Abdulkadir bin Muhyiddin el–Erbilî hayatı, eserleri ve tasavvufî görüşleri
The life, works and sufistic thoughts of Abdulkadi̇r bi̇n Muhyi̇ddi̇n el-Erbi̇lî
- Tez No: 358431
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MUHAMMET MUSTAFA ÇAKMAKLIOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Religion
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Tasavvuf Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 326
Özet
Bu tezin konusu Abdulkadir bin Muhyiddin el-Erbilî'nin hayatı eserleri ve tasavvufî görüşleridir. Çalışmamız giriş, üç bölüm ve sonuçtan ibarettir. Giriş bölümünde tezimizle alakalı genel bilgiler ile Abdulkadir Erbilî'nin yaşadığı dönem ve hayatını geçirdiği yerler hakkında sosyal, siyasî, ilmî, dînî ve tasavvufî durum hakkında bilgiler verilmektedir. Birinci bölümün konusu Abdulkadir Erbilî'nin hayatı, ikinci bölümün konusu eserlerinin değerlendirilmesi, üçüncü bölümün konusu ise tasavvufî görüşleridir. Abdulkadir Erbilî, XIX. yüzyılda yaşamış mutasavvıf bir şeyhtir. 1806 yılında Erbil'de doğmuş 1897 yılında Urfa'da vefat etmiştir. Kendisi Tarikat-ı Aliyye-i Kâdirîyye'nin Halisiyye koluna mensup bir şeyhtir. On beş tane eser kaleme almış olmasına rağmen bunların hiçbiri henüz Türkçe'ye tercüme edilip yayımlanmamıştır. Huccetü'z-zâkirîn ve Reddü'l-münkirin ve Tefrîhu'l-hâtır fî Menâkıbı'ş-Şeyh Abdülkadir adlı iki eseri ise Arapça olarak yayımlanmıştır. Diğer eserleri ise; Âdâbü'l-mürîdîn ve Necâtü'l-müsterşidîn, ed-Dürerü'l-mu'tebira fî Şerhi'l-ebyâti's-semâniyete aşere, ed-Dürrü'l-meknûn fî Ma'rifeti's-sırrı'l-masûn, el-İlhâmâtü'r-Rabbâniyye fî Merâtibi'l-hakīkati'l-insâniyye, el-Kavâ'idü'l-cem'iyye fi't-Tarîki'r-Rifâiyye, en-Nefesü'r-Rahmâniyye fî Ma'rifeti'l-hakīkati'l-insâniyye, et-Tarîkatü'r-Rahmâniyye fi'r-Rucû'i ve'l-vusûl ile'l-Hazreti'l-'aliyye, Hadîkatü'l-ezhâr fi'l-Hikmeti ve'l-esrâr, Mecmû'atü'l-eş'âr fi'r-Rekāik ve'l-âsâr, Mir'âtü'ş-şühûd fi Beyâni Vahdeti'l-vücûd, Miskü'l-hitâm fî Ma'rifeti'l-İmâm, Şerhu'l-leme'ât li-Fahreddîn el-Irâkî, Şerhu's-salâti'l-muhtasıra li'ş-Şeyhi'l-Ekber'dir. Biz bu çalışmada, tasavvuf üzerine olan ve ulaşabildiğimiz şu eserlerden faydalandık; el-İlhâmâtü'r-Rabbâniyye fî Merâtibi'l-hakīkati'l-insâniyye, en-Nefesü'r-Rahmâniyye fî Ma'rifeti'l-hakīkati'l-insâniyye, et-Tarîkatü'r-Rahmâniyye fi'r-Rucû'i ve'l-vusûl ile'l-Hazreti'l-'aliyye, Hadîkatü'l-ezhâr fi'l-Hikmeti ve'l-esrâr, Mir'âtü'ş-şühûd fi Beyâni Vahdeti'l-vücûd, Huccetü'z-zâkirîn ve Reddü'l-münkirin'dir ve Tefrîhu'l-hâtır fî Menâkıbı'ş-Şeyh Abdulkadir. Abdulkadir Erbilî'nin Urfa'ya gelmeden önceki hayatı hakkında ne tasavvufî eserlerde ne de klasik kitaplarda yeteri kadar bilgiye rastlanılamamıştır. Kaleme aldığı eserleri incelendiğinde basit bir dil kullanmadığı, işârî yorumları dile getiren, kültür seviyesi yüksek, bilgili bir âlim, kâmil bir şeyh ve mutasavvıf bir yazar olduğu görülmektedir. Abdulkadir Erbilî, tasavvufî manada Allah aşkını içselleştirmiş, seyr u sülûkunu tamamlamış, siyasî tartışmalarda ilişkisi bulunmayan bir şeyhtir. Kendi ifadesiyle Tarikat-ı Aliyye-i Kâdirîyye-i Halisiyye koluna adamış bir gönül adamı olduğu görülmektedir. Kendisi tarikat adabına riayet eden, ilim ve irfan sahibi şahsiyette bir kişidir. Şeriatın kurallarına son derece önem vermiş, mutedil bir tasavvufî anlayışa sahip ve her zaman şeyh-râbıta (Sâlik öncelikle bir şeyhe intisap etmeli ve intisap ettikten sonra mürşidi kendisi arasında irtibatı sağlayan râbıtayı hiçbir zaman terk etmemelidir.) ilişkisi içerisinde tasavvufî görüşlerini ortaya koymuştur. Ona göre hem tasavvufun içerisinde olanlar hem de tasavvufa karşı olanlar dinin emirlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeli, anlamadıkları ve bilmedikleri konularda hemen inkâr cihetine gitmemeli ve tevil yaparak, insanlara haksız yere suizanda bulunmamalıdırlar. Abdulkadir Erbilî'ye göre kişi, tasavvufî manada“ya mürîd olmalı ya da murâd”olmalıdır. Mürîd sûrete, zâhire değer vermeyen, geçici güzelliğin farkında olan, kulluk vazifelerini tam manasıyla yerine getirmeye çalışan kişidir. Murâd ise; seyr u sülûk esnasında yol almaya gayretli olan kişidir. Çünkü mürîd ve murâd olan kişilerin yürümeleri peygamberlerin ve Allah'ın sevdiği kullarının yürümeleri gibidir. Onun tasavvufî düşüncesinin temel taşı râbıta başta olmak üzere riyazet ve mücâhedeyle beraber şeyhe tam bağlılıktır. Abdulkadir Erbilî hem bir tarikat şeyhi hem de mutasavvıf bir özelliğe sahiptir. Abdulkadir Erbilî kendini Allah'a adamış ve uzun ömrünce Allah'ın sevgisini kazanmak için çalışmış ve 1897 yılında Allah'ın rahmetine kavuşmuştur.
Özet (Çeviri)
The subject of this thesis is the life, works and sufistic thoughts of Abdulkadir bin Muhyiddin el-Erbilî. It consists of introduction, three chapters and conclusion. In the introduction, information is given on the thesis and also about the social, political, scientific and sufistic situation in the period and place that Abdulkadir Erbilî lived in. The topic of the first chapter is the life of Abdulkadir Erbilî; the second is about his works and of the third is about his sufistic thoughts. Abdulkadir Erbilî is a sûfi sheikh who lived in the nineteenth century. He was born in Erbil in 1806 and passed away in Urfa in 1897. He belongs to the Halisiyye branch of the Kâdiriyye order (Tarikat-ı Aliyye-i Kâdirîyye). He is the author of fifteen works, but none of them has been translated into Turkish and published. Two of them, Huccetü'z-zâkirîn and Reddü'l-Münkirîn, and Tefrîhu'l-hâtır fî Menâkıbı'ş-Şeyh Abdulkadir, are published in Arabic. His other works are Âdâbü'l-mürîdîn ve Necâtü'l-müsterşidîn, ed-Dürerü'l-mu'tebira fî Şerhi'l-ebyâti's-semâniyete aşere, ed-Dürrü'l-meknûn fî Ma'rifeti's-sırrı'l-masûn, el-İlhâmâtü'r-Rabbâniyye fî Merâtibi'l-hakīkati'l-insâniyye, el-Kavâ'idü'l-cem'iyye fi't-Tarîki'r-Rifâiyye, en-Nefesü'r-Rahmâniyye fî Ma'rifeti'l-hakīkati'l-insâniyye, et-Tarîkatü'r-Rahmâniyye fi'r-Rucû'i ve'l-vusûl ile'l-Hazreti'l-'aliyye, Hadîkatü'l-ezhâr fi'l-Hikmeti ve'l-esrâr, Mecmû'atü'l-eş'âr fi'r-Rekāik ve'l-âsâr, Mir'âtü'ş-şühûd fi Beyâni vahdeti'l-vücûd, Miskü'l-hitâm fî Ma'rifeti'l-İmâm, Şerhu'l-leme'ât li-Fahreddîn el-Irâkî, Şerhu's-salâti'l-muhtasıra li'ş-Şeyhi'l-Ekber. In this thesis, we used the ones on tasavvuf that we were able to see: el-İlhâmâtü'r-Rabbâniyye fî Merâtibi'l-hakīkati'l-insâniyye, en-Nefesü'r-Rahmâniyye fî Ma'rifeti'l-hakīkati'l-insâniyye, et-Tarîkatü'r-Rahmâniyye fi'r-Rucû'i ve'l-vusûl ile'l-Hazreti'l-'aliyye, Hadîkatü'l-ezhâr fi'l-Hikmeti ve'l-esrâr, Mir'âtü'ş-şühûd fi Beyâni vahdeti'l-vücûd, Huccetü'z-zâkirîn ve Reddü'l-münkirin'dir and Tefrîhu'l-hâtır fî Menâkıbı'ş-Şeyh Abdulkadir. There is no sufficient information on the life of Abdulkadir Erbilî before he moved to Urfa, neither in the sufistic works nor in the classical books. When his works are examined, it is apparent that he did not use a simple language, and that he was a learned sheikh and sûfi, who used işarî interpretations. Abdulkadir Erbilî is a sheikh who internalized the love for Allah in terms of tasavvuf, who completed his seyr u sülûk, and who did not involve in political discussions. He was a man of heart who dedicated himself, in his own words, to the Tarikat-ı Aliyye-i Kâdirîyye-i Halisiyye. He was a wise and knowledgeable person who respected the morals of the sûfi order. He attached great importance to the rules of şeriat and he had a moderate view of tasavvuf, through which he always expressed the relationship between the sheikh and râbıta (a sâlik should first begin with an intisap to the sheikh and then never abandon rabıta which connects himself/herself with the sheikh). According to him, people both from within or against tasavvuf should thoroughly practice the religious duties, never deny something they do not understand, and should not unjustly blame anybody through interpretation. One should either be a mürîd or murâd, in terms of tasavvuf. Mürîd is the one who does not appreciate the sûret and zâhir, who is aware of the temporary beauty, and who tries to fulfill his duties as a kul in the strict sense. Murâd, on the other hand, is the one who tries to proceed during the seyr u sülûk. Because the manners of the people who are mürîd and murâd is like the manners of the prophets and the beloved ones of Allah. The keystone of his sufistic thoughts are râbıta (in the first place), riyazet, mücahede and a total commitment to the sheikh. Abdulkadir Erbilî is both a sheikh of a sûfi order and also a sufi. He dedicated himself to Allah, tried to obtain the love of Allah during his long life and passed away (to the rahmet of Allah) in 1897.
Benzer Tezler
- Abdülkâdir bin Ömer el-Bağdâdî'nin Şerh-i Tuhfe-yi Şâhidî'si (İnceleme-tenkitli metin-sözlük-tıpkıbasım)
Abdülkadir bin Ömer el-Bağdâdî's Şerh-i Tuhfe-yi Şâhidî (Commentary-text-glossary-facsimile)
EYUP BARLAK
Doktora
Türkçe
2020
Türk Dili ve EdebiyatıErciyes ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ATABEY KILIÇ
- El-Edirnevi Muhammed Bin İskenderin baytarnamesinin transkripsiyon ve değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
ABDULKADİR TAŞ
- Sevban bin Bücdüd ve hadis ilmindeki yeri
Sevban bin Bucdud and his place in the hadith science
ASLI UYGÜL
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
DinDokuz Eylül ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDÜLKADİR PALABIYIK
- Sigara bırakma polikliniklerine başvurarak sigarayı bir yıl veya daha uzun süre bırakmış bireylerin yeniden sigaraya başlama sıklığı ve ilişkili faktörler
Frequency of RE-smoking and related factors of individuals who have stopped smoking for one YEAR or more by applying to the smoking cessation polyclinics
ABDULKADİR SÖZEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Aile HekimliğiDokuz Eylül ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TOLGA GÜNVAR
- حياة عبد القادر دامولاَّ وتحقيق رسالتيه جواهر الإيقان والعقائد الضرورية وتحليلهما
Abdülkâdir Dâmolla'nın hayatı ve Cevâhiru'l-îkân ile Akâid-i zarûriyye adlı risalelerinin tahkik ve tahlili
ABUDUREHEMAN TUOHETI
Yüksek Lisans
Arapça
2023
Dinİstanbul Sabahattin Zaim ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FAHREDDİN YILDIZ