Geri Dön

Ortadoğu'dan Türkiye'ye yapılan göçler 1923-2000 (Irak ve Suriye göçleri)

Migrations from middle east to turkey 1923-2000 (Migrations from Iraq and Syria)

  1. Tez No: 364931
  2. Yazar: İSA KALAYCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RAHMİ DOĞANAY
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Göç, Ortadoğu, Irak, İskân, Mülteci, Nüfus Hareketi, Sığınmacı, Suriye, Türkmen, Migration, Middle East, Iraq, Inhabitation, Refugee, Population Movement, Asylum Seeker, Syria, Turkmen
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 763

Özet

Göç yollarının kavşağında bulunan Türkiye, tarihin değişik dönemlerinde kendisine sığınanlara ev sahipliği yapmıştır. Bilhassa Osmanlı Devleti'nin gerilemesiyle başlayan süreçte, adaletsizlik ve kanunsuzluktan muzdarip yüzbinlerce insan Türkiye'ye göç etmiştir. Osmanlı Devleti'nin mirasçısı konumunda olan Türkiye, göç konusunda da kendisine düşen payı almak durumunda kalmıştır. I. Dünya Savaşı'yla birlikte İngiltere ve Fransa'nın egemenliğine giren Irak ve Suriye'de beklenilen huzur ve refah bir türlü gelmemiştir. Ortadoğu'nun işgaliyle, başta Osmanlı Devlet ricali olmak üzere birçok vatandaşın Türkiye'ye göçü başlamıştır. İngikltere ve Fransa'nın, Ortadoğu'dan çekilmelerinden sonra da Irak ve Suriye'deki istikrarsızlık, adaletsizlik, güvensizlik ve insanlık dışı uygulamalar sebebiyle yüzbinlerce insan dünyanın farklı ülkelerine göç ederken, on binlercesi de Türkiye'ye gelmiştir. Ortadoğu'dan Türkiye'ye yapılan göçlerin en başında, yoğun bir baskı, asimilasyon ve katliama maruz kalan Türkmenler gelmektedir. Türkiye'yi“anavatan”olarak gören ve göç eden Türkmenlerin iskânları, 1960'lı yıllara kadar 2510 Sayılı İskân Kanunu'na göre yapılmıştır. Söz konusu bu kanun, ülkedeki Türk nüfusunun artırılmasını öngörmüştür. Ancak 1960'lı yıllarda 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesiyle, Ortadoğulu göçmenlere“mülteci”statüsü tanınamamış, ancak serbest göçmen statüsünde iskân edilmeye devam edilmişlerdir. Suriye'den yapılan göçlerde Hafız Esed dönemi (1970-2000) ve Irak'tan yapılan göçlerde Saddam Hüseyin dönemi (1979-2003) özel bir yere sahiptir. Bahsedilen dönemlerde bu iki ülkedeki totaliter Baas rejiminin baskıcı politikaları dolayısıyla, yurtdışına yapılan göçlerde bir artış olmuştur. Dolayısıyla Türkiye'ye gelen göçmen sayılarında da belli bir yükseliş gözlemlenmiştir. Bu göçler genelde“düzensiz göç”özelliği taşıdığı için, göçmenler göç hadisesinde kendilerini güvende hissedebilmek amacıyla daha çok uluslararası sosyal ağları kullanmışlardır. Bu manada göçmenler, bazen bir kiliseyi, bazen bir sosyal yardım kuruluşunu, bazen de akrabalık ilişkilerinden faydalanmışlardır. Çalışmanın kapsadığı 77 yıllık dönemde; Türkiye'ye yaklaşık 150.000 Irak ve 70.000 civarında da Suriye asıllı göçmenin yerleştiği tahmin edilmektedir. Bu göçmenlerden Türkiye'de önemli mevkilerde görev yapmış yüzlerce insan vardır. Bu açıdan göçmenlerin uzun vadede Türkiye'ye yarar sağladıkları söylenebilir.

Özet (Çeviri)

Turkey, standing at intersection of the migration ways, hosted to the people who refused to itself in various periods of time. Especially, in the period starting with the regression of Ottoman Empire, hundreds of thousands of people suffered from injustice and lawlessness migrated to Turkey. The expected peacefulness and prosperity couldn't ensure in no way at Iraq and Syria fell under the hegemony of Great Britain and France after the period starting from I. WW. Along with the invasion of Middle East, too many citizens 'especially Ottoman statesmen' migration to turkey has been started. Hundreds of thousands of people migrated to various countries of the world and tens of thousands of people migrated to Turkey, associated with the instability, injustice, distrust and inhumane administrations draw back of the aforesaid two countries from Middle East. The migrations from Syria in Hafez al-Assad era (1970-2000) and the migrations from Iraq in Saddam Hussein era (1979-2003) have a special significance. An increase in migrations has been occurred in the aforesaid eras due to the oppressive politics of Baas regime. Therefore a definite increase in the number of migrants migrated to Turkey has been occurred. Although the populations of the migrants from Iraq and Syria to Turkey consist of people from various ethnic and religious identities, the majority of them consist of Turkmens. The Turkmens subjected to intense repression, assimilation and slaughter regarded Turkey as motherland. Inhabitation of the migrated Turkmens has been materialized according to settlement law no: 2510 until the year of 1960. The law in question predicted the increase of the Turk population in the country. However by entrance into force of 1951 Geneva Convention in 1960, the Middle Eastern migrant has not been entitled as“refugee”but inhabitation of them has been continued as“free migrants”. All kind of needs of the migrants has been satisfied within the bounds of possibility in accordance with humanitarian attitude. The migrants has been mostly used the international social networks while migrating in order to feel safe because these migrations characterized as“irregular migration”. With this respect, the migrants has been took service from sometimes a church, a welfare organization or sometimes their kinships.

Benzer Tezler

  1. Demokratik sistemde baskı grupları (Türkiye örneği)

    Oppression groups in democratic system

    HALİL GÖZEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Siyasal BilimlerMarmara Üniversitesi

    Sosyoloji ve Antropoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YÜMNİ SEZEN

  2. 11 Eylül 2001 sonrası Afganistan'dan Türkiye'ye göçler ve bunların Türkiye'ye etkileri

    Afghan migrations to Turkey after 11 September 2001 and its impact on Turkey

    MOHAMMAD TAHIR RAOF

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    SosyolojiGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FIRAT PURTAŞ

  3. Kosova'da Türk topluluğunun tarihsel gelişimi ve sorunlar

    Kosova'da Türk topluluğunun tarihsel gelişimi ve sorunlar

    İBRAHİM ÇULHA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    TarihMarmara Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    PROF. DR. MAHMUT İHSAN ÖZGEN

  4. Negotiated boundaries: Identity and transnational attachments among the Turks of Bulgaria

    Müzakere edilmiş sınırlar: Bulgaristan Türklerinde kimlik ve ulusaşırı bağlar

    ÖZGE KAYTAN GÜMÜRDÜ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    SosyolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BESİM CAN ZIRH

  5. Ortadoğu'nun yeniden yapılanması ile Irak'ın işgali ekseninde Irak Türkleri ve Türkiye

    Iraqi Turks and Turkey aftermath the reconstruction of Middleeast and Iraq's invade

    ÜMİT ERTUĞRUL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Uluslararası İlişkilerKocaeli Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. SAMİR SALHA