Aort kapak replasmanı yapılan hastalarda, hasta kapak uyumsuzluğunun diyastolik fonksiyonlara ve fonksiyonel mitral yetmezliğine etkileri
The effect of patient prosthesis mismatch on functional mitral regurgitation in patients with mechanical aortic valve replacement
- Tez No: 906973
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA KEREM VURAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: Aort darlığı, mitral yetmezlik, diyastolik kalp yetmezliği, Aortic stenosis, diastolic heart failure, mitral regurgitation
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Türkiye Yüksek İhtisas Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
Amaç: Aort kapak replasmanı, günümüzde ileri aort darlığı ve aort yetmezliğinde önerilen tedavi yöntemidir. Aort kapak replasmanının, ameliyat sonrasında kalp fonksiyonları ve klinik durumda iyileşmeyi sağladığını gösteren birçok çalışma yapılmıştır. Altta yatan patolojinin şiddeti ve anatomik farklılıklar nedeniyle her hastada optimal büyüklükteki kapağın replasmanı uygulanamamaktadır. Buna bağlı olarak cerrahi işlemin kısa ve uzun dönem sonuçları ile hastaların semptomlarındaki düzelmede farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle“hastakapak uyumsuzluğu”hipotezi ortaya konmuştur. Hasta-protez uyumsuzluğu, ameliyat sonrası dönemde rezidüel bir aort darlığı gibi davranarak ventrikül içi basınç düşmesinin istenen seviyenin altında kalmasına neden olacaktır. Özellikle aort darlığının doğal seyri sonucu sol ventrikül basınç artışı ve ikincil konsantrik hipertrofi nedeniyle mitral kapakta organik bir sebebe bağlı olmayan yetmezlik ortaya çıkar. Aort kapak replasmanı sonrası fonksiyonel mitral yetmezliğin kendiliğinden gerileyeceğini savunanlar olduğu gibi, aort kapak replasmanı sırasında fonksiyonel mitral yetmezliğine de müdahale edilmesi gerektiğini ifade edenler de mevcuttur. Son yıllarda kalbin gevşeme bozukluğuna bağlı olarak gelişen kalp yetmezliği ile buna bağlı klinik semptomlarını tanımlayan“diyastolik disfonksiyon”terimi ortaya atılmıştır. Aort kapak replasmanı sonrasında yeterli miyokardiyal iyileşmenin ve klinik düzelmenin gözlenemediği hastalarda bu durumdan diyastolik disfonksiyon sorumlu tutulmaktadır. Çalışmamızda, izole aort kapak replasmanı yapılan hastalar postoperatif dönemde takibe alınarak,“hasta-kapak uyumsuzluğu”nun fonksiyonel mitral yetmezliği ve diyastolik disfonksiyona olan etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Ocak 2007 - Haziran 2013 tarihleri arasında kliniğimizde 189 hastaya izole aort kapak replasmanı (AVR) uygulanmıştır. Bu hastalardan 59 tanesi operasyon sonrası rutin olarak takip edilebilmiştir. Aort kapak replasmanına ek olarak, suprakoroner greft interpozisyonu, koroner baypass cerrahisi ya da diğer kapaklara da müdahalede bulunulan hastalar fonksiyonel mitral yetmezliğinin doğru değerlendirilebilmesi açısından çalışma dışı bırakılmıştır. Hastaların ortalama takip süreleri 38.1±28.6 aydır. Takipte olan 59 hastanın postoperatif transtorasik ekokardiyografileri tek bir operatör tarafından yapılmıştır. Ellidokuz hastanın, 19 tanesinde, efektif orifis alanı indeksine (EOAI) göre hasta kapak uyumsuzluğu (EOAI< 0.85/m2 vücut yüzey alanı) tespit edilmiştir (Grup 1). Kalan 40 hastada ise bu kıstasa göre hasta kapak uyumsuzluğu saptanmamıştır (Grup 2). Her iki grubun postoperatif takiplerinde; fonksiyonel mitral yetersizliği gelişmesi, sol ventrikül kitle gerilemesi, postoperatif pulmoner hipertansiyon ve hastaların postoperatif fonksiyonel kapasiteleri karşılaştırılmıştır. Bulgular: Gruplar arasında yaş, cinsiyet, komorbid özellikler, preoperatif ekokardiyografik bulgular, kardiyopulmoner baypas süreleri , postoperatif fonksiyonel mitral yetmezliği gelişimi açısından anlamlı fark bulunamamıştır. Çalışmaya dahil edilen hastaların %74 'ünde fonksiyonel mitral yetmezliği gelişmiştir. Ancak her iki grup arasında fonksiyonel mitral yetmezliği gelişimi açısından anlamlı fark bulunamamıştır. Ayrıca her iki grupta sol ventrikül kitle regresyonu açısından da anlamlı bir fark saptanmamıştır. Her iki grupta da fonkisyonel kapasitede iyileşme saptanmıştır. Ancak gruplar arasında fonksiyonel kapasitenin düzelmesi açısından fark saptanmamıştır. Sonuç: Edinsel aort kapak hastalıklarının tedavisi için uygulanan aort kapak replasmanı, uzun dönem sağkalımda artış ve fonksiyonel kapasitede düzelme sağlamaktadır. Ancak hastanın vücut yüzey alanına uygun olmayan protez seçimi, bu faydalı etkileri maskeleyebilir. Aort kapak hastalıklarına çoğu zaman fonksiyonel mitral yetersizliği ve diyastolik disfonksiyon eşlik etmektedir. Bu iki klinik durumun hasta-protez uyumsuzluğu ile ilişkisi ise halen net değildir. Çalışmamızda da bu iki parametre ile, hasta-protez uyumsuzluğu arasında bir ilişki tespit edilememiş olmakla birlikte, çalışma grubundaki hasta-protez uyumsuzluğu genelde ancak hafif düzeyde olduğundan, bu konunun irdelenmesi açısından orta ve ağır hasta-protez uyumsuzluğu bulunan hasta gruplarında da çalışma yapılması uygun olacaktır.
Özet (Çeviri)
Objective: Aortic valve replacement is the treatment of choice in patients with severe aortic stenosis and insufficiency in the current era. Many studies demonstrated improvements in myocardial functions as well as clinical status. Due to the severity of underlying pathology and anatomical variations, replacement with a properly large size prosthesis is not always possible. Consequently, both the short-and long-term results and symptomatic improvement may show patient-to patient variability. In order to explain possible causes of this variability, the“patient-prosthesis mismatch hypothesis”has been proposed. It is possible that patient-prosthesis mismatch may create a kind of residual aortic stenosis, causing sub-optimal decrease in intra-ventricular pressures. During the natural course of aortic stenosis, increased left ventricular pressure and secondary myocardial hypertrophy may lead to a functional type of mitral regurgitation without any organic lesion in this valve. As spontaneous regression in the severity of this type of“functional mitral regurgitation may occur, there are both proponents and opponents of surgical correction of the mitral regurgitation during the aortic surgery. In addition to this, recently a ”diastolic dysfunction" concept is proposed to point out to the clinical symptoms due to heart failure developing secondary to relaxation failure of the myocardium. Diastolic dysfunction, therefore may be responsible for suboptimal clinical and myocardial improvement following aortic valve replacement. In our study, we investigated possible impact of patient-prosthesis mismatch on postoperative functional mitral regurgitation regression and diastolic dysfunction improvement in patients undergoing isolated aortic valve replacement. Materials and Methods: One hundred eighty-nine patients undergoing isolated aortic valve replacement between January 2007-June 2013 were included in the present study. Postoperative follow-up was complete in 59 patients. Patients with additional surgical procedures such as supracoronary aortic replacement, coronary artery bypass surgery, multiple valve procedures were excluded in order to properly investigate the functional mitral regurgitation. The mean follow-up time was 38.1±28.6 months. All postoperative echocardiographic assessments were done by the same physician. Patient-prosthesis mismatch was present in 19 patients, defined as an effective orifice area index (EOAI) less than 0.85 cm2/m2 BSA (Group 1). The remaining 40 patients without mismatch constitute the Group 2. These two groups were then compared for postoperative functional mitral regurgitation development, left ventricular mass regression, postoperative pulmonary hypertension and postoperative functional capacity. Results: There was no statistically significant difference between these two groups in terms of age, gender, comorbidity, preoperative echocardiographic data, cardiopulmonary bypass time, postoperative functional mitral regurgitation development. Overall, functional mitral regurgitation was developed in 74% of the patients. However, there was no significant difference between the two groups in terms of functional mitral regurgitation development rate. In addition, left ventricular mass regression was similar in both groups. Functional capacity became better in both groups at the postoperative period. Conclusion: Aortic valve replacement improves long term survival and functional capacity in patients treated for acquired aortic valve disease. However, expected benefits may not always be attained as inappropriately small prosthetic valves may mask the beneficial effects of the surgery. Functional mitral regurgitation and diastolic dysfunction usually accompany aortic valve disease. The impact of patient-prosthesis mismatch on these two clinical parameters remains unclear. Although we found no association between these two parameters and patient-prosthesis mismatch, it must be kept in mind that our series included only mild mismatch cases. Further investigation with severe mismatch cases is necessary to scrutinize the real effect of patient-prosthesis mismatch on postoperative functional mitral regurgitation and diastolic dysfunction.
Benzer Tezler
- Aort kapak replasmanı sonrası rezidüel aort gradienti ve hasta protez uyumsuzluğunun hasta cinsiyeti ve obesite ile ilişkisi
Başlık çevirisi yok
KEVSER TURAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık BakanlığıKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SADİ KAPLAN
- Dar aort kökü olan hastalarda aort kök genişletilmesi: tek merkez deneyimimiz
Aortic root enlargement in patients with small aortic root: single center experience
SEFA ELTUTAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. ERSİN KADİROĞULLARI
- İzole mekanik aort kapak replasmanı yapılan hastalarda, yağsız kitle indeksinin ve diğer prediktif faktörlerin hasta protez kapak uyumsuzluğu şiddetine etkisi
the effect of fat free mass index and other predictive factors on the severity of patient prosthesis mismatch in patients with isolated mechanical aortic valve replacement
ÜZEYİR YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN SUNAR
- İzole mekanik aort kapak replasmanı uygulanan hastalarda hasta-protez kapak uyumsuzluğu ve bunun sol ventrikül remodellingine etkisi
Patient-prosthesis mismatch and impact on left ventricular remodelling in isolated mechanical aortic valve replacement
İBRAHİM ÇAĞRI KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN SUNAR
- Kliniğimizde aort kapak yetmezlikli asendan aort anevrizmaları ve aort diseksiyonlarında aort kapak tamiri ve kapak koruyucu aortik kök cerrahisi uygulanan hastaların erken ve geç dönem takip sonuçları
Early and late term results of aortic valve repair and valve sparing aortic root replacement in aortic aneurysms with aortic valve insufficency and aortic aneurysms in our clinic
GÖRKEM YİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ANIL ÖZEN