolayı insani müdahale kavramı, uluslararası politikanın en tartışmalı konularından biri olagelmiştir. Ayrıca, kavram, insani müdahale uygulamalarının milli çıkarlar için yapıldığını düşünen taraflar için de her zaman şüphe yaratmıştır. Müdahale ve Devlet Egemenliği Komisyonu (ICISS), bu gerilimi ortadan kaldırmak için, 'Koruma Yükümlülüğü' kavramını ortaya atıp temel insan hakları kendi hükümetleri tarafından ihlal edilen insanları korumak amacıyla yapılan uluslararası müdahaleleri evrensel kurallara bağlamayı amaç edinmiştir. Ancak, 'Koruma Yükümlülüğü'doktrininin bir ülkedeki iç savaşın yarattığı şiddeti durdurma konusundaki etkinliği hakkındaki şüpheler ve bu doktrini kullanan devletlerin niyetlerine dair tartışmalar hala devam etmektedir. Bu sebeple, bu tezin amacı bu tartışmalı kavramın etkinliğini analiz etmek ve buna bağlı olarak bu kavramın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri'nin retorik ve eylemlerinde herhangi bir değişim yaratıp yaratmadığını incelemektir. Bu çalışma, Koruma Yükümlülüğü? doktrininin teorik arka planına kısaca değindikten sonra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyelerinin bu doktrini kabul edilmeden önceki insani krizlere (Ruanda, Bosna, Kosova) olan yaklaşımlarını, doktrin kabul edildikten sonraki insani krizlere (Libya ve Suriye) olan yaklaşımlarıyla karşılaştırmaktadır. Sonuç olarak, bu tez, yeni doktrinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyelerinin politikalarında ortak insani değerler uğruna yabancıları korumaya yönelik herhangi anlamlı bir değişime yol açmadığı ve milli çıkarlardan arınmış daha dayanışmacı bir uluslararası toplum ortaya çıkarmadığını göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Humanitarian intervention has been one of the most controversial issues in international politics over the last decades; the controversy arises from the tension between the norm of state sovereignty and universal human rights. The practice of humanitarian intervention has always created doubts for those who argue that it has been undertaken for the sake of national interests of states. With a view to resolving that tension, the International Commission on Intervention and State Sovereignty came up with the concept of the 'Responsibility to Protect' (R2P) that puts forward universal rules for the use of force in another country for protecting people whose fundamental rights are grossly violated by their own governments. However, there are still reservations about the effectiveness of R2P to halt violence in states suffering from civil war and about the intentions of states that use the doctrine of R2P to intervene militarily in another country. In order to examine the effectiveness of this doctrine, this study analyzes the rhetoric and actions of the permanent members of the United Nations Security Council (UNSC). Against the theoretical background of R2P, this study compares the attitudes of the UNSC permanent members toward the humanitarian crises before the adoption of R2P (Rwanda, Bosnia, and Kosovo) and their attitudes toward the humanitarian cases during the post-R2P period (Libya and Syria). Overall, this thesis demonstrates the failure of the new doctrine to have caused a meaningful change in the behavior of the UNSC toward protecting strangers for the sake of common humanity and the failure of the doctrine to have created a more solidarist international community that does not prioritize or protect national interests at the expense of human rights and human security.
Benzer Tezler
- The 2011 Libyan Civil War: From the four - decade Qaddafi rule to the French - led NATO intervention
2011 Libya Sivil Savaşı: Kırk yıllık Kaddafi iktidarından Fransa liderliğindeki NATO müdahalesine
FATMA YAYCI
Yüksek Lisans
İngilizce
2016
Uluslararası İlişkilerİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. PAUL ANDREW WILLIAMS
- Uluslararası hukukta iklim değişikliğinin denizler üzerindeki etkileri
The effects of climate change on the seas in international law
UĞUR KAYNAKÇIOĞLU
- Evaluation of the Libyan intervention on the grounds of international law
Libya müdahalesinin uluslararası hukuk kuralları temelinde değerlendirilmesi
EMRE DEMİRALP
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Uluslararası İlişkilerDokuz Eylül ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DENİZ KIZILSÜMER ÖZER
- Alacaklı temerrüdünün şartları, hükümleri ve satım sözleşmesi açısından sonuçları
Conditions of the creditor default, provisions, results in terms of sale contrac
BURCU ZENGİN ÖZKÜÇÜKPARLAK
Doktora
Türkçe
2021
HukukGalatasaray ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN MURAT DEVELİOĞLU