Böbrek nakli alıcılarında 2009- 2013 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde allogreft biyopsi yapılan hastalarda klinik takip ve histopatolojik bulgular arasındaki ilişki
The relationship between histopathological findings and clinical follow-up of kidney transplant recipients underwent allograft biopsy in 2009-2013 in Mediterranean University Hospital Organ Transplant Center
- Tez No: 341897
- Danışmanlar: PROF. DR. F. FEVZİ ERSOY, PROF. DR. GÜLTEKİN SÜLEYMANLAR
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, Nephrology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Nefroloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
Günümüzde son dönem böbrek yetersizliğinin (SDBY) en seçkin tedavi yönteminin böbrek nakli olduğu kabul edilmektedir. Hemodiyaliz veya periton diyalizine göre böbrek nakli böbreğin vücuttaki diğer fonksiyonlarının da (endokrin, hematolojik ve kalsiyum - kemik metabolizmasındaki) yerine konmasını sağlayan bir yöntemdir. Histopatolojik tanı için renal biyopsi kesin tanı aracıdır. Geriye dönük olarak yapılan bu çalışmada böbrek nakli alıcılarında allogreft biyopsi yapılan hastalarda kreatinin yüksekliğinin açıklanması, proteinüri varlığı, rejeksiyonun düşünüldüğü durumlarda yapılan endikasyon biyopsilerinin sonuçlarının değerlendirilmesi; nakil sonrası tekrarlayan glomerulonefritler, hümoral veya hücresel rejeksiyonlar, ilaç toksisitesi, BK virus enfeksiyonu, akut tübüler nekroz tanılarının bizim hastalarımızdaki dağılımını araştırmayı planladık. Biyopsisi yapılan 92 hasta değerlendirildi. Hastaların 24?ü kadın, 68?i erkekti. Nakil hastalarının nakil sırasındaki yaş ortalaması 30,4 olarak hesaplandı. Donör kaynağına göre incelendiğinde 81 canlı, 11 kadavradan böbrek nakli yapıldı. Biyopsiler nakilden en az 4 gün en çok 155 ay sonra yapıldı. Biyopsilerin histopatolojik incelenmesinde 20?sinde borderline değişiklikler (şüpheli akut T hücre aracılı rejeksiyon), 2?sinde akut antikor aracılı rejeksiyon, 10?unda kronik aktif antikor aracılı rejeksiyon, 7?sinde akut T hücreli aracılı rejeksiyon, 8?inde de novo glomerülonefrit veya primer hastalığın nüksü, 1?inde koagulasyon nekrozu, 9?unda değişik derecelerde tübüler atrofi ile interstisyel fibrozis, 6?sında kalsinörin inhibitör ilaç toksisitesi, 7?sinde BK nefropatisi tanıları saptandı. Ortalama kreatinin değeri 2,58±1,1 mg/dl hesaplandı. Biyopsi yapıldığındaki proteinüri değerleri 83-12.600 mg/gün arasında değişmekte olup, ortalama proteinüri değeri 2142±2619 mg/g hesaplandı. Renal biyopsi endikasyonlarından greft fonksiyonunun hızlı bozulması 39, greft fonksiyonunun yavaş bozulması 27, proteinürinin araştırılması 25, primer nonfonksiyon 1 hastada mevcuttu. Proteinürisi 1000 mg/gün altı grubunda akut antikor aracılı rejeksiyon 2, kronik aktif antikor aracılı rejeksiyon 3, akut T hücre aracılı rejeksiyon- borderline 21, kronik aktif T hücre aracılı rejeksiyon 7, diğer grubunda 12 biyopsi vardı. Proteinürisi 1000-3500 mg/gün grubunda kronik aktif antikor aracılı rejeksiyon 5, akut T hücre aracılı rejeksiyon- borderline 2, kronik aktif T hücre aracılı rejeksiyon 5, diğer grubunda 11 biyopsi vardı. Proteinürisi 3500 mg/gün üstü grubunda kronik aktif antikor aracılı rejeksiyon 2, akut T hücre aracılı rejeksiyon-borderline 4, kronik aktif T hücre aracılı rejeksiyon 8, diğer grubunda 7 biyopsi vardı. 92 hastanın 31?inde hasta kaybı olmadan greft kaybı görüldü. Hastaları rejeksiyonu olan, rejeksiyonu olmayan ve BK nefropatisi olan gruplara ayırdığımızda gruplar arasında proteinüri farkının anlamlı olduğu, rejeksiyonu olmayan grubun proteinüri değerinin BK nefropatisi olan gruptan fazla olduğu görüldü. Biyopsi yaşı ile glomerulit, interstisiyel inflamasyon, arteriel hyalinizasyon, kronik glomeruler değişiklikler, mezanjinal matriks varlığı, interstisiyel fibrozis ve tübüler atrofi arasında ilişki olduğu tespit edildi. Kronik rejeksiyon grubunda proteinüri hem akut rejeksiyon hem de BK nefropatisi grubuna göre daha fazla olduğu tespit edildi. Tüm biyopsilerin Banff skorları yapıldı. Transplant glomerulopati 56 hastada tespit edildi. Transplant glomerulopati 22 tane kronik aktif T hücreli ve 10 tane kronik aktif antikor aracılı rejeksiyon dışında borderline değişiklik, ilaç toksisitesi, BK nefropatisi, Ig A, IF/TA tanısı olan bazı hastalarda da mevcuttu. Bu çalışma merkezimizde yapılan allogreft renal biyopsi sonuçlarımızı değerlendirmek için yapılan retrospektif bir çalışmaydı. Retrospektif olması nedeniyle hastaların her verisine ulaşılamamıştır. Bazı değerlendirmelerde kayıp veri olmakla beraber bundan sonraki çalışmalarımız için temel oluşturması amaçlanmıştır
Özet (Çeviri)
Nowadays, kidney transplantation is considered to be the most outstanding treatment method for end-stage renal failure (ESRF). By comparison with hemodialysis or peritoneal dialysis kidney transplantion is a method replacing kidney?s other functions (in endocrine, hematologic, and calcium and bone metabolism) in body. Renal biopsy is accurate diagnostic tool for histopathological diagnosis. In this retrospective study, we aimed to clarify the reason of the high creatinine levels and proteinuria in kidney transplant recipients undergoing allograft biopsy and to evaluate the results of the biopsies when considered rejection and to investigate the distribution of diagnoses (humoral or cellular rejections, post-transplant recurrent glomerulonephritis, drug toxicity, BK virus infection, acute tubular necrosis) in our patients. 92 patients were biopsied. 24 of them were female and 68 were male. Mean age at transplant was 30.4 year. According to the source of donor 81 were living, 11 were cadaveric kidney transplantation. Biopsies were performed at least 4 days at most 155 months after transplantation. Histopathological examination of biopsies showed 20 borderline changes (suspected acute T-cell mediated rejection), 2 acute antibody-mediated rejection, 10 chronic active antibody-mediated rejection, 7 acute T-cell-mediated rejection, 8 recurrence of the primary disease or de novo glomerulonephritis, 1 coagulation necrosis, 9 tubular atrophy and interstitial fibrosis with varying degrees, 6 calcineurin inhibitor drug toxicity and 7 BK nephropathy. Average creatinine was 2.58±1.1 mg/dl. Proteinuria values during biopsy were 83-12600 mg/day and average proteinuria value were between 2142±2619 mg/day. Among the renal biopsy indications 39 patients had rapid deterioration of graft function, 27 patients had slow deterioration of graft function, 25 patients had proteinuria and just one had primary non-function. Proteinuria less than 1000 mg/day there were 2 biopsies with acute antibody-mediated rejection, 3 chronic active antibody-mediated rejection, 21 acute T cell mediated rejection-borderline, 7 chronic active T cell-mediated rejection and in the other group there were 12 biopsies. Proteinuria between 1000-3500 mg/day there were 5 chronic active antibody-mediated rejection, 2 acute T cell mediated rejection-borderline, 5 chronic active T cell-mediated rejection and in the other group there were 11 biopsies. Proteinuria over 3500 mg/day there were 2 chronic active antibody-mediated rejection, 4 acute T cell mediated rejection-borderline, 8 chronic active T cell mediated rejection and in the other group there were 7 biopsies. Without loss of patients 31 graft loss was seen in 92 patients. Patients when grouped as rejection, non rejection and BK nephropathy for proteinuria, there was statistically significant difference between groups, non-rejection group?s proteinuria were found to be higher than the BK nephropathy group?s. Glomerulitis, interstitial inflammation, arterial hyalinization, chronic glomerular changes, the presence of mesangial matrix, interstitial fibrosis and tubular atrophy was found to be correlated with the age of the biopsy. In chronic rejection group, proteinuria was higher than both acute rejection and BK nephropathy group. Banff scores of all biopsies were performed. Transplant glomerulopathy was found in 56 patients. TG were in 22 chronic active T cell and in 10 chronic active antibody-mediated rejection and were also in some patients in borderline changes, drug toxicity, BK nephropathy, IgA and IF/TA diagnosed as primer diagnosis. This is a retrospective trial to assess the results of renal allograft biopsies in our center. Due to the retrospective trial, we could not reach all of the patients?data. Although there were some of the lost data in some assessment, this study was intended to serve as a basis for future work
Benzer Tezler
- Böbrek nakli alıcılarında D vitamini eksikliği ve D vitamini eksikliğinin endotel disfonksiyonu üzerine etkisi
Vitamin D defficiency in renal transplant patients and it?s effect on endothelial dysfunction in renal transplant patients
MEHMET ALTAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
NefrolojiAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KENAN KEVEN
- Böbrek nakli olan hastalarda öz yönetim ve immünsupresif ilaç uyumu incelenmesi
Investigation of self-management and immunsupressive drug adaptation in patients with renal transplant
ŞULE KARSLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HemşirelikSanko ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HATİCE SERAP KOÇAK
- Böbrek transplant alıcılarında ortaya çıkan metabolik sorunlar ve bu sorunların hasta ve greft sağkalımı üzerine etkileri
Metabolic problems occurred after renal transplantation and effects of these problems to patient and graft survival
HİMMET BORA USLU
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2014
NefrolojiAkdeniz Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLTEKİN SÜLEYMANLAR
- Böbrek nakli yapılan hastalarda ateroskleroz: İnsülin direnci ve serum fetuin-A ile ilişkisi
Atherosclerozis in renal transplant patients: Relationship with insulin resistance and serum fetuin-A
ARZU AKGÜL
- Kadavra vericili böbrek nakli sonrası greft sağkalımı ve genel sağkalım üzerine etkili faktörler
Factors Having Effect on Graft and Patient Survival in Deceased DonorKidney Transplantation
ABDULLAH TANRIKULU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
NefrolojiAkdeniz Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN ÇETİNKAYA