Türkiye'de sosyal bir olgu olarak linç'in medyadaki temsili üzerine eleştirel bir inceleme
A critical research on the representation of lynching in the media as a social fact
- Tez No: 368313
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET TALİMCİLER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uygulamalı Sosyoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 220
Özet
Türkiye'de özellikle 2005 yılında siyasi anlamda artışa geçen toplumsal şiddet biçimlerinden olan linç olgusu milliyetçi ideoloji ekseninde gazete haberleri üzerinden ele alınmaktadır. Linç olgusu, genellikle herhangi bir adli yargılanma söz konusu olmadan bir grup tarafından bir veya birden fazla kişiye yönelik uygulanan bir şiddet biçimidir. Genellikle linç olaylarının; katil, hırsız, tecavüz vb. suçlar ile suçlanan kişilere yönelik olması dışında farklı etnik kökene, mezhebe, dine, politik görüşe vb. üyesi olan kişilere yönelik olduğu görülmektedir. Linç kültürünü besleyen ve yaygınlaştıran en önemli etken, devletin resmi görevlilerinin özellikle politik nedenlerden ötürü linçi gerçekleştiren kişi veya kişileri teşvik edici söylemleriyle medyanın gücünden yararlanarak gerçekleştirmeleridir. Ayrıca yaşanan olayların birçoğunda emniyet güçlerinin linç olayları sırasında linçi gerçekleştirenler yerine linçe uğrayanları gözaltına almış olmaları veya olaylara müdahale etmede gecikmeleri bu tür linç olaylarını toplumsal anlamda meşrulaştırmaktadır. Medyanın, özellikle televizyon ve gazetelerin linç olayları ile ilgili haberleri yayınlarken kullandıkları dil ve söylemler bu tür olayların yayılmasında etkili ve yönlendirici olmakta hatta tepkiler meşru gösterilip haklılaştırılmaktadır. Dil ve söylem aracılığıyla egemen ideolojinin tanımladığı“biz”ve“onlar”kavramları üzerinden medya; farklı ideolojilere sahip insanları ötekileştirmektedir. Ötekileştirdiği bu grupları, kamu güvenliğini tehdit edici potansiyel risk gibi sunarak, toplumda“öteki”ne karşı önyargıları ve nefret duygularını kışkırtmaktadır. Medya kullandığı dil ile iktidarın varlığını ve devamlılığını sağlarken diğer taraftan“öteki”leri hedef alan bir dil kullanmaktadır. Bu anlamda linç olgusu ele alındığında özellikle Türkiye'de bayrak sembolü üzerinden oluşturulan milliyetçi ideolojik söylem, gazetelerde yer alan haberler aracılığıyla kitleleri daha fazla galeyana getirmektedir. Ayrıca yetkililerin bayrak sembolü üzerinden yapmış oldukları açıklamalar linç olaylarını meşrulaştırmakta ve toplumda çatışma ortamına neden olmaktadır. Dolayısıyla çalışmada Türkiye'de yayınlanan yazılı basın içerisinden seçilen 5 gazeteden oluşan örneklem grubu üzerinden, 20 Mart 2005 tarihinde meydana gelen Mersin Bayrak Yakma Olayı ve 6 Nisan 2005 tarihinde Trabzon'da yaşanan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'ne (TAYAD) yönelik linç girişimi olayı ile ilgili haberler, Teun A. Van Dijk'ın öncüsü olduğu söylem analizi yöntemiyle incelenmektedir.
Özet (Çeviri)
In Turkey, lynching case which is form of social violence has increased in 2005. In the axis of nationalist ideology this lynching case are discussed. Lynching case is a form of violence applied against to a person or persons usually without any judicial trial. Generally lynching events seem to be not only against to murderers, thieves, rape and so on but also to people who are belongs to different ethnic origin, creed, religion, political opinion etc. Lynching movement can start with individual discomfort and sometimes can be traced back to social and governmental interests. The most important factors that raise and popularise the culture of lynching are especially for political reasons, officials of state perform lynching rhetoric which encouraging the persons through the media. Also, in many of events while lynching incidents secuirty forces take the persons who suffer lynching into cusdoty instead of lynch maker. Because of this reason and delays of intervening to events socially legitimate the lynching. Language and discourses of media, especially television and newspaper are effective and router in spread of lynching events. They legitimate and justify the lynching.“Us”and“them”through the media that is defined by language and discourse of the dominant ideology. Media otherises opponents with negative expressions of ideology, humiliation are using the power of trial. Media presents that group which is otherise such as a threatining the potential risks and public safety. Media provokes feelings of prejudice and hatred against“the other”in society. The language that media uses provides presence and continuity of power, on the other hand media uses a language which target the“others”. In this sense, nationalist ideological discourse create the phenomenon of lynching especially belong flag symbol in Turkey by newspapers that provokes the mass. In addition, statements of the officials over the flag symbol legitimate lynching events and causes conflict in society. Accordingly, in this study sample group consists of five newspapers which published in Turkey. Mersin Flag Burning Incident (20 March 2005) and lynching attempt incident to Detainee and Convict Families Mutual Aid Association (TAYAD) in Trabzon (6 April 2005) were analyzed by the method of discourse analysis. Discourse analysis method of Teun A. Van Dijk who is the precursor is determined as study method.
Benzer Tezler
- Türkiye'de sosyal medya alanında yaşanan gözetim sorunları: Twitter üzerinden bir inceleme
Problems of surveillance in the social media in Turkey: A study through Twitter
İSMAİL DORU
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
İletişim BilimleriMarmara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUKADDER ÇAKIR
- Impact of social capital on subjective social status in Turkey
Türkiye'de sosyal sermayenin öznel sosyal statü üzerine etkileri
REYTA AKDENİZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Sosyolojiİstanbul Medeniyet ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LÜTFİ SUNAR
- Nüfusun yaşlanması ekseninde 2023 yılında Türkiye: Bir vizyon çalışması
Turkey in 2023 in the context of population ageing: A vision study
GÜLCAN ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
DemografiAtılım ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL İBRAHİM ÜLKER
- Die darstellung der frau in Türkischen Deutschlehrbüchern unter lexikologischem und Sozio-linguistischem aspekt
Başlık çevirisi yok
BAKİYE ARDA
- Sosyal refah devletinin bir unsuru olarak Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması
The restructuring of the social security system in Turkey as an element of social welfare state
SALİH KIVANÇ BİLGEBAY