Meme kitlelerinin benign-malign ayrımında difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin rolü
The role of diffusion-weighted imaging for differentiation of benign and malignant breast masses
- Tez No: 361433
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EMEL ALİMOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Meme, MRG, ADC, kitle, Breast, MRI, ADC, mass
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Difüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG) ve apparent diffusion coefficient (ADC) değer ölçümleri birçok alanda olduğu gibi meme lezyonlarının ayırıcı tanısında da önemli katkılar sağlayabilmektedir. Çalışmamızın amacı meme MRG, difüzyon görüntüleme ve ADC değerlerinin meme kitlelerinin benign-malign ayrımında tanısal doğruluğunu araştırmaktır. Bu retrospektif çalışmada Ağustos 2010 ile Mayıs 2014 tarihleri arasında hastane ve Radyoloji biriminin arşivleri tarandı. Çalışmaya konvansiyonel MRG sekanslarında, DAG'lerde ve ADC haritalarında meme kitlesi izlenen ve histopatolojik tanısı bulunan 34 hasta dahil edildi. Kitlelere kor biyopsi, vakum biyopsi veya eksizyonel biyopsi uygulandı. Kitlelerin MRG değerlendirmesinde şekil, kontur ve boyanma özellikleri ile kinetik eğrileri dikkate alınarak BI-RADS sınıflaması yapıldı. BI-RADS 2 ve 3 lezyonlar benign, BI-RADS 4 ve 5 lezyonlar malign kabul edilerek lezyonların histopatoloji sonuçları ile karşılaştırıldı. Kitlelerden ve normal fibroglandüler dokulardan ADC ölçümleri yapıldı. ADC değerleri ile histopatoloji sonuçları arasındaki ilişki istatistiksel olarak incelendi. Ayrıca ROC analizi kullanılarak meme kitlelerinin benign-malign ayrımına yönelik eşik ADC değeri hesaplandı. Saptanan 34 meme kitlesinden histopatolojik olarak 15'i benign, 19'u malign idi. Meme MRG'nin malignite saptamadaki hassasiyeti %100, özgüllüğü %40, pozitif öngörü değeri (PÖD) %67,9, negatif öngörü değeri (NÖD) %100 bulunmuştur. Ayrıca yapılan ölçümlerde histopatolojik olarak benign lezyonların ADC ortalaması (± SD) 1,36±0,31 x 10-3 mm²/sn; histopatolojik olarak malign lezyonların ADC ortalaması (± SD) 0,89±0,17 x 10-3 mm²/sn; normal fibroglandüler doku ADC ortalaması (± SD) 1,65±0,24 x 10-3 mm²/sn ölçülmüştür. Buna göre malign kitleler benign kitlelerden, benign kitleler normal fibroglandüler dokudan daha düşük ADC değerlerine sahip olup bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Yapılan ROC analizine göre ADC eşik değeri olarak 1,05 x 10-3 mm²/sn alındığında ADC'nin malignite saptamadaki hassasiyeti %95, özgüllüğü %87, PÖD'si %90, NÖD'si %93 olarak hesaplandı. MRG'de meme lezyonları değerlendirilirken hem morfolojik hem kinetik parametreler göz önünde bulundurulmaktadır. Ancak malign ve benign lezyonların morfolojik özellikleri ve kontrast tutulum paternleri benzerlik gösterebilmekte olup lezyonların karakterizasyonunda yetersiz kalabilmektedir. Literatürde konvansiyonel meme MRG'nin duyarlılığı %90'ın üzerinde iken özgüllüğü %37-97 gibi geniş bir aralıkta değişmektedir. DAG'nin lezyonun selülaritesi ile ilişkili olarak karakterizasyon sürecinde konvansiyonel MRG'ye ek faydalı bilgiler verebileceği düşünülmektedir. DAG'nin avantajları arasında çok hızlı ve kolay elde edilmesi ve kontrast maddeye gerek duyulmaması sayılabilir. Ancak DAG'nin artefaktlara oldukça duyarlı olması ve uzaysal çözünürlüğünün yetersiz olması, küçük lezyonlara duyarsız kalmasına neden olabilmektedir. DAG'nin, görüntü kalitesinin artırılması halinde meme MRG'de rutinde kullanılan bir uygulama olabileceği düşünülmektedir,
Özet (Çeviri)
Diffusion weighted imaging (DWI) and apparent diffusion coefficient (ADC) measurements can, as is the case in many cases, provide valuable insight in differential diagnosis of breast lesions. The purpose of our study is to evaluate diagnostic accuracy of MRI, diffusion imaging and ADC values in differentiating benign and malignant breast masses. In this retrospective study, hospital and radiology department archives were examined between August 2010 and May 2014. 34 patients with breast mass visible in conventional MRI sequences, DWIs and ADC maps; and who had histopathologic diagnosis were included in the study. Tru-cut biopsy, vacuum biopsy or excisional biopsy was performed on the masses. Masses were classified according to BI-RADS depending on their shape, contour, enhancement and kinetic curves. Lesions were considered benign if they were categorized BI-RADS 2 and 3, and malignant if they were BI-RADS 4 or 5; and this was compared to histopathology results. ADC measurements were taken from masses and normal fibroglandular tissue. The relation between ADC values and histopathology results were statistically assessed. A cut-off value to differentiate benign and malignant breast masses was calculated using ROC analysis. Out of 34 breast masses in the study, 15 were benign and 19 were malignant according to histopathology. For purposes of malignancy detection, breast MRI was found to have a sensitivity of 100%, specificity of 40%, positive predictive value (PPV) of 67.9% and negative predictive value (NPV) of 100%. Histopathologically benign lesions had an ADC average (±SD) of 1.36±0.31 x 10-3 mm2/sn; malignant lesions lesions had an ADC average (±SD) of 0.89±0.17 x 10-3 mm2/sn; and normal fibroglandular tissue had an ADC average (±SD) of 1.65±0.24 x 10-3 mm2/sn. It was observed that malignant masses had ADC values lower than benign masses, and benign masses had values lower than normal fibroglandular tissue. By means of ROC analysis, an ADC cut-off value of 1.05 x 10-3 mm2/sn was found, with a sensitivity of 95%, specificity of 87%, PPV of 90 % and NPV of 93% for detection of malignancy. When breast masses are evaluated with MRI, both morphological and kinetic parameters are considered. However, morphological characteristics and contrast enhancement patterns of benign and malignant lesions can be similar, and thus, these may perform inadequately to discriminate benign masses from malignant ones. In the literature, conventional breast MRI is reported to have a sensitivity of 90%, but its specifity is reported in a wide range of 37-97%. DWI can provide information related to cellularity of the lesion and thus can be a useful addition to conventional MRI for lesion characterisation. Very rapid and easy acquisition of images and the lack of contrast media are the advantages of DWI; however it is very sensitive to artifacts and has low sensitivity for small lesions due to low spatial resolution. We think DWI can have routine application in breast MRI if its image quality is improved
Benzer Tezler
- Meme kitlelerinin değerlendirilmesinde difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin yeri
The role of diffusion weighted imaging in magnetic resonance to evaluate breast masses
AYSU BAŞAK ÖZBALCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık BakanlığıRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
UZMAN EMİNE ÖZTÜRK
- Meme solid lezyonlarında ileri MR uygulamaları; difüzyon ağırlıklı görüntüleme
Advanced MR applications for solid breast lesions; diffusion-weighted imaging
ALİ OSMAN UNCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer Tıpİnönü ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLNUR ERDEM
- Meme lezyonlarının değerlendirilmesinde difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemenin yeri
The role of diffusion weighted MRI in evaluating breast lesions
CİHAN KAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Radyoloji ve Nükleer TıpPamukkale ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. NURAN A. SABİR AKKOYUNLU
- Malign ve benign meme lezyonlarında difüzyon mr görüntüleme
Diffusion MR imaging in malign and benign breast lesions
DİLAN BEKTAŞ ONAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Radyoloji ve Nükleer TıpDicle ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HATİCE GÜMÜŞ
- Meme kitlelerinin malign- benign ayrımında difüzyon ağırlıklı MR görüntülemenin yeri
Diffusion weighted MRI in the differential diagnosis of malign and benign breast masses
TUĞBA BOSTAN BOZKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık BakanlığıRadyoloji Ana Bilim Dalı
DR. GÜLTEN SEZGİN BENER