Geri Dön

Primer hiperparatiroidili hastaların operasyon öncesi ve sonrası hemogram parametrelerinin değerlendirilmesi

Comparison of the preoperative and postoperative hemogram parameters of the patients with primary hyperparathyroidism

  1. Tez No: 360157
  2. Yazar: ÜLKÜ AYBÜKE TUNÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TEVFİK DEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 52

Özet

Primer hiperparatiroidi (PHPT) bir veya daha fazla paratiroid glanddan aşırı derecede parathormon (PTH) salgılanması ile meydana gelen bir klinik tablodur. PHPT en çok 50-60 yaşlarında görülmektedir. Kadın :erkek oranı 3:1 olarak bildirilmektedir. Tanı esnasında birçok hasta semptomsuzdur. Daha önceki yıllarda, ancak hiperparatiroidinin komplikasyonları ortaya çıktıktan sonra PHPT teşhis edilebilirken, son yıllarda laboratuvarlarda otomasyon yöntemi ile taramaların uygulanması sonucu birçok vaka semptomsuz iken yakalanabilmektedir. 10 yıldan daha uzun süredir olan gözlemsel çalışmalar , çoğu hastanın serum kalsiyum düzeyi , böbrek taşı hastalığı ve renal fonksiyonlar yönünden stabil seyrettiğini göstermektedir. Yeni çalışmalarda osteoporozun da , eğer varsa , genellikle ilerleyici olmadığına işaret etmektedir. Diğer taraftan cerrahi genellikle küratif bir tedavidir. Tecrübeli ellerde morbidite oranı düşüktür. Anemi ile PHPT arasındaki ilişki ilk olarak 1930' larda Donald Hunter ve Fuller Albright tarafından anımlanmıştır. PHPT' de bildirilen anemi prevalansı değişik serilerde %5 ile %31.8 arasında değişkenlik göstermektedir. Ve genellikle kronik hastalık anemisinin karakteristiği olarak normositik normokromiktir. PHPT' de anemi patogenezi şüphesiz ki multifaktoriyeldir ve parathormonun indüklediği kemik iliği fibrosizi de bunun içinde önemli bir yer tutar. Kemik iliği fibrosizi kadar kötü beslenme, böbrek yetmezliği ve gizli gastrointestinal kanama da bu duruma katkıda bulunuyor olabilir. PHPT' de anemi ; serum kalsiyum seviyesi , PTH , alkalen fosfataz seviyesi , kemik hastalığının şiddeti ve PHPT' nin süresi ile korelasyon göstermektedir. Bu çalışma ile bölümümüzde takip ettiğimiz opere primer hiperparatiroidili hastalarımızda, operasyon öncesi ve operasyonun birinci yılından sonraki hemogram parametrelerinin karşılaştırılmasını planladık. PHPT' li hastalarımızda operasyon öncesi anemi, trombositopeni, nötropeni prevalansını, operasyon sonrası düzelen parametreleri tespit etmeyi planladık. Çalışmamıza, sekonder anemi, nötropeni, trombositopeni yapabilecek hastalıkları olan hastaları dahil etmedik. Yine aynı şekilde hemogram raporlarında çoğu kez göz ardı edilen, fakat kronik inflamasyonla ilişkili bazı parametreler olan RDW, MPV, nötrofil/lenfosit oranlarının operasyon öncesi ve sonrası değişikliklerini tespit etmeyi planladık. Çalışmamıza dahil ettiğimiz toplam 157 primer hiperparatiroidili hastamızın 127' si kadın (%80,9), 30' u erkekti (%19,1). Preoperatif dönemde anemisi olan ve olmayan erkek grupları üzerine, Ca, fosfor ve PTH' nın etkisini karşılaştırmak için hasta sayısı yeterli değildi. Preoperatif dönemde anemisi olan ve olmayan kadın hasta grupları arasında; Ca, fosfor, PTH düzeyleri açısından istatistiksel anlamlı fark tespit edilemedi (sırasıyla p=0,557, p=0,595, p=0,203). Tüm 157 kişilik primer hiperparatiroidili hastaların preoperatif dönemde PTH, Ca, fosfor düzeyleri ile hemogram verileri arasında ilişki olup olmadığını göstermek amacıyla yapılan korelasyon analizinde; preoperatif PTH düzeyi ile nötrofil/lenfosit oranı arasındaki orta-zayıf kuvvette bir ilişki dışında diğer veriler arasında anlamlı bir korelasyon tespit edilemedi. Operasyon öncesi ve operasyondan bir yıl sonra bakılan hemogram verilerini birbirleriyle kıyaslamak amacıyla yapılan istatistiksel analizlerde, öncesi ve sonrası değerlerde anlamlı bir fark bulunamadı. Operasyon öncesi anemisi olan bireylerin operasyon sonrası Hb değerlerinde, istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Operasyon öncesi, normal aralığın üst seviyelerinde olan RDW ortalaması, operasyon sonrası istatistiksel olarak değişmedi. Literatürde primer hiperparatiroidi (veya sekonder, tersiyer hiperparatiroidi) ile ilişkili RDW, MPV değerleri ve nötrofil/lenfosit oranlarının değerlendirildiği herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamız bu alanda yapılmış ilk çalışma olma özelliğinde olup, hasta sayısının artırılması ile daha anlamlı veriler elde edileceği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Primary Hyperparathyroidism (PHPT) is a clinical presentation which occurs by excessive secretion of parathormone (PTH) out of one or more parathyroid gland. PHPT is observed most at 50-60 years of age. A female:male ratio of 3:1 has been reported. Many patients show no symptoms during diagnosis. While in the previous years PHTP could only be diagnosed after hyperparathyroidism complications appear, in the recent years many cases can be spotted without symptoms by virtue of screening by automation method in the laboratories. Observational studies for more than 10 years prove that many patients show stability regarding calcium level, renal calculus and renal funcions. New studies indicate that in general osteoporosis too, if any, is not progressive. On the other hand, surgery is generally a curative treatment. Rate of morbidity is rather low in the experienced hands. The relationship between anemia and PHPT was first described in 1930's by Donald Hunter and Fuller Albright. Anemia prevalence reported in literature regarding PHPT varies between 5% and 31.8% in different series. Besides, it is generally normocytic normochromic due to the characteristic features of anemia of chronical diseases. Anemia pathogenesis in PHPT is no doubt multifactorial and within this, bone marrow fibrosis induced by parathormone has an essential place. As much as bone marrow fibrosis, perhaps malnutrition, renal failure and hidden gastrointestinal bleeding too may contribute to this situation. Anemia in PHPT shows correlation with serum calcium level, PTH, alkaline phosphatase level, severity of the bone disease and PHPT time. By this study we have planned to compare pre-operative and one year post-operative hemogram parameters of our operated primary hyperparathyroidism patients that we have been following up in our department. We have planned to determine pre-operative anemia, thrombocytopenia, neutropenia prevalence and post operative recovered parameters in our patients with PHPT. We haven't included the patients with diseases which may cause secondary anemia, neutropenia, thrombocytopenia. Likewise, we have planned to determine the pre-operative and post-operative variations of some parameters such as RDW, MPV, neutrophile/lymphocyte rates, that are often disregarded in hemogram reports but related to chronical inflammation. Out of 157 enrolled patients with Primary Hyperparathyroidism, 127(80,9%) were women and 30(19,1%) were men. The number of patients was not sufficient to compare the effects of Ca, phosphorus and PTH on the male groups having and not having anemia in the preoperative period. As regards the effects of Ca, phosphorus and PTH, statistically significant difference could not be determined between the women patient groups having and not having anemia in the preoperative period (p=0,557, p=0,595, p=0,203 respectively). In the correlation analysis performed in order to show if there was any relation or not in the preoperative period between PTH, Ca, phosphorus levels and hemogram data of the all the 157 patients with primary hyperparathyroidism, no significant correlation could be determined in the preoperative data except for a moderate-weak relation between PTH level and neutrophile/lymphocyte rate. In the statistical analysis to compare pre-operative and post-operative first year hemogram data with respect to each other, no significant difference was found between the pre- and post- operative values. No statistically significant change was determined in the post-operative Hb values of the individuals having pre-operative anemia. Mean RDW which was in ther higher levels of normal interval in the pre-operative period, did not statistically change after the operation. There is no studies in the literature evaluating RDW, MPV values and neutrophile/lymphocyte rates that are related with primary hyperparathyroidism (or secondary, tertiary hyperparathyroidism). Our study has the feature of being the first study in this field, more significant data is expected to be obtained as the number of included patients increase.

Benzer Tezler

  1. Primer hiperparatiroidili hastaların operasyon sonrası takip sonuçları

    Clinical follow-up of operated pati̇ents with primary hyperparathyroidism

    YASEMİN ÖCAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Endokrinoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPASLAN KEMAL TUZCU

  2. Primer hiperparatiroidili hastaların klinik laboratuvar ve radyolojik özelliklerinin retrospektif incelemesi

    Retrospective analysis of clinical laboratory and radiological features of patients with primary hyperparathyroidism

    ALİ ÖRS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıMersin Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESEN AKBAY

  3. Primer hiperparatiroidili hastalarda preoperatif tanı yöntemleri ile ameliyat bulgularının korelasyonunun değerlendirilmesi

    The correlation between preoperative diagnostic methods and operative findings in patients with primary hyperparathyroidism

    HANDE KÖKSAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Genel CerrahiGazi Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. FERİT TANERİ

  4. Paratiroid cerrahisinde klinik deneyimimiz ve son gelişmeler

    Başlık çevirisi yok

    ŞÜKRÜ TAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Genel CerrahiDicle Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. CELALETTİN KELEŞ

  5. Primer hiperparatiroidililerin retrospektif olarak incelenmesi

    Retrospective analysis of primary hyperparathyroidism

    NESLİHAN GÜL CAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıTrakya Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARMAĞAN TUĞRUL