Geri Dön

Çocuklarda cerrahi girişim gerektiren meme kitlelerinin değerlendirilmesi

Evaluation of surgically treated breast masses in children

  1. Tez No: 361454
  2. Yazar: GÜL DEMİRDAĞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATİH ANDIRAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Cerrahisi, Pediatric Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Meme, kitle, çocuk, fibroadenom, cerrahi, Breast, mass, child, fibroadenoma, surgery
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

Kız çocuklarda cerrahi tedavi gerektiren meme kitlelerinin tanı ve tedavi özelliklerini incelemek amacıyla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'nda 1977-2013 yılları arasında meme kitlesi nedeniyle opere edilen 18 yaş altı kız hastalar yaş, geliş semptomları, operasyon öncesi takip süresi, tanısal özellikleri, operasyon önce ve sonrası tanıları, cerrahiye gidiş endikasyonları, kitlenin histopatolojik özellikleri, postop komplikasyonları, nüks oranları ve postop takip süreleri açısından geriye dönük olarak incelenmiştir. Çalışmaya alınan 68 olgudan 41 hastanın bilgilerine ulaşılmıştır. Olguların yaş ortalaması 14,4 ± 2.02 yıldır (8-18 yaş). Kitlenin en sık yerleşim yeri sol üst kadrandır (n=12, %29). Olguların 39'u postpubertal olup 3 hastada menstrüsyonla ile ilişkili semptom saptanmıştır. İki olgu ise prepubertaldir. Aile öyküsü hiçbir olguda bulunmamaktadır. Başvuru öncesi semptom süreleri ortalama 2,3 ± 2 ay (10 gün-36 ay) olup en sık başvuru şikayeti memede kitledir (n=25, %61). Diğer başvuru şikayetleri sırasıyla memede şekil bozukluğu, kitle ve ağrı, kızarıklık ve şişlik, kitle ve şekil bozukluğu ve akıntıdır. Yedi olguda eşlik eden hastalık mevcuttur. Tanıda en sık ultrasonografi olmak üzere mamografi ve ince iğne aspirasyon biopsisi kullanılmıştır. Preoperatif incelemelerde en sık solid nodül (n=23, %57) saptanmıştır. Malinite şüphesi (n:26, %65) en sık cerrahi endikasyondur. Olguların 11'i (%27,5) takip sonrası, 29'u (%72) ise takip edilmeden opere edilmiştir. Ortalama takip süresi 7,45 ay'dır (1-24 ay). Histopatolojik incelemede en sık tanı fibroadenomdur (n=15,%36). Postoperatif izleminde [ortalama 7 ay, (3-36 ay)] 9 olguda (%22,5) nüks saptanmıştır. Nüksler olguların hepsi benign histopatolojik özellik göstermektedir. Hiçbir olguda komplikasyon izlenmemiştir. Sonuç olarak meme kitlelerinin çocukluklarda nadir olup malinite riski düşüktür. Malinite şüphesi en sık cerrahi endikasyon olmasına karşın histopatolojik incelemede fibroadenomlar ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca nüks eden olguların hepsi benign özellik göstermektedir.

Özet (Çeviri)

In Hacettepe University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, between 1977-2013, adolescent girls under 18 years of age with surgically treated breast masses were evaluated for age, symptoms, duration of follow-up, preoperative and postoperative diagnosis, indications of surgery, histopathologic findings, postoperative complications, frequency of recurrence and postoperative follow-up retrospectively to investigate the diagnostic and treatment features of surgically treated breast masses in children. Among 68 adolescents, detailed information was obtained for 41 children. The mean age was 14.4 ±2.02 years (8-18 years). The most common localization of the masses was left upper quadrant (n=12, %29). Thirty-nine of the children were postpubertal and three of them had menstruation related pain. Two of the cases were prepubertal. None of the cases have family history. Before admission, mean duration of symptoms was 2.3 ± 2 months (10 days-36 months). The most common symptom was breast mass (n=25, 61%) and followed by dysmorphic breast, mass and pain, erythema and swelling, mass and dysmorphic appearance and discharge. Ultrasonography, mammography and fine needle aspiration biopsy were used in diagnosis. In preoperative evaluation, solid nodules were the most common findings (n=23, 57%). Suspicion of malignancy was the most common indication for surgical treatment (n=26, 65%). In 11 cases (27.5%), patients were underwent surgery after follow-up and 29 (72%) of them were underwent without follow-up. The mean follow-up period was 7.45 months (1-24 months). Fibroadenoma was the likely diagnosis in histopathologic evaluation (n=15, 36%). In postoperative follow-up [mean 7 months, (3-36 months)], recurrent breast mass was detected in 9 (22.5%) patients. All recurrent cases showed benign histopathologic findings. None of the patients had operative complications. In conclusion, breast masses in children are rare and risk of malignancy is low. Although, risk of malignancy is the most common indication for surgery, fibroadenoma was the most common diagnosis. Also, all recurrent cases showed benign histopathologic findings.

Benzer Tezler

  1. Çocuklarda akut apendisit tanısı koymada değişik skorlama sistemleri ile laboratuar verilerinin güvenilirliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the reliability of different scoring systems in diagnosing acute appendicitis in children and their association with laboratory data

    ENGİN BURAK BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk CerrahisiGATA

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET GÜVEN

  2. Çocuklarda akut apandisit tanısında serum iskemi modifiye albümin ve solubl ürokinaz plazminojen aktivatör reseptör düzeyleri

    Serum ischemia-modified albumin and solubl urokinase plasminogen activator receptor levels in the diagnosis of acute appendicitis in children

    ONUR BİRCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSakarya Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAHRİ ELMAS

  3. Çocuklarda akut apandisit tanısında yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi

    Başlık çevirisi yok

    ALİ KUMBASAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

  4. Pediyatrik inguinal girişim gerektiren günübirlik olgularda kaudal blok ile ilioinguinal iliohipogastrik sinir bloğunun postoperatif analjezi seviyesine etkileri

    The Postoperative analgesic effects of caudal block or ilioinguinal iliohypogastric nerve block in children undergoing outpatient inguinal operation

    İREM ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. PERVİN BOZKURT

  5. Çocuklarda üreteropelvik bileşke darlığı nedeni ile opere edilen olgularda endikasyon , uygulanan cerrahi girişim ve sonuçların değerlendirilmesi

    Retrospective evalution of endi̇cati̇ons, surgical treatment and rersults of children cases diagnosed with ureteropelvic junction obstruction

    GÜNAY EKBERLİ AĞIRBAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN TUĞRUL TİRYAKİ