Dilate kardiyomiyopatide kantitatif miyokardiyal fibrozisin potansiyel bir prediktif belirteci olarak serum tenascin-C düzeyi
Serum tenascin-C level as a potential predictive marker of quantitative myocardial fibrosis in dilated cardiomyopathy
- Tez No: 384183
- Danışmanlar: PROF. DR. FİLİZ ÖZERKAN ÇAKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 117
Özet
GİRİŞ: DKM hastalarında miyokardiyal fibrozis boyutları hastalığın prognozunun ve tedaviye yanıtın belirlenmesinde önemli bir öngördürücüdür. Miyokardiyal fibrozis tanısında altın standart yöntem EMB olmasına karşın, örneklem sayısının kısıtlılığı ve örneklem alınan endomiyokardiyum bölgelerinin heterojenitesi nedeniyle global fibrozisi göstermede kısıtlıdır ve invazif bir yöntemdir. KMR bu kısıtlılıkları aşmakta ve tüm miyokardın değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle kantitatif fibrozis ölçümü fibrozis boyutlarının değerlendirilmesinde anlamlı sonuçlar vermektedir. DKM hastalarında yapılan birçok çalışmada TN-C glikoproteininin miyokardda devam etmekte olan fibrozisin bir belirteci olduğu saptanmıştır. Yine DKM'li hastaların EMB örneklerinde fibrozisi saptamada TN-C anlamlı sonuçlar vermiştir. TN-C ile miyokardiyal fibrozis arasında kısıtlı hasta sayısı ile kısıtlı sayıda çalışma mevcuttur. Dahası bu çalışmaların hiçbirinde miyokardiyal fibrozisin güvenilir ve kantitatif olarak saptandığı KMR ile değerlendirme yapılmamıştır. Bu bulgulardan yola çıkarak planlanan çalışmamızda; DKM'de miyokardiyal fibrozisin boyutlarını öngörmede serum TN-C düzeylerinin potansiyel bir belirteç olarak kullanılabilirliğini saptamak amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmamıza KY polikliniğinde takip edilen 30 DKM hastası dahil edildi. Hastalardan alınan kan örneklerinde ELISA yöntemi ile serum TN-C düzeyleri ölçüldü. Ek olarak hastalara aynı vizit gününde KMR çekimi ve ekokardiyografi yapıldı ve rutin biyokimyasal ölçümleri yapıldı. Deneyimli uzman bir radyolog tarafından KMR görüntüleri kantitatif miyokardiyal fibrozis açısından değerlendirildi. Bu bağlamda miyokardda devam eden fibrotik süreci gösteren bir belirteç olan TN-C'nin serum seviyeleri ile KMR ile saptanan kantitatif miyokardiyal fibrozis boyutu ve diğer değişkenler arasında ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Tüm veriler uygun istatistiksel analizler sonrasında karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR: Çalışmamızda ortalama serum TN-C düzeyi 12.61 ± 8.31 ng/mL saptandı, literatür düzeylerinden daha düşük bir değerdi. KMR ile saptanan kantitatif miyokardiyal fibrozis ise ortalama %19.9 ± 23.8 saptandı, bu değer ise literatürle karşılaştırıldığında daha yüksekti. Bu sonuçlara göre 30 DKM hastamızda serum TN-C ve KMR ile saptanan kantitatif miyokardiyal fibrozis arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (r=0,018, p=0,925). Bu ilişkiye ek olarak; TN-C ile LVEF (r=-0,474, p=0,008), FS (r=-0,480, p=0,007), beta bloker kullanımı (kullananan hastalarda 14.37 ng/mL, kullanmayan hastalarda 25.67 ng/mL, p=0.035) ve CK (r=-0,428, p=0,021) arasında negatif yönlü; SPAP (r=0,509, p=0,004), MY (r=0,585, p=0,001), TY (r=0,414, p=0,023), NYHA fonksiyonel sınıfı (r=0,406, p=0,026), pro-BNP (r=0,666, p
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION: The extent of myocardial fibrosis in dilated cardiomyopathy (DCM) patients is an important predictor of prognosis and response to therapy. Although endomyocardial biopsy (EMB) is the gold standart technique in the diagnosis of myocardial fibrosis, due to limitation in the number of biopsy materials and heterogeneity, it has limited significance in detection of global fibrosis and also it is an invasive procedure. Cardiac magnetic resonance imaging (CMR) does not contain these limitations and can evaluate all segments of myocardium, particularly in assessing quantitative myocardial fibrosis. Tenascin-C (TN-C) glycoprotein was shown to be a marker of ongoing fibrosis in myocardium in trials of DCM patients. It was also detected in EMB specimens of DCM patients. However, there are limited number of studies with limited number of patients assessing the association of TN-C with myocardial fibrosis. Moreover, none of these studies evaluated the myocardial fibrosis by CMR, a technique to detect accurate and quantitative myocardial fibrosis. In the basis of these data, we planned this study to detect if serum TN-C levels can be used as a potential marker in predicting quantitative myocardial fibrosis in DCM patients. METHODS: 30 DCM patients followed in our DCM clinic were included in our study. Serum TN-C levels were measured by ELISA technique. Additionally, we performed CMR and echocardiography procedures and routine blood biochemical measures at the same day. CMR images were evaluated by an experienced radiologist in terms of quantitative myocardial fibrosis. In this manner, the association of serum levels of TN-C, that is a biomarker of ongoing fibrosis in myocardium, and the extent of myocardial fibrosis detected by CMR was evaluated in DCM patients. All data were evaluated relatively using appropriate statistical analysis. RESULTS: In our study, the mean level of serum TN-C was 12.61 ± 8.31 ng/mL; lower than the levels in the literature. Also, the mean quantitative myocardial fibrosis level detected by CMR was 19.9 ± 23.8 %, that was higher than the levels in the literature. As a result of these data, we observed no correlation between the serum TN-C levels and quantitative myocardial fibrosis by CMR in our 30 DCM patients (r=0,018, p=0,925). Also, there was a significant negative correlation between serum levels of TN-C and LVEF (r=-0,474, p=0,008), FS (r=-0,480, p=0,007), beta blocker therapy (serum TN-C in patients with therapy 14.37 ng/mL, without therapy 25.67 ng/mL, p=0.035) and CK levels (r=-0,428, p=0,021); whereas a significant positive correlation was detected between serum levels of TN-C and SPAP (r=0,509, p=0,004), MR (r=0,585, p=0,001), TR (r=0,414, p=0,023), NYHA functional level (r=0,406, p=0,026), pro-BNP levels (r=0,666, p
Benzer Tezler
- Normal olgularda ve farklı kardiyomiyopatilerde miyokardiyal T1 ve t2 zamanları
Myocardial T1 and T2 values in normal patients and some cardiomyopathies
ZEYNEP MÜNTEHA AKBULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN YİĞİT
- Sağlıklı ve patolojik miyokardın ayrımında T1 haritalama
T1 mapping in differentiation of healty myocardium from pathological myocardium
SENA BOZER ULUDAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF PEKER
- Hemodiyaliz hastalarında sol ventrikül hipertrofisine etki eden faktörler; otonom nöropatinin rolü
The factors affecting left ventricular hypertrophy in haemodialysis patients; the effect of autonomic neuropathy
LÜTFİYE DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Nefrolojiİstanbul ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. ALAATTİN YILDIZ
- Sıçanlarda doxorubicin ile oluşturulan deneysel kardiyomiyopatide quercetin ve resveratrol'ün etkilerinin karşılaştırılmalı olarak incelenmesi
Comparison examination of the effects of quercetin and resveratrol on doxorubicin induced experimental cardiomyopathy in rats
TAMER ÖZDOĞAN