Geri Dön

Böbrek nakli sonrası hiperürisemi gelişimi ile ilişkili risk faktörlerinin araştırılması

The risk factors of hyperuricemia development after renal transplantation

  1. Tez No: 386641
  2. Yazar: ŞAHİN EYÜPOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ŞULE ŞENGÜL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

Giriş: Hiperürisemi, böbrek nakli sonrası yaygın olarak karşılaşılan bir komplikasyondur. Hiperüriseminin kardiyovasküler hastalık (KVH) gelişiminde ve kronik böbrek hastalığı (KBH) gelişiminde önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. Böbrek nakli hastalarında erkek cinsiyet, ileri yaş, kötü greft fonksiyonu gibi faktörlerin hiperürisemi gelişimi ile ilişkili olabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı, ürik asit yüksekliği ile ilişkili risk faktörlerini belirlemek ve hiperüriseminin greft disfonksiyonu, greft kaybı, kardiyovasküler olay gelişimi ve hasta mortalitesi üzerine etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, Ekim 2005-Ocak 2014 arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi`nde böbrek ve böbrek+pankreas nakli uygulanmış 252 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelenerek yapıldı. Nakil tarihi, alıcı ve verici demografik özellikleri, nakil tipi, immunolojik ve nonimmunolojik özellikleri, nakil sonrası laboratuar verileri, varsa greft kaybı, nakil sonrası kardiyovasküler hastalık gelişimi incelendi. Hastalar, ilk yıl içindeki ortalama ürik asit düzeylerine göre hiperürisemik ve normoürisemik gruplara ayrılarak karşılaştırıldı. Hasta ve greft sağkalımı Kaplan-Meier yöntemiyle hesaplandı. Hiperürisemiye etkili olan faktörlerin çoklu değişkenli analizi Cox regresyon analizi ile yapıldı. Bulgular: Çalışmaya 98` i kadın ve 154` ü erkek olmak üzere 252 hasta alındı. Hastaların 189` unun normoürisemik, 63` ünün hiperürisemik olduğu bulundu. Hastaların nakil sonrası ortalama izlem süresi 53,9±25,9 aydı. Hastaların nakil uygulandığı esnadaki yaş ortalamaları 37,44±12,4 (erkeklerin 39,3±12,3, kadınların 35.1±12.5) bulundu. Vericilerin 51`i kadavra (%20,8), 201`i canlı (%79,2) olarak bulundu. Ürik asit yüksekliği kadınlarda, kadavradan nakil yapılanlarda, vericisi erkek ve yaşlı olanlarda ve pakreas nakli yapılanlarda anlamlı olarak daha sık bulundu. Ürik asit yüksek olan hastalarda BUN, kreatinin ve eGFR daha kötü seyrettiği; total kolesterol ve LDL kolesterol düzeylerinin de nakil sonrası birinci yıldan sonra daha yüksek seyrettiği bulundu. Sonuç: Böbrek nakli sonrasi ürik asit yüksekliği, alıcı ve vericiye bağlı değişkenlere ve hastanın böbrek fonksiyonlarına bağlı olarak gelişebilir. Greft fonksiyonları ile ürik asit yüksekliği birbirini yakından etkiler.

Özet (Çeviri)

Objective: Hyperuricemia is a common complication which occurs after renal transplantation. It is defined that hyperuricemia has a significant role in developing cardiovascular disease and chronic kidney injury. It is shown that various factors such as gender, age and inadequate graft functions can be associated with hyperuricemia in renal transplant patients. The purposes of this study are to define the risk factors associated with high uric acid levels and to evaluate the effects of hyperuricemia on graft dysfunction, loss of graft, cardiovascular events and mortality. Patients and Methods: We retrospectively analysed the records of 252 patients, grafted kidney or kidney+pancreas between the dates October 2005 and January 2014 at Ankara University Ibn-i Sina Hospital. Date of transplantation, demographic features of recipients and donors, type of transplantation, immunological and non-immunological properties, laboratory data after transplantation, loss of graft and cardiovascular events are examined. Patients are separated into groups as hyperuricemic and normouricemic, depending on the mean uric acid levels in the first year after the transplantation. Kaplan-Meier method was utilized for the overall survival of patients and grafts. Multivariable analysis of the factors affecting hyperuricemia was performed with Cox regression analysis. Results: We analyze 252 patients' (98 women, 154 men) data in our study. It is found that 63 patients are hyperuricemic and 189 of them are normouricemic. The mean follow up time after transplantation is 53,9±25,9 months. The mean age of the recipients during transplantation period is 44±12,4 years (men 39,3±12,3 years and women 35.1±12.5 years). It is defined that high uric acid levels are more common in females; whose donors are cadavers, males or elders and recipients also have pancreas transplantation. Patients having high uric acid levels have a worse progress in BUN, creatinin and eGFR levels. They also have high levels of total cholesterol and LDL cholesterol after the first year of transplantation. Conclusion: Elevation of uric acid levels can emerge as a result of variables depend on recipients and donors and patients' renal function. Functions of graft kidney and uric acid levels firmly interaction.

Benzer Tezler

  1. Böbrek nakli hastalarında böbrek fonksiyon testlerini etkileyen faktörler

    Factors affecting kidney function tests in kidney transplant patients

    ZEHRA BETÜL ERDEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    NefrolojiYozgat Bozok Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEDİHA BORAN

  2. Böbrek nakli hastalarında kalsinörin inhibitörlerinin kardiyovasküler risk faktörleri ve kardiyovasküler olaylar üzerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation effects of calcineurin inhibitors on cardiovascular risk factors and cardiovascular events in patients with renal transplants

    EMEL IŞIKTAŞ SAYILAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NefrolojiUludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPARSLAN ERSOY

  3. Böbrek nakli sonrasında ortaya çıkan metabolik ve immunolojik komplikasyonlar

    Immunologic and metabolic complication after kidney transplant

    BETÜL GÜLSÜM YAVUZ VEİZİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NefrolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KENAN KEVEN

  4. Böbrek nakli olan çocuk hastalarda takrolimus metabolizmasının greft ve hasta sağkalımı üzerindeki sonuçlarının,CYP3A5 gen polimorfizmi ile ilişkliendirilmesi

    Relationship between in tacrolimus metabolism on graft and patient survival in children with kidney transplantation and CYP3A5 gene polymorphism

    HAZAL MURATOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. ÖNDER YAVAŞCAN

  5. Renal nakilli hastalarda serum ürik asit düzeyinin glomerüler filtrasyon hızı üzerindeki etkisi

    The effect of serum uric acid level on glomerular filtering rate in renal transplant patients

    DİDEM KARTAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Nefrolojiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLŞAH ŞAŞAK KUZGUN

    UZMAN TAHSİN KARAASLAN