Die darstellung der frau in Türkischen Deutschlehrbüchern unter lexikologischem und Sozio-linguistischem aspekt
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 36770
- Danışmanlar: DR. KELLİNG DİETER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, Dilbilim, Sosyoloji, German Linguistics and Literature, Linguistics, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Almanca
- Üniversite: Uludağ Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 74
Özet
70 5. TÜRKÇE ÖZETİ Bir çok toplumlarda, toplumsal yapı gereği erkek para kazanarak ailesini geçindirirken, kadın ev işini ve çocuk bakımını üstlenerek sürekli erkeğe maddi ve manevi açıdan destek ol muştur; fakat bunun yanı sıra erkekler tarafından da“saçı uzun, aklı kısa”diye suçlanarak, dış dünyadan soyutlanmışlardır. Kadının gelişiminde rol oynayan en önemli faktörlerden biri endüstrinin gelişmesi ve modernleşmesidir. Bu modernleşme toplumun yapısını değiştirerek kadının mutfaktan çıkmasına sebep olmuştur ve erkek kadar zeki ve akıllı olduğunu kanıtlamıştır.“Sosyolinguistiğin”, dili sosyal bir olgu olarak kabul eden ve bunu bireylerin sosyal yaşam tarzı ile bağdaştıran toplum bilimi ile yakın bağları vardır. Sosyolinguistik günümüzde dili sadece sosyal statü ile olan bağı açısından değil aynı zamanda sosyal faktörlerin dile olan etkilerini de incelemektedir Sosyolinguistik kendi ' içinde birçok gruplara ayrılmaktadır, bu gruplardan bir tanesi de“feminist dilbilimidir.”“Feminist dil bilimi”70 li yıllarda Amerikada doğup uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Feminist dilbilimi, dil sistemini ve bireylerin konuşma tarzlarını incelemektedir. Konuşma tarzına bağlı olarak kadın ve erkeklerin tipik konuşma stratejilerini de araştırmaktadır. Bu araştırmanın sonucu olarak kadınların gerek konuşmalarda ve gerekse tartışmalarda erkekler tarafından sözlerinin kesildiği ve dil ile baskı altında tutuldukları ortaya çıkmıştır.71 Her iki cinsin konuşurken farklı davranış tutumları ve kadınların dil sisteminde küçük görülmesi nedeni ile son 20 yılda feminist akımla birlikte bu bilim dalı dil bilimindeki yerini almıştır. Dil insanların tecrübelerini, duygularını ve düşüncelerini ifade ettikleri ve kendi aralarında anlaşmayı sağlıyan bir iletişim aracı olmakla beraber aynı zamanda sosyal bir olgudur. Dil yeteneğinin gelişimi toplumdaki bireylerin almış oldukları eğitimlerine ve sosyal statülerine bağlıdır, bu durum bireylerin üstlendikleri görev ve dil davranışları ile yakından ilgilidir. Toplumda yapılan görev dağılımları hangi statünün ve konuşma tarzının ön plana çıkacağını belirler. Schelsky'nin“Dile hakim olan, insanlara da hakimdir”sözü, dilin güçlü bir silah olduğu olduğunu, düşünme ile konuşma arasında kuvvetli bir bağın var olduğunu gösterir. Öyleyse, dil sayesinde bir toplumun konuşma, düşünme tarzı ve bilinci değiştirilebilir. Bundan dolayıdır ki, bir toplumun hem dilsel açıdan hem de toplumsal yapıda değişimin gerçekleştirilebilmesi için öncelikle ders kitaplarındaki kadının konumu ve tasviri değiştirilmeli ve sürekli gelişen dünya ile paralellik göstermelidir. Fakat ne yazık ki kadınlara tanınan anayasal haklar, ne sosyal yaşamda, ne de ders kitaplarında göz önünde bulundurulmuyor. Bu sonuca hem Türkiye'de orta öğretimde okutulan ders kitaplarında, hem de“Deutsch aktiv Neu I C”de kadının sosyal statüsünü inceleyerek ulaştım. Kadınlar metinlerde ve resimlerde geleneksel rollerinde, yani ev kadını ve anne olarak tasvir edilmektedir. Çalışan kadın figürlerine ise sekreterlik, tezgahtarlık, memurluk gibi meslek gruplarında olmak üzere çok az rastlanmaktadır. Buna karşılık72 erkekler kadınlara oranla adeta toplumsal yaşamın kilit noktası olarak karşımıza çıkmaktadır, doktorluk, mühendislik, öğret menlik, eczacılık ve yöneticilik gibi mesleki alanlarda görev yapmaktadırlar. Oysa düşünme açısından kadınlar da erkeklerle aynı yeteneklere sahip olduklarına göre erkeklerin çalıştığı mesleklerde aynı ölçüde başarı sağlayabilirler ve bu durum ders kitaplarında kadınlara daha aktiv roller verilerek yansıtıla- bilir. Geleneksel yaşam tarzında alışıldığı üzere kadın mutfak tadır ve mutfakta annesine yardım eden kız figürü yerine erkeğe de aynı rol verilebilir, veya her iki cinste mutfakta yemek hazırlarken is bölümü anlayışı içinde ele alınabilir, yani kadın mutfakta yemek hazırlarken, erkek eline gazetesini alıp okuma malıdır. Kadına ve erkeğe eşit şekilde sorumluluk ve iş bölümü paylaştırılarak ders kitaplarında tasvir edilirse, birey yabancı dil eğitimini alırken tipik kadın veya erkek işi diye bir ayrım olmadığını ve sosyal hayatta her iki cinse de eşit görevler düştüğü fikrini benimser. Toplumlarda var olan kurallar, toplumdaki bireyler tarafından benimsenir ve hayata geçirilir. Öyleyse dil kurallarını ve konuşma tarzını belirleyen bireyler olduğuna göre, bunları değiştirecek olan yine bireylerdir. Bu bakımdan kadınların toplumda hak ettikleri düzeye ulaşabilmeleri hem devletin, hem de Milli Eğitim Bakanlığının ortak çalışması sonucu gerçekleşebilir. Bunun yanısıra toplumdaki cinsiyetlerin rol dağılımları eşit bir şekilde yapılmalıdır. Böylece yeni yetişen nesil kadınlara tanınmış olan anayasal haklara sahip çıkar, eşitliğe gerek sosyal yaşamda, gerekse konuşma tarzında daha çok önem verilir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Karşılaştırmalı yazınbilim çerçevesinde Herta Müller, Elke Schmitter, Saliha Scheinhardt ve Feridun Zaimoğlu'nun birer eserinde kadın imgesine eleştirel yaklaşım
Eine kritische Darstellung des Frauenbildes im rahmen der komparatistik anhand je einem Werke von Herta Müller, Elke Schmitter, Saliha Scheinhardt und Feridun Zaimoğlu
MUNE SAVAŞ
Doktora
Türkçe
2011
Karşılaştırmalı EdebiyatÇukurova ÜniversitesiAlman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CAVİDAN ÇÖLTÜ İMREN
- Darstellung des Familienphänomens in den Deutsch- Türkischen Filmen. Die Untersuchung von Problematiken in Deutsch- Türkischen Ehen im Kulturellen Diskurs
Türk-Alman filmlerinde aile olgusunun yansıtılması: Kültürel söylemde Türk-Alman ilişkilerinde evlilik bağlamında sorunların incelenmesi
İLKNUR YAVUZKANAT
Yüksek Lisans
Almanca
2018
Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEDAT ŞAHİN
- Feministische translation am beispiel der Türkischen übersetzung von Elfriede Jelineks 'Die Liebhaberinnen'
Elfriede Jelinek'in 'Sevda Kadınları' romanının Türkçe çevirisi örneğinde feminist çeviri
PINAR ŞEREN
Yüksek Lisans
Almanca
2021
Mütercim-TercümanlıkEge ÜniversitesiAlmanca Mütercim Tercümanlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FARUK YÜCEL
- Das frauenbild in ausgewählten deutsch-Türkischen filmen. Eine filmsemiotische analyse
Türk-Alman filmlerinde kadın imgesi. Sinema göstergebilimsel analiz
BEGÜM KARDEŞ
Yüksek Lisans
Almanca
2017
Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUTLU ER