Geri Dön

Koroner arter bay-pass cerrahisi sonrası gelişen atriyal fibrilasyonun atriyal biyopsi ve atriyal speckle tracking görüntüleme yöntemleri ile öngörülebilirliğinin değerlendirilmesi

Koroner arter bay-pass cerrahi̇si̇ sonrasi geli̇şen atri̇yal fi̇bri̇lasyonun atri̇yal bi̇yopsi̇ ve atri̇yal speckle tracki̇ng görüntüleme yöntemleri̇ i̇le öngörülebi̇li̇rli̇ği̇ni̇n değerlendi̇ri̇lmesi̇

  1. Tez No: 359223
  2. Yazar: DURSUN AKASLAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MUSTAFA KÜRŞAT TİGEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dahili Tıp Bilimleri Bölümü
  12. Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Post-operatif atriyal fibrilasyon (POAF) kardiyak cerrahi sonrası en sık görülen ritim bozukluğu olup; morbidite ve mortalitede artış ve hastanede kalış sürelerinde uzamaya neden olmaktadır. POAF etiyolojisi halen tam olarak anlaşılamamış olup, atriyumlardaki yapısal değişikliklere ve intra-operatif atriyal iskemiye bağlı olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada koroner arter by-pass greftleme (CABG) operasyonu sonrası POAF gelişimini öngörmede atriyal biyopsi materyalinde fibrozis yoğunluğunun değerlendirilmesi ve ekokardiyografik görüntüleme yöntemlerinin (2D ekokardiyografi ve speckle tracking görüntüleme) öngörülebilirliği araştırıldı. Çalışmaya CABG operasyonu planlanan, normal sol ventrikül sistolik fonksiyonları olup, normal sinüs ritminde olan 48 hasta dahil edildi. POAF gelişimi hastane içinde devamlı telemetrik elektrokardiyografi(EKG) görüntüleme tekniği ile saptandı. Hastaların %27,1'inde POAF gelişimi izlenildi. POAF gelişen grup ile gelişmeyen grup arasında klinik, ekokardiyografik ve histopatolojik özellikler karşılaştırıldı. POAF gelişen grupta ciddi fibrozis görülme oranı (%84,6 vs. % 34,3 p=0.002) ve LAVi (41,1±9,2 vs. 32,6±9,0 p=0.006) değeri anlamlı olarak yüksek saptanırken, sol atriyal rezervuar fonksiyon (20,8±6,9 vs. 30,0±12,8 p=0.019), sol atriyal kondüit fonksiyon (11,1±3,8 vs. 14,6±7,0 p=0.031), sağ atriyal rezervuar fonksiyon (27,3±11,7 vs. 32,2 ±8,6 p=0.003), sağ atriyal kondüit fonksiyon (11,7±4,4 vs. 16,3±5,7 p=0.006) değerleri anlamlı olarak düşük saptandı. Yapılan korelasyon analizinde POAF gelişimi ile kardiyopulmoner pompa süresi, fibrozis yoğunluğu, sol atriyal rezervuar fonksiyon ve LAVi değerleri arasında korelasyon saptandı (sırasıyla r:+0,340, r:+0,448, r:-0,339, r:+0,295 p35.8mL/m2 olmasının POAF gelişiminin %84,6 sensitivite ve %68,6 spesifite ile öngördürebildiği tespit edildi (p=0.006 AUC:0,758). Sonuç olarak 2D ekokardiyografik görüntüleme ve speckle tracking görüntüleme teknikleri ile POAF gelişimi açısından yüksek riskli grup erken dönemde daha iyi tanımlanabilir ve bu risk sınıflaması kılavuzluğunda uygun profilaktik tedavi uygulanılabilir.

Özet (Çeviri)

Postoperative atrial fibrillation (POAF) is the most commonly observed rhythm disturbance after cardiac surgery and results in increased morbidity and mortality and prolongation of hospital stay. Although the exact mechanisms development of POAF after open heart surgery is not clearly understood, preexisting structural changes of the atrial tissue and intraoperative atrial ischemia are thought to be responsible. The aim of this study was the assessment of fibrosis density in atrial biopsy materials and echocardiographic imaging techniques (2D echocardiography and speckle tracing imaging) to predict development of POAF after coronary artery bypass surgery. Forty-eight patients who are undergoing coronary bypass surgery with normal left ventricle systolic function and sinus rhythm at the time of surgery were included in the study. Diagnosis of POAF was made by analyzing continuous telemetric electrocardiography records. Development of POAF was observed in 27.1% of subjects. Patients with and without POAF were compared depending on clinical, echocardiographic and histopathological features. The incidence of serious fibrosis (%84,6 vs.% 34,3 p:0,002) and LAVi(41,1±9,2 vs.32,6±9,0 p:0,006) were higher in patients with POAF, while LA reservoir strain(20,8±6,9 vs. 30,0±12,8 p:0,019), LA conduit strain (11,1±3,8 vs. 14,6±7,0 p:0,031), RA reservoir strain(27,3±11,7 vs. 32,2±8,6 p: 0,003) and RA conduit strain(11,7±4,4 vs. 16,3±5,7 p:0,006) were significantly lower than patients without POAF. Statistically significant correlation was found between development of POAF and cardiopulmonary bypass time, incidence of serious fibrosis, left atrial reservoir strain and LAVi (r:+0,340, r:+0,448, r:-0,339, r:+0,295, respectively, p

Benzer Tezler

  1. Koroner by pass cerrahisi uygulanan hastalarda kardiyopulmoner by-pass pompasının nonpulsatil ve pulsatil akımının renal perfüzyon üzerine etkisinin karşılaştırılması

    Comparison of the effects of cardiopulmonary by-pass pump on renal perfusion of nonpulsatile and pulsatil current in patients which was applied coronary bypass surgery

    FERHAT BORULU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLKER MATARACI

  2. Kardiyopulmoner baypass sonrası gelişen nöropsikolojik defisitlerin önlenmesinde Ginkgo Biloba ekstresinin etkisi

    Başlık çevirisi yok

    ALİ FEDAKAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiÇukurova Üniversitesi

    Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT KISACIKOĞLU

  3. Aort kapak replasmanı yapılan hastalarda, hasta kapak uyumsuzluğunun diyastolik fonksiyonlara ve fonksiyonel mitral yetmezliğine etkileri

    The effect of patient prosthesis mismatch on functional mitral regurgitation in patients with mechanical aortic valve replacement

    MEHMET EMİR EROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA KEREM VURAL

  4. Koroner arter baypas greft cerrahisi geçiren hastalara uygulanan refleksolojinin ağrı, anksiyete, yorgunluk ve uyku üzerine etkisi: randomize kontrollü çalışma

    The effect of reflexology applied to patients undergoing coronary artery bypass graft surgery on pain, anxiety, fatigue and sleep: a randomized controlled trial

    KÜBRA GÜNEŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HemşirelikSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF GEZGİNCİ

  5. Koroner arter bypass grefti ameliyatı öncesi hastaların cerrahi anksiyete ve korkusunun ameliyat sonrası ağrı ve kardiyak semptomlar ile ilişkisinin incelenmesi

    Investigation of the relationship between surgical anxiety and fear of patients before coronary artery bypass graft surgery and postoperative pain and cardiac symptoms

    KARDELEN EMEKLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SİBEL YILMAZ ŞAHİN