Geri Dön

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin anne-babaya ve akranlarına bağlanması

Attachment of chi̇ldren and adolescents wi̇th attenti̇on defi̇ci̇t hyperacti̇vi̇ty di̇sorder to parents and peers

  1. Tez No: 351251
  2. Yazar: HATİCE DOĞAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DİDEM BEHİCE ÖZTOP
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: DEHB, Bağlanma, Akran, Anne-baba, ADHD, attachment, peer, parents
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Amaç: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik ile karakterize, okul çağı çocuklarının %3-7'sinde görülen bir bozukluktur. Gelişimsel, bilişsel, duygusal ve akademik alanlarda önemli bozulmalarla ilişkilidir. Çocuğun yaşamının hemen her alanında görülen yetersizlikler sonucu çocukta özgüven azalması, mutsuzluk, başarısızlık, kişiler arası ilişkilerde bozulma şeklinde kendini gösterir ve ruhsal iyilik halini olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hastalığın çok boyutlu izlenmesinde klinik parametrelerin yanı sıra 'psikososyal boyut' giderek önem kazanmaktadır. Bağlanma, bireyin hem içsel dünyasını, hem de yakın ilişkilerini etkileyen bir durumdur. DEHB hastalarında güvenli bağlanmadan ziyade güvensiz bağlanmanın olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur. Bu birliktelik ileriki yaşam döneminde hem DEHB'in hem de güvensiz bağlanmanın getirdiği sosyal sıkıntılarla baş etmeyi güçleştirecektir. Literatürde DEHB'li çocuk ve ergenlerde hem anne-babaya hem de akranlara bağlanmayı aynı anda ele alan bir çalışma yapılmamış olup, bu çalışmada; DEHB tanısı alan çocuk ve ergenlerde ebeveyn ve akran bağlanması ve güvenliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. DEHB tanılı çocukların yaşadığı psikososyal sorunlar ile sosyal ilişki kurma ve yürütme becerileri arasında bir ilişki söz konusudur ve bu çalışma ile; DEHB ve bağlanmanın etyopatogenezinin aydınlatılmasına ve yaşam kalitesinin arttırılmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Yöntem: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri polikliniğine başvuran hastalardan, DEHB tanısı alan, 11-17 yaş aralığında herhangi bir psikiyatrik eş tanısı ve kronik hastalığı bulunmayan, 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Kontrol grubuna yaş ve cinsiyet açısından hasta grubuyla eşleştirilmiş, gönüllü olan 50 sağlıklı çocuk ve ergen alındı. Çalışmaya alınan tüm olgulara ÇDŞG-ŞY (Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşamboyu Şekli ) ve WISC-R (Wechsler çocuklar için zeka ölçeği) yapıldı. Araştırma kapsamındaki ebeveynlerden çocukları hakkında sosyodemografik veri formu, Atilla Turgay Çocuk ve Ergenlerde Davranım Bozuklukları için DSM IV'e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeğini doldurmaları istendi. Çalışmaya katılan hasta ve kontrol gruplarına İlişkiler Ölçeği Anketi ve Ebeveyn Akran Bağlanma Envanteri uygulandı. Bulgular: Çalışmamızda DEHB'li grupta akran güvensiz bağlanması istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Hem kızlarda hem erkeklerde akran bağlanmasında en yüksek ortalama kayıtsız bağlanmada gözlendi. DEHB alt tipleri arasında akran bağlanmasında fark tespit edilmedi. Kontrol grubu ile kıyaslandığında DEHB grubu olgularının anne-babaya daha az güvenli bağlandığı tespit edildi DEHB'li grupta annede psikiyatrik hastalık anlamlı derecede yüksek saptandı. Bu durumun da saplantılı bağlanmada artışa yol açtığı tespit edildi. Sonuç: Çalışmamızda, 11-17 yaş aralığında, DEHB tanısı konulan çocuk ve ergenlerde ebeveyn ve akran bağlanmasına bakılmış, DEHB grubunda kontrol grubuna göre güvensiz bağlanma anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Her iki grupta da akran güvenli bağlanması ile anne babaya güvenli bağlanma arasında pozitif korelasyon saptanmıştır. Sonuç olarak DEHB her ne kadar bilişsel ve yürütücü işlevlerdeki bozukluklar ile tanımlansa da, DEHB'li çocuk ve ergenlerde sosyal kısıtlılıklar görüldüğü, bu düzenleme zorluğunun hem akran hem de anne-babayla olan ilişkilere yansıdığı, bu nedenle güvensiz bağlanmayla ortak etiyolojik faktörlere sahip olduğu ve birbirlerinin oluşmasına zemin hazırladıkları düşünülmektedir. Bu konuya dair daha geniş örneklemli daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Objective: Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is characterized by inattention, hyperactivity and impulsivity, which is observed in 3-7% of the children at school age. It is associated to significant disruption in developmental, cognitive and academic domains. It manifests as reduced self-confidence, unhappiness, failure, impaired interpersonal relationships as a result of deficits in almost every domain of children's life and adversely affects mental wellbeing of children. Thus, psychosocial dimension becomes increasingly important in the multi-dimensional follow-up in addition to clinical parameters. Attachment is a condition that affects both individual's inner self and affiliations. There are studies reporting that there is insecure attachment in patients with ADHD rather than secure attachment. This association will make coping with social distress caused by both ADHD and insecure attachment difficult in later life. To best of our knowledge, there is no study addressing attachment to both parents and peers together in children and adolescents with ADHD; and it was aimed to assess attachment to parents and peers in children diagnosed as ADHD and to determine its security in the present study. There is an association between psychosocial problems experienced by children with ADHD and abilities of establishing and maintaining social relations. Thus, it was aimed to reveal etiopathogenesis of ADHD and attachment and to contribute quality of life in these patients. Method: Among patients presented to Child and Adolescent Psychiatry Department of Erciyes University, Medicine School, 50 patients aged 11-17 years who were diagnosed as ADHD and had no concurrent psychiatric diagnosis or chronic disease were included to the study. Age- and sex-matched 50 healthy children and adolescent were employed as control group. Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children-Present and Lifetime version (K-SADS-PL) interview and Wechsler Intelligence Scale for Children-Revised (WISC-R) was applied to all cases included. Parents were asked to complete sociodemographic data sheet about their children and Turgay DSM-IV-based child and adolescent behavior disorders screening and rating scale. Relationship Scale Questionnaire and Inventory for Parent to Peer Attachment were applied to patient and control groups. Findings: In our study, insecure attachment to peers was found to be significantly higher in ADHD group. The highest rate was found in negligent attachment to peers in both girls and boys. No significant difference was found in attachment to peer among ADHD subtypes. When compared to controls, it was found that cases in ADHD group attached to parents less safely. In ADHD group, maternal psychiatric disease was found to be significantly higher. It was found that this caused increase in obsessive attachment. Conclusion: In our study, attachment to parents and peers were assessed in children and adolescents aged 11-17 who were diagnosed as ADHD and insecure attachment was found to be significantly higher in ADHD group when compared to controls. In both groups, a positive correlation was detected between secure attachment to peer and parents. In conclusion, although ADHD is defined by disorders in cognitive and executive functioning, it is thought that social limitations are observed in children and adolescents with ADHD; that this difficulty in regulation is reflected in relations to both peers and parents; and, thus it shares common etiological factors with insecure attachment; and that they predispose to development of each other. Further studies with larger sample size are needed in this topic.

Benzer Tezler

  1. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan ergenlerde ebeveyn duygu dışavurumunun incelenmesi ve duygu dışavurumu ile empati becerileri, davranış problemleri, akran zorbalığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Investigation of parental expressed emotion in adolescent with attention deficit hyperactivity disorder and evaluation of the relationship between expressed emotion and empathy skills, conduct problems, peer bullying

    ASLI AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HATİCE AKSU

  2. Majör depresif bozukluk veya anksiyete bozukluğu olan ebeveynlerin 6-18 yaşçocuklarının ruhsal değerlendirmesi ve yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğunun yaygınlığı

    The mental evaluation of 6-18 years in offspring of parents with majordepressive disorders or anxiety disorders and the prevalence of disruptive mood disregulation disorder

    SEDA BOZDUMAN ÇELEBİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriMersin Üniversitesi

    Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLEN GÜLER AKSU

  3. Aile apartmanında yaşamanın çocuk ruh sağlığı üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the impact of living in family buildings on child and adolescent mental health

    SEHERYELİ KAYNAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PsikiyatriMarmara Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN TALAT SABUNCUOĞLU

  4. Altı-dokuz yaş aralığındaki çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile prenatal dönemde sigara maruz kalımı ilişkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between attention deficit hyperactivity disorder and prenatal cigarette exposure in children aged 6 to 9 years

    ENES HAKYEMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Halk SağlığıKocaeli Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET ALP AKER

  5. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı ergenlerde akıllı telefon kullanım düzeyi ile dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu semptom şiddeti ilişkisi

    Correlation between level of smartphone use and attention deficit hyperactivity disorder symptom severity in adolescents diagnosed with attention deficit hyperactivity disorder

    FUNDA DANDIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriGaziantep Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEM GÖKÇEN